23. Hukuk Dairesi 2019/1715 E. , 2020/733 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
- K A R A R -
Şikayetçi vekilince açılan sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonucunda mahkemece şikayetin reddine karar verilmiş olup, verilen kararın şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Bu kez Dairemiz kararına karşı şikayetçi vekilince karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
Şikayetçi vekili, 23.06.2015 tarihinde düzenlenen sıra cetvelinde ipotekten kaynaklı alacağı olan şikayet olunan dışında başka hiçbir alacaklıya yer verilmediğini, müvekkilinin tasarrufun iptali davasını kazanan alacaklı olduğu icra müdürlüğünce bilinmesine ve tasarrufun iptali davasını kazanmış olan alacaklıya iptal edilen tasarruf oranında tüm alacaklılardan önce (ipotek alacaklıları da dahil) ödeme yapılmasına karar verilmesi gerekirken sıra cetvelinde buna yer verilmemiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Şikayet olunan vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece sıra cetvelinin usulüne uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine dair verilen kararın şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine onanmasına karar verilmiştir.
Bu kez şikayetçi vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur
İİK"nın 277 vd. maddelerinde yer alan iptal davası ayni bir dava olmayıp şahsi bir davadır ve davayı kazanan alacaklıya iptal edilen tasarruftan öncelikle alacağını alma hakkı verir. Tasarrufun iptali davası açan alacaklının iptal ettirdiği tasarruf miktarınca dava açmayan alacaklılara göre önceliği vardır. İş bu iptali istenen sıra cetvelinde paylaşıma konu taşınmaza ilişkin tasarrufu iptal ettiren davacı alacaklının öncelik hakkı olduğundan kararın bozulması gerekirken onanması doğru görülmemiş, Dairemizin 12.02.2019 tarihli, 2016/2120 Esas, 2019/406 Karar sayılı onama kararının kaldırılarak yukarıda yazılı gerekçe ile bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Dairemiz"in 12.02.2019 tarihli ve 2016/2120 Esas, 2019/406 Karar sayılı onama kararının kaldırılarak yukarıda yazılı gerekçe ile bozulmasına, şikayetçi vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme kararının anılan şikayetçi yararına BOZULMASINA, temyiz peşin ve karar düzeltme harçlarınının harcının talep halinde iadesine, 06.02.2020 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
(muhalif)
MUHALEFET ŞERHİ
Müşteki şirket borçlusu Sadık aleyhine başlattığı takip neticesinde alacağını tahsil edemeyince, borçlunun mal kaçırmak amacıyla Engin isimli kişiye sattığı iki adet taşınmaz için tasarrufun iptali davası açmıştır. Bu davada 25.12.2012 tarihinde tedbir kararı verilmiş ve dava 01.04.2014 tarihinde davacı lehine kabul edilmiştir. Öte yandan aynı taşınmazlar üzerinde Vakıflar Bankasının 22.11.2011 tarihli ipoteği mevcuttur. Vakıflar bankası ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatmış ve takip alacağını davalı ...’a temlik etmiştir. Bu dosyadan ihale edilen taşınmazları, Süleyman temlik alacağına karşılık satın almıştır. Yapılan sıra cetvelinde paranın tamamı ipotek alacaklısı Süleyman’a verilmiştir. Müştekinin şikâyeti üzerine, yerel Mahkeme şikayetin reddine karar vermiş ve bu karar Dairemizce onanmıştır. Bu kez şikâyetçi tarafın karar düzeltme istemi üzerine Dairemiz, çoğunluğu karar düzeltme isteminin kabulüne karar vermiştir.
Karar düzeltme isteminin kabulüne dair karara katılmamız mümkün değildir. Şöyle ki;
Öncelikle ipotek tarihi, iptal davasından önceki tarihtir. TMK nın 1023. maddesine istinaden "tapuya güven ilkesi" gereğince tapuda işlem yapan herkesin iyi niyetli olduğu karine olarak kabul edilir. Bu karinenin aksini, yani ipotek lehtarının kötü niyetli olduğunu müşteki tarafın ispatlaması gerekir. Kaldı ki, İİK nın 282/son cümlede, iptal davasının iyiniyetli üçüncü kişilerin haklarını etkilemeyeceği belirtilmiştir. İpotek tesis edilirken Vakıflar Bankasının, müşteki taraftan mal kaçırmak maksadıyla ipotek tesis ettiği ispatlanamadığına göre, ayni hak niteliğinde olan ipotek alacağına (temlik alana) sıra cetvelinde öncelik verilmesi anılan hükümlerin bir gereğidir. Bu nedenlerle karar düzeltme talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne muhalifim.