3. Hukuk Dairesi 2018/4365 E. , 2019/7481 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tazminat ve alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı/karşı davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı 16.12.2009 tarihinde açtığı işbu davada; ... ili ... ilçesi İftiyan mahallesi 81 ada 39 parselde tapuda ... adına kayıtlı 2987569 m² yüzölçümlü taşınmazın sit alanı ve Botaş boru hattı dışında kalan 2008225,40 m² lik kısmı 03/07/2006 tarihinde yapılan ihale neticesinde 03/08/2006 tarih ve 4965 yevmiye nolu ... Noterliğince tasdikli kira sözleşmesi ile 17/08/2006 tarihli yer teslimi tutanağının düzenlendiğini beş yıllığına kiraya verildiğini, ödenmeyen 17/08/2006-16/08/2007 tarihleri arası 1.dönem, 17/08/2007-16/08/2008 tarihleri arası 2.dönem, 17/08/2008-16/08/2009 tarihleri arası 3.dönem ve 17/08/2009/13/11/2009 tarihleri arası 4.dönem kira bedeli ile ödemeyen 271,00 TL karar pulu bedelinin 6183 sayılı AATUHK"nun 51 maddesi gereğince belirlenen oranda gecikme zammı ile birlikte tahsiline, kira sözleşmesinin feshi nedeniyle son bir yıllık kira bedeli olan 60.290 TL"nin fesih tarihi olan 13/11/2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş, dava değerini 207.719 TL olarak belirtmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, harç eksikliğine yönelik verilen bozma ilamına uyularak yargılama sonucunda davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına; 195,5 TL"nin yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-)Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-)Davalı vekilinin harca ilişkin temyiz itirazlarına gelince; 492 sayılı Harçlar Kanunu"na bağlı (I) sayılı tarifenin yargı harçları başlığını taşıyan bölümünün karar ve ilam harcı başlıklı III. kısmının 1. fıkrasında, konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden tarifede gösterilen oranda nispi karar ve ilam harcı; 2-a fıkrasında ise, 1. fıkra dışında kalan davalarla, taraf teşkiline imkan bulunmayan davalarda verilen esas hakkındaki kararlar ve davanın reddi kararlarında maktu karar ve ilam harcı alınacağı hükme bağlanmıştır.
Bu durumda; konusu belli bir değerle ilgili bulunan davada esas hakkında karar verilmesi halinde nispi harç alınacağı, usule ilişkin nihai kararlarla, davanın konusuz kalması halinde verilecek kararlarda maktu harç alınacağı kuşkusuzdur.
O halde; mahkemece davanın konusuz kalması nedeniyle maktu harca hükmedilmesi gerekirken; davalının nispi harçtan sorumlu tutulması doğru görülmemiştir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün 3. maddesinden "" Alınması gereken 14.189,29 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,"" ibaresinin çıkarılarak yerine ""Alınması gereken 35,90 TL maktu karar harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,"" ifadesinin eklenmesine, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.