20. Hukuk Dairesi 2017/3112 E. , 2018/3666 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVACILAR : ... ve Ark.
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin dava konusu ana taşınmazda kat maliki olduklarını, onaylı mimari projesinde ve yapı kullanma izin belgesinde apartmanın ortak alanlarının, asansör, açık otopark, kapıcı dairesi, ortak depo-ardiye, kiler, sığınak, yangın merdiveni olarak gösterildiğini, ancak bodrum kattaki ortak alanlardan iki adet depo-ardiye ve kilerin, aynı zamanda apartmanın müteahhidi olan ... tarafından kendisine ait 3 no.lu bağımsız bölümün eklentisi olarak tapuya tescil ettirildiğini beyan ederek; davalının kat maliklerinin izni ve rızası olmadan ortak yer olan kapıcı dairesine yaptığı müdahalenin önlenmesine, kapıcı dairesinin 3 nolu bağımsız bölümden mimari projeye göre ayrılmak suretiyle eski haline getirilmesine ve kal"ine; davalının sahibi olduğu 3 nolu meskene eklenti olarak tescil edilen ve bodrum kattaki ortak alanlara yaptığı müdahalenin önlenerek onaylı mimari projeye uygun hale getirilmesine bunun sağlanması için tapu kaydının düzeltilmesine, arsa paylarının yeniden belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; yönetim planının oy birliği ile oluşturulduğu, yönetim planının Kat Mülkiyeti Kanununa göre bütün kat maliklerini bağlayan bir belge olduğu, davalının bu nedenle maliki olduğu 3 numaralı bağımsız bölüme eklenti olarak tahsis edilen zemin kattaki depoları onaylı mimari projeye uygun olarak kullanmasında bir yasal engel bulunmadığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, dava konusu ...ili, Turhal ilçesi, Seyfidemirsoy mahallesi, 29 ada 21 parselde tapuya kayıtlı Çarşı Sokak No:18 adresinde bulunan binanın 3 numaralı bağımsız bölüm maliki davalı tarafından zemin katta 3 numarada bağımsız bölümün bitişiğinde bulunan kapıcı dairesine yaptığı müdahalenin men"ine, 3 nolu bağımsız bölüm ile kapıcı dairesinin mimari projeye uygun eski hale getirilmesine, dava konusu taşınmazın bodrum katında bulunan 3 nolu bağımsız bölümün eklentileri E-1 ve E-2 deki projeye aykırı olarak açılan pencerelerin kapatılması suretiyle mimari projeye uygun eski hale getirilmesine, dava konusu taşınmazın bodrum katında bulunan 3. nolu bağımsız bölümün eklentisi E-3"ün mimari projeye uygun olarak eski hale getirilmesine, hüküm fıkrasının 1, 2 ve 3 numaralı bentlerindeki kararların gereğinin yerine getirilmesi için davalıya bir ay süre verilmesine, dosyada bulunan 29/04/2015 havale tarihli İnşaat Mühendisi Emre Birsoy tarafından düzenlenen bilirkişi raporunun kararın eki sayılmasına, davacılar vekilinin diğer taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, Kat Mülkiyeti Kanunu uyarınca projeye aykırı yapıldığı bildirilen tadilat ve eklentilerin eski hale getirilmesi, ortak yerlere elatmanın önlenmesi, arsa paylarının yeniden belirlenmesi istemine ilişkindir.
- 2 -
2017/3112 - 2018/3666
1- Mahkemece davanın kabulü, müdahalenin önlenmesi ve projeye aykırılıkların eski hale getirilmesi yönünde hüküm kurulmuş ise de, verilen hüküm infaza elverişli değildir. HMK"nın 297/2. maddesi; "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." hükmünü amir olup, hüküm fıkrasının tarafların taleplerini karşılayacak şekilde açık ve maddeler halinde, infazda tereddüt yaratmayacak şekilde oluşturulması gerekirken, anılan kanun hükmüne aykırı olacak şekilde, dava konusu taşınmazın tam olarak hangi bölümlerine, ne şekilde bir müdahalede bulunulduğu ve bu müdahalenin ne suretle giderilebileceği somut olarak belirtilmeksizin, bilirkişi raporuna atıf yapmakla yetinilmiş olması, özellikle hüküm fıkrasının 1 nolu bendinde; "kapıcı dairesine yapılan müdahalenin men"ine, 3 no.lu bağımsız bölüm ile kapıcı dairesinin mimari projeye uygun eski hale getirilmesine", 2 nolu bendinde "E-1 ve E-2 de ki projeye aykırı olarak açılan pencerelerin kapatılması suretiyle mimari projeye uygun eski hale getirilmesine," ve 3 nolu bendinde "E-3"ün mimari projeye uygun olarak eski hale getirilmesine" şeklindeki genel ve soyut, infazda tereddüt yaratabilecek tarzdaki ifadelerle hüküm kurulması, hüküm fıkrasının açık, şeffaf, uygulanabilir ve gerekçe ile uyumlu olma, talepleri tek tek karşılama ilkesine aykırı olması nedeniyle bozmayı gerektirmiştir.
2- Dava dilekçesinde, davalının sahibi olduğu 3 nolu meskene, bodrum kattaki iki adet depo-ardiye ve kilerin "eklenti" olarak tapuda tescil edilmesi nedeniyle bodrum kattaki ortak alanlara yapılan müdahalenin önlenmesi ve onaylı mimari projeye uygun hale getirilmesinin sağlanması için tapu kaydının da düzeltilmesi ve arsa paylarının yeniden belirlenmesi talep edilmiş olmasına rağmen, projeye aykırılığın giderilmesine ve eski hale getirmeye karar verilmesinden sonra, "eklenti"ye ilişkin düzeltmenin infazı için tapuda tescile yönelik hüküm kurulmaması, özellikle arsa paylarının yeniden belirlenmesine yönelik hiçbir araştırma yapılmamış olması, yukarıda anılan HMK"nın 297/2. maddesi hükmüne aykırı olacak şekilde, taleplerden her biri hakkında taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında açıkça belirtilmemesi, hüküm oluşturulurken taleplerden her biri hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması, bozmayı gerektirmiştir.
3- Davacılardan ... ve ..., mahkemeye sundukları 15.12.2014 havale tarihli dilekçeleri ile davadan vazgeçtiklerini ve feragat ettiklerini beyan etmelerine rağmen, mahkemece bu davacılar yönünden "feragat nedeniyle davanın reddi"ne dair hüküm kurulmamış olması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın, eksik ve yetersiz inceleme neticesinde yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK"nın 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 10/05/2018 günü oy birliğiyle karar verildi.