Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3136
Karar No: 2019/4434

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/3136 Esas 2019/4434 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/3136 E.  ,  2019/4434 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA


    Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 10/05/2017 tarih ve 2016/445 E. - 2017/192 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 12/04/2018 tarih ve 2017/1562-2018/423 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin "CEP" ibareli markaların sahibi olduğunu, ayrıca müvekkili adına tescilli 2012/7872 sayılı "ceptewifi" ibareli markanın da bulunduğunu, davalı şirket tarafından yapılan 2015/87012 sayılı "TÜRKİYE İŞ BANKASI İŞCEP WİFİ+ŞEKİL" ibareli marka başvurusuna iltibas, tanınmışlık ve kötü niyet vakıalarına dayalı olarak yapmış oldukları itirazın nihai olarak TPMK YİDK tarafından reddedildiğini ileri sürerek, davaya konu YİDK kararının iptalini ve başvuruya konu markanın hükümsüz kılınarak sicilden terkinini istemiştir.
    Davalı şirket vekili, “CEP” ibaresinin tek bir kişinin tekeline bırakılamayacak jenerik bir ibare olduğunu, tek başına hiçbir firmayı çağrıştırmadığını, pek çok firma tarafından zaten kullanılmakta olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Davalı kurum vekili, davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının işbu davada dayandığı markalarının CEP esas ve ayırt edici unsurlu olduğu, fakat markalarının genel olarak başka bazı sözcük ve şekillerle birlikte tescilli olduğu, kullanımının sadece iletişim sektöründe olduğu, buna karşın davacının CEP ibareli bir kısım markalarının kapsamında başvuru kapsamındaki mal ve hizmetlerin bulunduğu, davalının başvurusunun ise “TÜRKİYE İŞ BANKASI İŞCEP WİFİ+ŞEKİL” ibare ve biçimli olduğu, CEP ibaresinin cep telefonunu işaret ettiğinin açık olduğu, davalının başvuru konusu işaretle cep telefonları üzerinden, kendi ürün ve hizmetlerini sunduğu, CEP kelimesinin bir markada yer alması durumunda, anılan marka ile sunulacak mal ve hizmetlerin ortalama alıcıları nazarında işaretin, ürün ve hizmetin sunum biçimine ilişkin bilgilendirme vazifesi gördüğü, bu haliyle de ayırt edici karakterinin son derece zayıf olduğu, zira ortalama tüketicilerin sadece bu ibareyi işletmesel kaynağı gösteren bir işaret olarak algılamalarının fevkalede düşük ihtimal olduğu, zaten davacının da bu ibareyi bu genel olarak yalnız başına tescil ettirmediği, WİFİ ibaresinin de ayırt ediciliğinin bulunmadığı, açıklanan sebeple CEP ve CEPTE WİFİ ibareli bu markaların, kelime olarak taşıdığı zayıf ayırt edicilik nedeniyle CEP ve Wifi ibaresini içeren, yine tanımlayıcı kullanımı daha baskın olan markalara karşı engelleme olanak ve oranının yine de düşük seviyede olduğu, başvurunun ise sadece CEP ve WİFİ ibarelerinden oluşmadığı, tıpkı davacı markalarında olduğu gibi farklı sözcükleri içerdiği, başvuru konusu işarette davalının lider markası olduğu gözlenen TÜRKİYE İŞ BANKASI ibaresinin ve İŞ logosunun da bulunduğu, bu ibare ve logonun altında İŞCEP WİFİ ibarelerinin bulunduğu, bu haliyle işarette yer alan CEP ve WİFİ sözcüklerinin sunulacak ürün ve hizmetin sunumunun WİFİ teknolojisi ve CEP telefonu ile olduğu konusunda alıcılara bilgi verme mahiyetinde olduğu yönünde mesaj verdiği, ortalama tüketicilerin, davalı başvurusunun konusu olan işaret ile redde mesnet markaların farklı markalar olduğunu hemen ve ilk bakışta algılayacağı, markaların farklı unsurları, birbirlerine benzer başka şekil veya kelimeleri içermediklerinden, bütün olarak ortaya çıkardıkları izlenim aynı veya yüksek düzeyde benzer bulunmadıkları şu hale göre davacı markalarının davalı başvurusunun konusu olan işaretin tescilini engelleme olanağı bulunmadığı, bir an için başvuru konusu işaretin redde mesnet marka ile arasında 556 sayılı KHK"nın 7 ve 8.maddesi kapsamına girebilecek derecede benzerlik taşıdığı kabul olunsa bile davalı başvurusunun yine de tescilinin gerektiği, zira marka hukukunun bir kullanma hakkı hukuku olması sebebiyle davalının önceki tescilli markası ile kullanımının görmezden gelinmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    İstinaf mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 17/06/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi