Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/778
Karar No: 2018/9994
Karar Tarihi: 24.10.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2018/778 Esas 2018/9994 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, şirketlerine el konulduğunu ve yurt dışı avans hesabından usulsüz para aktarımlarının tespit edildiğini ileri sürerek davalılardan sorumlulukları oranında tazminat talep etti. Mahkeme davanın husumet nedeni ile reddedilmesine karar verdi ve bu karar davacı tarafından temyiz edildi ancak yalnızca Rengin Küçeparlak ve bir diğer davalı yönünden temyizden feragat edildi. Yönetici ve denetçilerin sorumluluğuna dayalı TTK 341. maddesi gereği davalılar hakkında dava açılmasının mümkün olmadığı belirtildi ve davanın husumet yokluğundan reddine karar verildi. Ancak, benzer davaların birleştirilmesi gerektiği ve davada eksik inceleme yapıldığı gerekçesi ile karar bozuldu. Çıkarılan karar sonrasında Mahkeme Hukuku Kanunu'nun 440/I maddesi uyarınca karar düzeltme yolunun açık olduğu belirtildi. Kanun maddeleri ise TTK 341.
13. Hukuk Dairesi         2018/778 E.  ,  2018/9994 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı ... avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat ..... ile davalı......ve vekili avukat ... geldi. Bir kısım davalılara çıkarılan davetiyelerin bila tebliğ edildiği anlaşıldı. Duruşma isteyen vekilinden soruldu. Duruşma isteminden vazgeçtiğini beyan ettiğinden incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından şirketlerine el konulduğunu, el koyan kurumca yaptırılan teftişte şirkete ait yurt dışı avans hesabından usulsüz aktarımlar yapıldığının tespit edildiğini, meydana gelen şirket zararından işlemi yapan yetkilililerin yaptıkları işlemle sınırlı olmak üzere sorumlu olduklarını, aynı zamanda lehlerine para aktarılan kişilerin de bu usulsüz aktarımdan dolayı şahsi sorumlularının bulunduğunu, yapılan işlemlerle ilgili yönetim kurul üyeleri ve denetçiler hakkında da dava açıldığını ileri sürerek tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla şimdilik 10.000,00"nin zararın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek T.C. Merkez Bankası tarafından ilan edilen avans faiz oranı ile birlikte davalılardan sorumlulukları oranında müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi istemiştir.
    Davalılardan bir kısmı usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap vermemiş, bir kısmı ise davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.
    1-Davacı, eldeki dava ile yönetici ve denetçilerin yanı sıra şirket çalışanlarının ve hesabına usulsüz para aktarılan kişilerin yapılan işlemlerden dolayı işlem miktarı ile sınırlı olmak kaydı ile sorumlu olduklarını iddia ederek zararının tazmini istemini içeren eldeki davayı açmıştır. Her ne kadar mahkemece davalıların yönetici ve denetçi olmadıklarından yönetici ve denetçilerin sorumluluğuna dayalı TTK 341. maddesine göre davalılar hakkında dava açılmasının mümkün olmadığı, bu durumda sorumluluk yüklenen madde yönünden davalıların pasif husumet ehliyetlerinin bulunmadığı gerekçesi ile her bir davalı yönünden ayrı ayrı davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiş ise de; ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/386 esas sayılı dosyasının geri çevirme ile gelen kayıtlarından eldeki dava ile davacısı ve konusunun kısmen aynı olduğu, ilgili dosyada yönetici ve denetçiler aleyhine dava açıldığı, bu dosya ile çok sayıda aynı müfettiş raporundan kaynaklanan benzer davaların birleştiği ve yargılamanın halen devam ettiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, her iki dosyanın davacısı ve dava konusu benzer olduğundan her iki davanın birlikte görülmesinde usul ekonomisi ve delillerin değerlendirilmesi açısından fayda vardır. O halde, mahkemece, öncelikle her iki dosya arasında bağlantı olduğundan öncelikle birleştirme kararı verilmeli, husumet hususunun da birleştirilen dosyadaki delillerle birlikte değerlendirilip sonucuna uygun karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    2-Her ne kadar davanın reddine dair karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiş ise de; davacı vekilinin tarihsiz dilekçesi ile davalılardan yalnızca Rengin Küçeparlak ve ... yönünden temyizden feragat ettiğini bildirmiş olması nedeniyle temyiz dilekçesinin yalnızca bu davalılar yönünden reddine, karar verilmesi gerekmiştir.
    3-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda l. bentte açıklanan nedenlerle, temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenle davacının temyiz dilekçesinin yalnızca davalılardan Rengin Küçeparlak ve ... yönünden REDDİNE, 3. bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi