Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3115
Karar No: 2018/3658

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/3115 Esas 2018/3658 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Dava, müvekkilinin babasına ait olan bir taşınmazın orman kabul edilmesi sonucu müvekkilinin mülkiyet hakkının ihlal edildiği ve tazminat talebinde bulunulduğu bir davaydı. Temyiz sonucu Yargıtay, tapu kaydının davacı lehine olduğu ve 4721 sayılı Kanunun 1007. maddesi uyarınca zararının karşılanması gerektiği kararına vardı. Ancak tam olarak hangi parsellerin zarara sebep olduğu belirtilmediğinden hükmün bozulmasına karar verildi.
Kanun maddeleri:
- 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi: Tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlar, Devlet tarafından sorumluluğu üstlenilir. Bu sorumluluk, kusura dayanmayan bir sorumluluktur.
20. Hukuk Dairesi         2016/3115 E.  ,  2018/3658 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVALILAR : Hazine - ...

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili 09/01/2012 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ...köyünde müvekkilinin babası adına 1936 yılında tapuya tescil edilen 23.184 m2 lik taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında 15,677 m2"sinin orman olarak kabul edildiğini, bir kısmının ise 170 ada 3 ve 4 parseller olarak müvekkili adına tespit edilmişse de, Hazine tarafından kadastro tespitine itiraz üzerine açılan dava sonucu ... Kadastro Mahkemesinin 2011 yılında kesinleşen 2008/10570-14496 E. K. sayılı kararıyla taşınmazın orman içi açıklık olduğu gerekçesiyle tespitin iptali ile taşınmazın Hazine adına tesciline karar verildiğini, müvekkilinin mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ve müvekkiline hiçbir bedel ödenmediğini ileri sürerek, 170 ada 3 ve 4 parsellerde toplam 7506,35 m2 taşınmaz ile orman olarak bırakılan 15.677 m2 taşınmazın ve üzerindeki zeytin ağaçlarının dava tarihindeki bedellerinin tespiti ile şimdilik 10.000.-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı Hazinenin temyizi üzerine Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 04/03/2013 gün ve 2012/22549 E. - 2013/3521 K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında " Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; dava konusu taşınmazlar zeytinlik olarak davacının kullanımında iken, ...köyünde 1971 yılında yapılan orman kadastrosunda, orman harici iç parsel olarak bırakılıp, tahdidin bu şekilde kesinleşmesinden sonra, 2006 yılında yapılan genel arazi kadastrosu çalışmalarında, senetsizden 170 ada 3 ve 4 parseller olarak davacı adına tespit gördüğü, ancak Hazine tarafından tespite itiraz edilmesi nedeniyle açılıp ... Kadastro Mahkemesinin 2009/15 Esas sayılı dosyası üzerinden görülen davada ise, 170 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazların orman içi açıklık olduğu belirlenerek, davacı adına yapılan tespitin iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verildiği ve söz konusu kararın 14.09.2010 tarihinde kesinleşmesi üzerine, davacı tarafından tazminat istemli iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
    1) 4721 sayılı TMK"nın sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007. maddesinde "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder." hükmü yer almakta olup, bu maddede düzenlenen sorumluluk, kusura dayanmayan (objektif) bir sorumluluk türü olup, tapu sicil müdürü ya da memurun kusuru olsun ya da olmasın, sicilin tutulması nedeniyle, kişilerin malvarlığı çıkarlarını koruyan hukuk kurallarına aykırı davranılmış olması yeterlidir. Kusurun varlığı ya da yokluğu Devletin memuruna rücu halinde, iç ilişkide etkili olmaktadır. Tapu sicilinin tutulması görevini üstlenen Devlet, bu sicile tanınan güvenden ötürü, hak durumuna aykırı kayıtlardan doğan tehlikeyi de üstlenmiş olmaktadır.
    - 2 -
    2016/3115 - 2018/3658

    Bu durumda; her ne kadar 2006 yılında yapılan kadastro çalışmalarında dava konusu edilen 170 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazlara revizyon görmemiş olsa da; davacının söz konusu taşınmazların dayanağını oluşturduğunu ileri sürdüğü ve Devletin resmi makamlarınca düzenlenmiş Nisan-1936 tarih 19 numaralı tapu kaydının dava konusu taşınmazları kapsayıp kapsamadığı yönünden mahallinde refakate re"sen alınacak fen bilirkişisi eşliğinde keşif yapılarak, söz konusu eski tapu kaydının, 170 ada 3 ve 4 parselleri kapsadığının kesin olarak belirlenmesi halinde, bu tapu kapsamında kalan taşınmazların orman içi açıklık olarak Hazine adına tescil edilmesi nedeniyle davacının zararının 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesinde yer alan tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur ilkesi uyarınca tazmini gerektiği gözetilip, işin esasına girilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2) Kabule göre de; 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca açılan davalarda Hazinenin sorumlu olduğu gözetilip, ... aleyhinde açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, doğru görülmemiştir." hususlarına değinilmiştir.
    Yargılama sırasında davacı vekili 04/06/2015 tarihli harçlandırılmış ıslah dilekçesiyle talebini 97.856.-TL"ye yükselterek dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziye davalı Hazineden tahsilini talep etmiştir.
    Mahkemece davanın kabulü ile; 97,856,00.-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birikte davalı Hazineden alınarak davacıya ödenmesine, davalı ... Yönetimi aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak, davacının dayandığı tapu kaydının dava konusu 170 ada 3 ve 4 parselleri kapsadığı belirlenerek 4721 sayılı Kanunun 1007. maddesi uyarınca zararının karşılanması gerektiğinin kabulünden bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
    Ancak hükmüne uyulan bozma ilamında dayanak tapu kaydının 170 ada 3 ve 4 parselleri kapsadığının kesin olarak belirlenmesi halinde 170 ada 3 ve 4 parsellerin dayanak tapu kapsamında kalan kısımlarının orman içi açıklık olması sebebiyle Hazine adına tescili sebebiyle davacının zararının 4721 sayılı Kanunun 1007. maddesi uyarınca tazmini gerektiği belirtildiği halde, mahkemece 170 ada 3 ve 4 parsellerin yüzölçümü kadar yer için tazminata hükmedilmesi gerekirken, bu parsellerin dışında kalan yerler için de tapu kapsamında kaldıkları gerekçesiyle tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirir.
    Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra bozma gereklerinin yerine getirilmesi zorunludur.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 10/05/2018 günü oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi