19. Hukuk Dairesi 2016/11818 E. , 2017/1440 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ile davalı vek. Av. ... ... gelmiş olduğundan hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı ... şirketi arasında 28.01.2011 tarihinde faktoring sözleşmesi imzalandığını, davalının bu sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, faktoring müşterisi ile olan cari hesap ilişkisi neticesinde müvekkili şirketin 76.140,93 TL alacağı oluştuğunu, iş bu alacağa ilişkin öncelikle ihtarname ile alacak talebinde bulunulduğunu, ancak ödenmediğini, bunun üzerine davalı ve diğer borçlular hakkında ... 19. İcra Müdürlüğü’nün 2013/30855 esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının itirazı ile takibin durduğunu iddia ederek itirazın iptaline, takibin devamına ve % 20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin faktoring müşterisi olan şirketin eski ortağı olduğunu, ortaklıktan ayrıldığını, müvekkilinin ortaklıktan ayrılmasından sonra yeni bir faktoring sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin bu sözleşmede imzasının bulunmadığını ve sorumluluğunun olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacı tarafça bilirkişi incelemesine sunulan ticari defterlerinin açılış ve yıl sonu kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yapıldığı ve usulüne uygun tutulduğu, davacı tarafın takip tarihi itibariyle dava dışı şirketten 76.140,93 TL temlik faturası kaynaklı asıl alacağı ile vadesinde ödenmeyen faturalar için sözleşme çerçevesinde tahakkuk eden 26.142,00 TL işlemiş faiz ve 154,63 TL noter masrafı olmak üzere toplam 102.437,56 TL alacaklı olduğu, davalının bu borca müteselsil kefil olduğu, itirazlarının yerinde bulunmadığı, hakeza davalının savunduğu gibi ikinci bir sözleşmenin bulunmadığı, davacının dava dilekçesinde harca esas değer olarak 76.140,93 TL asıl alacağı gösterdiği, alacağın likit olduğu, davalının itirazının haksız olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilerek rapor tanzimi istenilmiş ise de, 02.06.2015 tarihli bilirkişi raporunun beşinci sayfasında yapılan değerlendirmede dosya içeriğinde yeni bir sözleşmeye rastlanılmadığı belirtilmiş, 18.12.2015 tarihli ek raporun sonuç kısmında ise tarafların kök rapora karşı beyan ve itirazları, dosya kapsamı ve sunulan belgeler dikkate alınarak inceleme ve değerlendirme yapıldığı açıklanmıştır. Bu durumda mahkemece dosyaya sunulan belgelerle sınırlı olmaksızın davacı şirketin merkezinde bizzat bilirkişi incelemesi yaptırılmak sureti ile davalının kefil olduğu, dava dışı şirket ile davacı ... arasında imzalanmış başka bir faktoring sözleşmesinin bulunup bulunmadığı ve bu davaya konu alacağın yeni sözleşmeden kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususunda davalı itirazlarını karşılar nitelikte ek rapor alınarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 23/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.