Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7845
Karar No: 2018/3728

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/7845 Esas 2018/3728 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/7845 E.  ,  2018/3728 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVALILAR : ... - ...


    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine ve davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacı Hazine vekili ... ilçesi, ... köyü 105 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazların davalılar adına tesbit gördüğünü, Alanya Kadastro Mahkemesinin 2007/348 E. - 2009/15 K. sayılı dosyasında dava konusu taşınmazların Hazine adına tesbit görmesi gerektiğinin anlaşıldığını ve bu kararın kesinleştiğini belirterek dava konusu taşınmazların davalılar adına olan tapusunun iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, kadastro mahkemesinin 2007/348 E. - 2009/15 K. sayılı dosyasının kesin hüküm teşkil etmese de davalıların ekonomik amaca uygun kullanımları olmadığı yönünde güçlü delil oluşturduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile Karapınar köyü 105 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazların tapusunun iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalılardan ... tarafından 105 ada 4 sayılı parsel açısından temyiz edilmiştir.
    Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 27/03/2014 gün ve 2014/492 E. - 3733 K. sayılı kararında “Mahkemece kadastro mahkemesinin 2007/348 E. - 1009/15 K. sayılı dosyanın güçlü delil oluşturduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmişse de; yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan hüküm kurulmuştur. Mahkemece güçlü delil olduğu kabul edilen kadastro mahkmesinin 2007/348 E. - 1009/15 K. sayılı dosyasında davacı Hasan Doğan, davalılar ... ve ..."e karşı açtıkları kadastro tesbitine itiraz davasında; 105 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazların kendisine ait olduğunu iddia etmiş, mahkemece davacı davasını ispat edemediğinden davanın reddi ile taşınmazların tesbit gibi tesciline karar verilerek hüküm kurulmuştur. Temyize konu dosya içerisine dava konusu taşınmazlara komşu olan taşınmaz tutanakları getirtilmemiş, taşınmazın imar-ihya edilip edilmediği, davalılarca kullanılıp kullanılmadığı, özel mülke konu yerlerden olup olmadığı belirlenmeden ve temyize konu taşınmazın orman parseline sınırı olduğu halde, orman incelemesi yapılmadan hüküm kurulmuştur. Eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamaz. O halde; mahkemece, yörede yapılan orman kadastro çalışmasıyla ilgili harita ve tutanaklar getirtilerek bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile bir orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla, orman kadastro haritası ve kadastro paftası ölçekleri denkleştirilerek, sağlıklı biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıkta en az 5 ya da 6 orman sınır noktası gösterilecek biçimde, çekişmeli taşınmazın tahdit hattına göre konumu belirlenmeli, taşınmaz kesinleşen orman kadastro sınırları dışında ise dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ve tesbit tutanağının düzenlendiği tarihten 15 - 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli



