20. Ceza Dairesi 2019/640 E. , 2019/6906 K.
"İçtihat Metni"
Yüksek Adalet Bakanlığının, 01/03/2019 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki İzmir 29. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 19/04/2018 tarihli ve 2017/540 esas 2018/510 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nca 07/03/2019 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı..
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanık hakkında, 03/05/2017 tarihli “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” eylemi nedeni ile İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 22/09/2017 tarihli ve 2017/93482 soruşturma, 2017/33544 esas sayılı iddianamesi ile İzmir 38. Asliye Ceza Mahkemesi"ne kamu davası açıldığı, 16/04/2017 tarihli “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” eylemi nedeni ile İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 01/06/2017 tarihli ve 2017/67979 soruşturma, 2017/20205 esas sayılı iddianamesi ile İzmir 29. Asliye Ceza Mahkemesi"ne kamu davası açıldığının tespiti üzerine, İzmir 38. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 26/12/2017 tarihli 2017//886 esas 2017/985 sayılı kararı ile her iki dosyanın İzmir 29. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2017/540 esas sayılı dosyada birleştirildiği,
2- Sanığın 09/08/2017 tarihli “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” eylemi nedeni ile İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 05/12/2017 tarihli ve 2017/120250 soruşturma, 2017/45437 esas sayılı iddianamesi ile İzmir 11. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, belirtilen dava dosyasının da İzmir 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 31/01/2018 tarihli 2017/1169 esas, 2018/90 sayılı kararı ile her iki dosyanın İzmir 29. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/540 esas sayılı dosyada birleştirildiği,
3- Birleştirme kararları üzerine yapılan yargılama sonucunda, İzmir 29. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 19/04/2018 tarihli ve 2017/540 esas 2018/510 sayılı kararı kararında ‘’ ‘’ gerekçesi ile; ".. sanık ..."nın iddianameyle hukuki kesinti sağlanmadan önce suç tarihi olan 16/04/2017-03/05/2017 tarihlerinde güvenlik güçlerince kullanmak için temin ettiği uyuşturucu maddeyle birlikte yakalandığı, oluşu mahkememizce bu şekilde kabul edilen ilk olayda sanığın zincirlemeli olarak üzerine atılı kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurmak suçunu işlediği, yine sanığın iddianameyle hukuki kesinti sağlandıktan sonra suç tarihi olan 09/08/2017 tarihinde güvenlik güçlerince kullanmak için temin ettiği uyuşturucu maddeyle birlikte yakalandığı, oluşu mahkememizce bu şekilde kabul edilen ikinci olayda sanığın üzerine atılı kullanmak amcıyla uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediği sonuç ve kanaatine varılmış sanık hakkında aşağıda yazılı olan hüküm tesis edilmiştir.’’ denilerek 16/04/2017 ve 03/05/2017 tarihli eylemleri zincirleme suç hükümleri kapsamında değerlendirip TCK’nın 191/1, 43/1. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezasına ve TCK’nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına, 09/08/2017 tarihli eyleme ilişkin olarak ise ayrıca TCK’nın 191/1. maddesi uyarınca 2 yıl hapis cezasına ve TCK’nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmettiği ve hükümlerin istinaf edilmeksizin kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-)Kanun yararına Bozma İstemi:
“Somut olayda sanık hakkında düzenlenen 03/05/2017 suç tarihli İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 22/09/2017 tarihli ve 2017/93482 sayılı iddianamesi üzerine İzmir 38. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 26/12/2017 tarihli ve 2017/886 sayılı kararı ile dosyanın İzmir 29. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2017/540 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini takiben, bu kez 09/08/2017 suç tarihli İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı"nca düzenlenen 15/12/2017 tarihli ve 2017/120250 sayılı iddianame ile dava açılması sonrasında İzmir 11. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 31/01/2018 tarihli ve 2017/1169 sayılı kararı ile dosyanın İzmir 29. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2017/540 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini müteakip, İzmir 29. Asliye Ceza Mahkemesi"nce yapılan yargılama neticesinde sanık hakkında anılan suçlara ilişkin ayrı ayrı hüküm kurulduğunun anlaşıldığı,
Dosya kapsamına göre, İzmir 38. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2017/886 esas sayılı dosyasında suç tarihinin 03/05/2017, iddianame düzenleme tarihinin ise 22/09/2017 olduğu, İzmir 11. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2017/1169 esas sayılı dosyasında suç tarihinin 09/08/2017, iddianame düzenleme tarihinin ise 05/12/2017 olduğu ve İzmir 29. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2017/540 esas sayılı dosyasında ise suç tarihinin 16/04/2017, iddianame düzenleme tarihinin ise 01/06/2017 olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanığın üzerine atılı eylemlerin aynı mahiyette olduğu dikkate alınarak, bu eylemlerin bir suç işleme kararı icrası kapsamında işlendiği anlaşıldığından, sanık hakkında 5237 sayılı Kanunun 43. maddesinde öngörülen zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde ayrı ayrı mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek İzmir 29. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 19/04/2018 tarihli ve 2017/540 esas, 2018/510 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C-)Konunun Değerlendirilmesi:
Sanığın, 16/04/2017 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eylemi nedeniyle 01/06/2017 tarihli iddianame ile, 03/05/2017 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eylemi nedeniyle 22/09/2017tarihli iddianame, 09/08/2017 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eylemi nedeniyle ise 05/12/2017 tarihli iddianame ile ayrı ayrı kamu davası açıldığı, sanığın 16/04/2017 tarihli eylemi nedeniyle henüz dava açılmadan önce, 03/05/2017 tarihinde sanıkta yine kullanmak için bulundurduğu uyuşturucu madde ele geçirildiği anlaşılmaktadır. İki suç arasında hukuki kesinti bulunmamaktadır. Sanık her iki suçu, bir suç işleme kararının icrası kapsamında işlemiştir. Başka bir anlatımla zincirleme suç oluşmuştur. Ancak 16/04/2017 tarihli eylem nedeniyle 01/06/2017 tarihinde düzenlenen iddianame ile artık her iki eylem yönünden hukuki kesinti meydana gelmiştir. Kesinti sebebiyle 09/08/2017 tarihli eylemin zincirleme suç hükümleri kapsamında değerlendirilemeyeceğinden mahkemenin kabul ve gerekçesinde bir isabetsizlik bulunmadığından kanun yararına bozma istemi yerinde görülmemiştir.
D-Karar :
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Açıklanan nedenlere göre; İzmir 29. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 19/04/2018 tarihli ve 2017/540 esas, 2018/510 sayılı kararına yönelik yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteminin REDDİNE; dosyanın Adalet Bakanlığı’na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 05/12/2019