(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2017/8382 E. , 2020/1620 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Çekişmeli ... ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan 108 ada 16 parsel sayılı taşınmaz 5001 m2 yüzölçümü ve tarla vasfı ile davalı adına kayıtlıdır.
Davacı Hazine vekili, ... köyünde davalı adına tescilli 108 ada 16 parsel sayılı taşınmazın orman vasfında olduğu iddiası ile tapusunun iptali ile Hazine adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Yargılama sonunda mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir.
Taşınmazın bulunduğu yörede 3402 sayılı Kadastro Kanununun 4. maddesi gereğince orman sınırlaması ile 2/B madde uygulama çalışmaları yapılmıştır.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı, ayrıca 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde düzenlenen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla toprak edinme koşullarının davalı yararına oluştuğu kabul edilerek hüküm kurulmuşsa da yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir.
Şöyle ki; hükme esas alınan orman bilirkişi raporunda taşınmazın tarihsiz memleket haritası ve hava fotoğrafında açık alanda kaldığı bildirilmiş ve taşınmazın yeri memleket haritası üzerinde basitçe gösterilmiştir.
Bu durumda, komşu parsel tutanak ve dayanakları, eski tarihli memleket haritası, 1992 yılında kadastro çalışması yapıldığına göre 20 yıl öncesine ait (1972 yılı) hava fotoğrafları ile en eski hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç mühendis, tarım uzmanı ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli yer ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın bu belgelerde ve stereoskopik inceleme yoluyla hava fotoğraflarında ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 2017/8382 - 2020/16203402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan; bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; yukarıda değinilen belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ve hava fotoğraflarının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ve hava fotoğrafları ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte memleket haritaları ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmesi, hava fotoğraflarının stereoskop aleti aracılığıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak taşınmazın niteliği ile üzerindeki bitki örtüsü, cinsi, yaşı, sayısı, dağılımı, kapalılık oranı ile tasarruf sınırlarının bulunup bulunmadığı belirlenen yerlerden olup olmadığını açıklayıcı yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı;
Davalı tarafça tapu kaydına dayanılmadığı, zilyetliğe dayalı olarak tespit ve tescilin yapıldığı gözetilerek çekişmeli yeri dört yönden çevreleyen parsellere ait tutanaklar ve tapu kayıtları getirtilmeli, taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi kapsamında orman içi açıklığı olup olmadığı denetlenmelidir.
Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte ve hava fotoğrafları üzerinde tarım uzman bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar gerçek kişi yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 04/06/2020 günü oy birliği ile karar verildi.