    -2-
    2016/7845 - 2018/3728

    memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü belirlenmeli, açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte tarım uzman bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar (gerçek kişiler) yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli” denilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalı ..."e karşı açılan davanın 13/09/2011 tarihinde mahkemece karara bağlandığı ve kararın temyiz edilmeyerek kesinleştiği anlaşılmakla yeniden hüküm tesisine yer olmadığına, davalı ..."e karşı açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu iptali ve tescile ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 21/06/2005 tarihinde ilân edilip kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B çalışmaları bulunmaktadır.
    1) Davalı ... tarafından hüküm temyiz edilmiş ise de davanın kabulüne, Karapınar köyü 105 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazların tapusunun iptali ile Hazine adına tesciline ilişkin verilen 2010 tarihli kararın davalılardan ... tarafından 105 ada 4 parsel açısından temyiz edildiği, davalı ... tarafından temyiz edilmediğinden temyiz eden yönünden kesinleşmiş olduğu anlaşılmakla temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    2) Davacı Hazinenin temyiz itirazlarına gelince;
    Mahkemece bozma kararına uyulduğu halde, bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; hükmüne uyulan bozma kararında, çekişmeli taşınmazın tahdit hattına göre konumunun belirlenmesi gereğine değinilmiş olup, bozma sonrasında mahkemece getirtilen orman tahdit haritası renksiz olduğu gibi taşınmazın konumunun harita üzerinde belirtilmediği, ortak bilirkişi raporu ekindeki krokide ise, OS noktaları gösterilmediği için orijinal haritasındaki hat ile bilirkişi tarafından düzenlenen hat uygulamasının benzer olup olmadığı denetlenememiştir. Ayrıca, bozma kararında eski tarihli ve 15 - 20 yıl önceye ait hava fotoğrafları ve memleket haritaları incelenerek taşınmazın niteliği ve kullanım durumunun araştırılması gerektiği bildirilmiş iken ilgili hava fotoğrafları getirilmeden hüküm kurulmuştur.
    Bunların yanı sıra; davacı yanın dayanağı Alanya Kadastro Mahkemesinin 2007/348 E. - 2009/15 K. sayılı dosyasının incelenmesinde; dava dışı Hasan Doğan vekili tarafından dava konusu 105 ada 3 ve 4 sayılı parsellerin davalılar adına yapılan tespitlerine taşınmazların evveliyatında davacının yanında yetiştiği İbrahim Doğan"a ait olduğu, 1956 yılında zilyetliğini davacıya devrettiği, davacının taşınmazın çevresini duvarla çevirirek imar ve ihya ettiği, davalıların babası olan ..."e taşınmazı koruması, bakıp ve gözetmesi karşılığında 1/2"sini bağışladığı, davalıların murisi ..."ün kendisine bağışlanan hissenin karşılığı olarak bir kısım yeri kızı Ümmü Aslan"a verdiğini, kızı ve damadı tarafından ev yapılarak kullanılmaya başlandığı, bir kısım yerin de 1974 yılında hayır kurumuna bağışlandığı, geri kalan kısmın müvekkile ait olduğu, müvekkilinin bizzat zilyetliğinin en az 50 yıl, önceki zilyetliğin eklenmesi halinde kadimden beri sürdüğü iddiası ile davalılar adına yazılan tespitin iptaline karar verilmesinin talep edildiği, mahkemece; dava konusu taşınmazlar ile fen bilirkişisi raporunda belirtilen dava dışı 5 ve 7 sayılı parselleri de kapsayan taşınmazların bir bütün halde, boş ve sahipsiz bir arazi iken duvarlarla İbrahim Doğan ve davalıların murisi ... tarafından çevrildiği, ancak tarla niteliği ile tespit gören bu taşınmazların gerek İbrahim Doğan tarafından, gerekse davalıların murisi ... tarafından ölümlerine kadar, gerekse bu şahısların ölümünden sonra tespit tarihinden 5-6



    -3-
    2016/7845 - 2018/3728

    yıl öncesine kadar hiç kimse tarafından Kadastro Kanununun öngörmüş olduğu 20 yıl süre ile nizasız ve fasılasız olarak ekonomik amacına uygun yani ekilip biçilmek suretiyle kullanılmadığı gerekçesi ile davacının ispatlanamayan davasının reddine karar verilmiş, hükmün 16. Hukuk Dairesinin 07.07.2009 günlü kararı ile davacı tarafça taşınmaz üzerinde üstün hakkı ve iktisabı sağlar zilyetliğinin bulunduğu kanıtlanamadığı ve davada Hazine taraf olmadığından davalı taraf yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşup oluşmadığı hususunun araştırılmasının bu davanın konusu olmadığı belirtilerek onanmasına karar verildiği görülmüştür.
    Buna göre, her ne kadar belirtilen davada eldeki dosya davacısı taraf olmadığı için karar davacı açısından kesin hüküm oluşturmasa da, bahsi geçen dosyada tapu maliklerinin taraf olduğu, davacı Hasan Doğan"ın imar ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanmış olduğu ve mahkemece gerek davacının murisi İbrahim Doğan tarafından, gerekse davalıların murisi ... tarafından ölümlerine kadar, gerekse bu şahısların ölümünden sonra tespit tarihinden 5-6 yıl öncesine kadar hiç kimse tarafından Kadastro Kanununun öngörmüş olduğu 20 yıl süre ile nizasız ve fasılasız olarak ekonomik amacına uygun yani ekilip biçilmek suretiyle kullanılmadığı gerekçesi ile mahkemece verilen ret kararının 16. Hukuk Dairesince onandığı, bu hali ile söz konusu hükmün bu dava için kesin hüküm oluşturmazsa bile güçlü delil oluşturduğu, güçlü bir delille desteklenen olguların ancak aynı kuvvetteki delillerle aksinin ispatlanabileceği ve taşınmazdaki zilyetliğin süresi, terk edilip edilmediği hususları üzerinde durulmadan eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması yerinde değildir.
    O halde; mahkemece, yörede yapılan orman kadastro çalışmasıyla ilgili işe başlama, işi bitirme, çalışma tutanakları ile askı ilân tutanaklarının ve orman tahdit ve 2/B madde haritalarının orjinalinden çekilmiş renkli fotokopi örneği getirtilerek bir Harita-Kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile bir orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle, orman kadastro haritası ve kadastro paftası ölçekleri denkleştirilerek, sağlıklı biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıkta en az 5 ya da 6 orman sınır noktası gösterilecek biçimde, çekişmeli taşınmazın tahdit hattına göre konumu belirlenmeli, taşınmaz kesinleşen orman kadastro sınırları dışında ise dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ve tesbit tutanağının düzenlendiği tarihten 15 - 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp , hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü belirlenmeli, açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte tarım uzman bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı yönlerinde duyurucu rapor alınmalı, taşınmazın çeşitli kısımlarından toprak örnekleri alınıp, bilimsel analizleri yapılarak kaç yıldır tarımda kullanıldığı konusunda rapor alınmalı, taşınmazın her bir bölümünün toprak yapısı ve üzerindeki ağaçların yaşı, cinsi, dağılımı, tarım bitkileri yetiştirilip yetiştirilemeyeceği, hangi tür tarım bitkileri yetiştirilmesine uygun olduğu ayrıntılı açıklanmalı, taşınmazın eğimi münhaniler ve eğim ölçer aletler yardımıyla bilimsel yöntemler ile belirlenmeli, taraf tanıkları ve yerel bilirkişiler dinlenerek, taşınmazın öncesi itibariyle niteliğinin ne olduğu, kime ait olduğu, zilyetliğin nasıl meydana geldiği, ne kadar süre ile ne şekilde devam ettiği, bunun ekonomik amacına uygun olup olmadığı, zilyetliğin terk edilip edilmediği, tanıkların bilgi ve görgülerinin hangi eylemli olaylara dayandırıldığı saptanarak, tesbit tarihine kadar gerçek kişi yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli,





    -4-
    2016/7845 - 2018/3728

    Alanya Kadastro Mahkemesinin 2007/348 E. - 2009/15 K. sayılı tespite itiraz ilâmı Hazine taraf olmadığı için kesin hüküm oluşturmasa bile Kadastro Kanununun öngörmüş olduğu kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle taşınmaz edinme için gereken 20 yıl süre ile nizasız ve fasılasız olarak ekonomik amacına uygun kullanımın bulunmadığı hususunda güçlü delil niteliğinde bulunduğu gözönünde bulundurulmalı, tanık beyanları ile güçlü delil niteliğindeki kadastro mahkemesi dosyasındaki beyanlar arasında çelişki oluşması halinde oluşan çelişki giderilmeli ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirlerek oluşan sonuca göre bir karar verilmelidir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davalı ..."ün temyiz dilekçesinin REDDİNE, temyiz harcının istek halinde iadesine,
    2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davacı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 14/05/2018 günü oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi