20. Ceza Dairesi 2019/3384 E. , 2019/6915 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : İZMİR 39. Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya İncelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1) Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6/1, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 141/3, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 34/1 ve 230/1-c maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olması, gerekçede iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin açık olarak belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi ve delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği gözetilmeden, Anayasa ve 5271 sayılı Kanun"un amir hükümlerine aykırı şekilde gerekçe açıkça belirtilmeden hüküm kurulması,
2) Suç tarihinde yürürlükte olan 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 191. maddesi ile hüküm tarihinden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürülüğe giren 6545 sayılı Kanun"la değişik TCK"nın 191. maddesi hükümlerinin ayrı ayrı uygulanıp karşılaştırma yapılması, sonucuna göre lehe Kanun’un tespit edilerek sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, belirtilen nitelikte karşılaştırma yapılmadan hüküm kurulması,
3) Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”,
Karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
4) Hükümden önce 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla TCK"nın 191. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle, TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde yer alan, "kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, hakkında kamu davası açılır." hükmü gözetildiğinde dosya kapsamına göre; tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı kapsamında, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi"nin 05/04/2012 tarihli raporuna göre, tedavi programını 25/01/2012 tarihinde olumlu olarak tamamlayan ve kendisine bildirilen 16/12/2011, 17/02/2012 ve 06/03/2012 tarihli denetim görevlisi ile görüşmelerine katılan sanığa, hakkında birden fazla TDS dosyası bulunduğundan, dosyaya konu denetimli serbestlik tedbirinin sıraya alınarak, 18/05/2013- 18/05/2014 tarihleri arasında uygulanmasına karar verilmesi nedeniyle 25/03/2013 tarihli çağrı yazısı ile 10 gün içerisinde Karşıyaka Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gelmesi konusunda ihtarda bulunulduğu; söz konusu yazının "sanığın işte olması ve adresinin kapalı olması nedeni ile" Tebligat Kanunu 21/1. maddesi uyarınca mahalle muhtarına teslim edilmek suretiyle 29/03/2013 tarihinde tebliğ edildiği, ardından sanığın adresine gidilerek düzenlenen 14/05/2013 tarihli tutanak içeriğine göre, sanığın annesi Güler"in, "oğlunun İstanbul"da çalıştığını, burada olmadığını" beyan ettiği ve sanığın çağrı yazısı tebliğine rağmen yasal süre içerisinde herhangi bir başvuru yapmaması üzerine, sanığa tekrar yeni bir süre verilerek başvuru yapması konusunda ihtaratta bulunulmadığı anlaşılmakla; sanığın ilk ihtarata uymamasının, kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi olarak kabul edilemeyeceği gözetilmeden mahkûmiyetine karar verilmesi,
5) Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının, hükümden sonra Resmi Gazetenin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 05/12/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.