Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/21650
Karar No: 2014/26695

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/21650 Esas 2014/26695 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Antalya 1. İş Mahkemesi'nde açılan hizmet tespiti davasında, davacının 1994-2002 yılları arasında geçen hizmetlerinin tespitini istediği ancak davalı işveren tarafından 2002-2012 arasında tam bildirimlerinin yapıldığı belirlenmiştir. Hatalı değerlendirme sonucu hak düşürücü süre dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak bu durumu göz önünde bulundurarak hak düşürücü sürenin gerçekleşmediği ve davanın esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Uyuşmazlığın çözümünde 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi dikkate alınmıştır. Bu maddeye göre, bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde açılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, sigortalının Kuruma bildiriminin işe giriş tarihinden sonra yapılması durumunda, hak düşürücü sürenin hesaplanması için, bildirim dışı tutulan sürenin sonu değil, kesintisiz olarak geçen çalışmaların sona erdiği yılın sonu başlangıç alınması gerektiği açıklanmıştır.
10. Hukuk Dairesi         2014/21650 E.  ,  2014/26695 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Antalya 1. İş Mahkemesi
    Tarihi : 24.06.2013
    No : 2011/14-2013/383

    Dava , hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamda belirtilen nedenlerle davanın reddine dair hüküm tesis edilmiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Uyuşmazlığın çözümünde, davanın yasal dayanağını (mülga) 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi oluşturmaktadır. Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalı, diğer taraftan, 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi hükmüne göre; Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde açılması gerekir. Bu yönde, anılan madde hükmünde yer alan hak düşürücü süre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalışmaları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar için geçerlidir. Bir başka anlatımla; sigortalıya ilişkin olarak işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu gibi yönetmelikte belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi, ya da çalışmaların Kurumca tespit edilmesi halinde; Kurumca öğrenilen ve sonrasında kesintisiz biçimde devam eden çalışmalar bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemez. Ne var ki; sigortalının Kuruma bildiriminin işe giriş tarihinden sonra yapılması, bir başka ifade ile sigortalının hizmet süresinin başlangıçtaki bir bölümünün Kuruma bildirilmeyerek sonrasının bildirilmesi ve Kuruma bildirimin yapıldığı tarihten önceki çalışmaların, bildirgelerin verildiği tarihi de kapsar biçimde kesintisiz devam etmiş olması halinde, Kuruma bildirilmeyen çalışma süresi yönünden, hak düşürücü sürenin hesaplanmasında; bildirim dışı tutulan sürenin sonu değil, kesintisiz olarak geçen çalışmaların sona erdiği yılın sonu başlangıç alınmalıdır. Ayrıca, eldeki davaya ilişkin kuvvetli delil niteliğinde olan kesinleşen işçi alacağı davasının; Kurumun taraf olmaması nedeniyle, hak düşürücü süreye etkisi olmadığı bilhassa belirtilmelidir.
    Eldeki davada, davacı, 01.10.1994-2002 tarihleri arasında geçen hizmetlerinin tespitini istemiştir. Hizmet cetvelinin incelenmesinde, davacının, 03.05.2002 ile 2012 Aralık tarihleri arasında davalı Spor Kulubü tarafından bildirimlerinin yapıldığı anlaşılmıştır. Davacının, kesintisiz geçen çalışmalarının tespitini istediği belirgin olup bu durumda hatalı ve yanılgılı değerlendirme ile hak düşürücü süre dolduğundan dolayı davanın reddine dair hüküm tesis edilmesi isabetsizdir.
    Bu yasal düzenleme ve açıklamalar ışığı altında inceleme konusu dava değerlendirildiğinde; davacının, 2002 ile 2012 yılları arasında davalı işveren tarafından tam bildirimlerinin yapıldığı, hak düşürücü sürenin, kesintisiz geçen çalışmaların bitim tarihinde başlayacağı göz önüne alındığında hak düşürücü sürenin gerçekleşmediği Mahkemece gözetilmeli; davanın esasına girilerek elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir.
    O hâlde, davacı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 15.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi