22. Hukuk Dairesi 2014/13689 E. , 2014/15854 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 7. İş Mahkemesi
TARİHİ : 25/07/2013
NUMARASI : 2011/1147-2013/517
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, iş sözleşmesinin haklı ve geçerli neden olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, boşta geçen süre ücret ve diğer haklar ile işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminatın belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili, iş akdinin haklı nedenle sona erdirildiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, fesih nedeni yapılan, davacının kendi nam ve hesabına iş yaptığı hususunun işverence ıspatlanamadığı, bu nedenle feshin geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, yasal süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorunadır.
İş Kanunu’nun 18. maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanunun 25/II. maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 20.maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Dosya içeriğinden, davacının 01.08.1999-26.10.2011 tarihleri arasında makine teknisyeni olarak çalıştığı, iş sözleşmesinin, 26 Ekim 2011 tarihli fesih bildirimi ile,...davacının çalışma saati dışında kalan zamanlarda iş akdine aykırı olarak şirketin bilgisi ve onayı olmadan kendi hesabına iş yaptığı ve bu şekilde şirketin prestijini sarstığı, şirkete maddi zarar da verdiği nedenleriyle 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25/II-e maddesince feshedildiği, iş sözleşmesinde, işçinin, gerek kendi adına kurulu ve gerekse bir akrabası veya arkadaşına ait olan işyerlerinde, yardım etmek amacı ile de olsa çalışamayacağı ve ek iş yapamayacağı,işverenin, şirket açısından zararlı oimayacak şekilde ek iş yapmaya belirli şartlar dairesinde izin verebileceği, bu halde dahi, verilen izin dışında başka işte çalışılmayacağı ve ek iş yapılmayacağı, aksi davranışın işveren tarafından tesbiti halinde, iş sözleşmesinin ihbarsız ve tazminatsız olarak işverence tek taraflı olarak feshedileceği hususun düzenlediği, işverence, davacının 01.09.2011 tarihinde Oyak şirketine başka bir şirket sahibi ile gittiği, uğraşmasına rağmen arızayı gideremediği, kendi hesabına iş yaptığı hususunun ileri sürüldüğü, davacı ve tanıklarının, davacının bayram nedeniyle arkadaşının çağırması ile Oyak"a arkadaşıyla birlikte geldiğini, arkadaşı arıza ile uğraşırken davacının eski tanıdıklarını ziyaret ettiğini beyan ettikleri anlaşılmıştır. Davacının kendi nam ve hesabına işverenden habersiz olarak çalıştığına dair tutanak vs yazılı delil bulunmasada, davacı işverence iddia edilen ve fesih konusu yapılan olayın yaşandığı gün ilgili işyerinde olduğunu kabul etmektedir. Davacının bayram ziyareti için davalı işveren ile aynı alanda faaliyet gösteren firma sahibi olan arkadaşının çağırması ile arkadaşı tamir işiyle uğraşırken kendisinin buradaki arkadaşlarıyla bayramlaştığı iddiası hayatın olağan akışına aykırıdır. Hal böyle olunca, davacının bu olumsuz davranışının,yazılı delil bulunmaması ve davacının zımni beyanı ile ortaya çıktığı nedenleriyle iş Kanunun 25/II. maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmasada, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyecek, sözleşmeye aykırı davranışlar niteliğinde olduğu ortada olup, iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshedilmesi şartlarının oluştuğu gözetilmeden davanın reddi yerine kabulüne yönelik yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirir.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı İş Kanunun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen nedenlerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 25,20 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 24,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 0,90 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 160,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansylarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
7-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 04.06.2014 tarihinde oyçokluğuile karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, kararın onanması gerekir görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılamıyorum. 04.06.2014