10. Hukuk Dairesi 2014/20880 E. , 2014/26954 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İstanbul 15. İş Mahkemesi
Tarihi : 10.06.2014
No : 2012/201-2014/557
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, 01.07.1995-30.10.2007 döneminde, davalı işyerinde kesintisiz olarak dizgi-röportaj ve sair işlerde çalıştığını, bu dönemde başka ek işler de yaptığını ve farklı işverenler nezdinde geçen bu çalışmalarının Kuruma bildirildiğini belirterek, bildirilen süreler dışında kalan ve davalı şirket işyerinde geçen hizmetlerinin tespitini istemiştir. Mahkemece, dava dışı işyerlerinden yapılan bildirimler nedeniyle çalışma kesintili kabul edilerek, 09.11.2006 öncesi dönem bakımından hak düşürücü süre nedeniyle, 09.11.2006-30.10.2007 dönemi bakımından ise, dava dışı farklı işyerinden tam süreli bildirimlerin bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı K.nun 79. maddesidir. Anılan Kanunun 6’ncı md.de ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Somut olayda; davacının, davalı işverene ait işyerinden, işe giriş bildirgesi verilmediği gibi, hizmet cetvelinde de bildiriminin bulunmadığı, 10.01.1999- 22.12.1999, 01.04.1999-22.12.2000, 13.10.2001-23.08.2003, 01.07.2004-01.08.2004 ve 09.11.2006-05.11.2008 dönemlerinde dava dışı farklı işyerlerinden, çoğunluğu tam süreli olmak üzere hizmet bildiriminin bulunulduğu, davacıya ait yazıların yer aldığı davalı şirkete ait gazete örneklerinin dosyaya sunulduğu, işçilik alacakları davasında işbu davada talep edilen süre esas alınarak, bir kısım tazminat ve alacağın kabulüne karar verildiği, bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Davacının, dava konusu dönemin bir kısmı ile çakışır şekilde, az yukarıdabelirtilen tarihler arasında davalı işveren şirketle ilişkisi tespit edilemeyen işyerlerinden, çoğunluğu tam süreli bildirimleri bulunduğundan; çakışan çalışmalarının geçtiği işyerlerinin, Kurum nezdindeki işyeri sicil dosyaları getirtilmeli; bu işyerlerinde yapılan işin niteliği araştırılmalı; davalı şirket ile tespit edilen işyerlerinin işverenleri arasındaki, varsa hukuki ilişkinin niteliği ticaret sicil ya da, vergi kayıtlarından da yararlanılarak belirlenmeli, tespiti istenilen sürede hizmet bildiriminde bulunulan farklı işyerlerindeki çalışmalar ile davalı işyerindeki çalışmaların bağdaşıp bağdaşmadığı, davalı işyerindeki çalışmanın sürekli olup olmadığı araştırılmalı, dava dışı farklı işyerleri ile davalı işyerinde çalışan ve dönem bordrolarında yer alan diğer çalışanlar ile gerekirse kolluk vasıtasıyla tespit edilecek komşu işyeri işveren ve bordrolarında kayıtlı kişilerin tanık olarak beyanlarına başvurulmalı, işçilik alacakları davasındaki tanık beyanlarından yararlanılmalı, beyanlar arasında çelişki oluşursa giderilmeli, talebe konu dönemde davalı Kurum tarafından yoklama memurları veya müfettişleri tarafından yapılmış, varsa tahkikat raporları, tespit tutanakları gibi kayıt ve belgeler celbedilerek bu şekilde fiili çalışmanın varlığı araştırılmalı, taraflardan sair delilleri sorulmalı, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği ile iddia olunan çalışmanın gerçek ve fiili olup olmadığı nazara alınmalı; böylece, bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip, takdir edilerek, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Yukarıda sıralanan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik inceleme, araştırma ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 16.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.