Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/1217
Karar No: 2019/2120
Karar Tarihi: 08.04.2019

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2019/1217 Esas 2019/2120 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Yargıtay 10. Ceza Dairesi tarafından incelenen dava, uyuşturucu madde ticareti suçuyla ilgilidir. Sanık ...'in Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen 1 yıl 6 ay 17 gün hapis ve 20 Türk lirası adli para cezası hükümleri kanun yararına bozulmuştur. Çünkü sanık, yapılan incelemede suçu işlemediği anlaşılmıştır. Bu nedenle beraat etmesi gerektiği, mahkûmiyet kararının isabetli olmadığı sonucuna varılmıştır. Kanun maddeleri olarak TCK'nın 188/3, 297/1-2.cümle, 192/3, 35, 62/1 ve 52. maddeleri kararda yer almaktadır.
10. Ceza Dairesi         2019/1217 E.  ,  2019/2120 K.

    "İçtihat Metni"

    Adalet Bakanlığının, 19/03/2019 tarihli yazısı ile uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık ..."in mahkûmiyetine ilişkin Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/07/2013 tarihli ve 2012/111 esas, 2013/321 sayılı kararının kanun yararına bozulmasının istenmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 29/03/2019 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A) Konuyla ...:
    Sanığın 09/06/2011 tarihinde işlediği iddia edilen uyuşturucu madde ticareti yapma suçu nedeniyle yapılan yargılama sonucunda, Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/07/2013 tarihli ve 2012/111 esas, 2013/321 sayılı kararıyla, TCK’nın 188/3, 297/1-2.cümle, 192/3, 35, 62/1 ve 52. maddeleri uyarınca 1 yıl 6 ay 17 gün hapis ve 20 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, hükmün yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği, anlaşılmıştır.
    B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
    Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Dosya kapsamına göre, Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesince her ne kadar 15/12/1980 Palu doğumlu ... hakkında yargılama yapılıp bu sanık hakkında ceza verilmiş ise de, esasen asıl failin 01/01/1980 Dicle doğumlu ... isimli şahıs olduğu; öyle ki, 07/05/2013 tarihli 6. oturumda SEGBİS vasıtası ile alınan savunmada, duruşma tutanağında sanığın kimlik bilgileri bulunmasına karşın ifadenin Diyarbakır E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda kalan 01/01/1980 doğumlu ... tarafından verildiği, ayrıca bu şahsın Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesinde 2012/313 talimat sayılı dosyada 12/12/2012 tarihinde tanık sıfatıyla ifadesine başvuruluğu ancak mahkemece olay ile ilgisi bulunmayan sanığın cezalandırılmasına karar verildiği, bu aşamadan sonra 15/12/1980 doğumlu sanık ... tarafından kendisinin olay ile ilgisinin bulunmadığı, esas suçlunun aynı isimli başka bir şahıs olduğu gerekçesiyle kararın süresinde temyiz edildiği, diğer taraftan da suçun esas faili 01/01/1980 doğumlu ... tarafından ceza infaz kurumundan gönderilen 24/01/2017 tarihli dilekçede, aynı isimle başka bir şahsa ceza verildiği, bu yanlışlığın düzeltilmesi, kararın kendisine gönderilerek bir an evvel onaylanıp infaza verilmesi beyan ve talep edildiği; süresinde yapılan temyiz talebi üzerine dosyanın incelenmesi sonucunda, Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 07/03/2017 tarihli ve 2015/37 esas, 2017/868 karar sayılı ilamı ile, her iki ..."in de aynı şahıs olduğu gibi değerlendirme yapılarak 01/01/1980 doğumlu ..."in vermiş olduğu 24/01/2017 tarihli dilekçenin sanık tarafından verildiği düşünülüp, temyiz isteğinden vazgeçildiğinden bahisle hükmün incelenmesine yer olmadığına karar verilerek kararın kesinleştirildiği nazara alındığında; meydana gelen olay ile sanığın ilgi ve alakasının bulunmadığı, atılı suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olduğu gözetilmeksizin, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde isabet
    görülmemiştir." denilerek, Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/07/2013 tarihli ve 2012/111 esas, 2013/321 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
    C) Konunun Değerlendirilmesi:
    İnceleme konusu olayda, diğer sanıklar ... ve ... hakkında görülen dava ile birleştirilmek üzere dava açılması için Mahkemece suç duyurusunda bulunulan “...” isimli kişinin kimlik bilgilerinin “01/01/1980 doğumlu, ... ve ... oğlu, Diyarbakır/Dicle nüfusuna kayıtlı ...” olduğu, bununla birlikte iddianame düzenlenmesi aşamasında Cumhuriyet Başsavcılığınca sanığın kimlik bilgilerinde hataya düşülerek dosya ile ilgisi bulunmayan “15/12/1980 doğumlu, Yusuf ve Havva oğlu, Elazığ/Palu nüfusuna kayıtlı ...” hakkında iddianame düzenlendiği, Mahkemece bu dosyanın önceki dosya ile birleştirilerek iddianamede kimlik bilgileri yer alan “15/12/1980 doğumlu ...” isimli kişi hakkında mahkûmiyet kararı verildiği belirtilerek kanun yararına bozma yoluna başvurulmuş ise de,
    Dosyanın incelenmesinde, hakkında dava açılan ve hüküm kurulan “15/12/1980 doğumlu ...”in, hükmün kendisine tebliğ edilmesini müteakip 10/12/2013 havale tarihli dilekçesi ile süresi içinde hükmü temyiz ettiği, ancak 01/01/1980 doğumlu ..."in verdiği vazgeçme dilekçesi üzerine dilekçelerin karıştırılması sonucu zuhulen temyiz isteğinin incelenmediği, hükmü temyiz eden 15/12/1980 doğumlu ...”in ise herhangi bir vazgeçme dilekçesinin bulunmadığı ve temyiz isteği de Yargıtayca incelenmediği için hükmün henüz kesinleşmediği anlaşıldığından, öncelikle temyiz incelemesi yapılmasını sağlamak üzere sanık lehine itiraz hakkının kullanılması bakımından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunularak, bu aşamada kanun yararına bozma talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    D) Karar :
    1- Açıklanan nedenlere göre; “15/12/1980 doğumlu, ... ve ... oğlu, Elazığ/Palu nüfusuna kayıtlı” ...’in mahkûmiyetine ilişkin Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/07/2013 tarihli ve 2012/111 esas, 2013/321 sayılı kararı sanığın temyizi nedeniyle henüz kesinleşmediğinden, bu karara yönelik kanun yararına bozma talebinin REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
    2- Öncelikle sanığın temyiz isteğinin incelenmesi hususunda Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 07/03/2017 tarihli 2015/37 esas, 2017/868 karar sayılı ilamı hakkında sanık lehine itiraz hakkının kullanılması için 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesi uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunulmasına,
    08.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi