21. Hukuk Dairesi 2018/6936 E. , 2018/9772 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ........ Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
A)Davacı İstemi:
Dava, 03/09/1990 tarihinde en azından bir gün ........ sigortalısı olarak çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
B)Davalı Cevabı:
Davalı ........ ........u vekili özetle; “ davacının ........a müracaat etmeden dava açmasının yasal olarak mümkün olmadığını, davacının idari prosedürü işletmeden dava açtığını, 5 yıllık zamanaşımı süresini geçirdiğini, davanın zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, dönem bordrolarında davacının adının bulunmadığını, bir günlük dahi prim ödemesi yapılmadığını, ........ işlemi doğru ve yerinde olduğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
İlk derece mahkemesince ; “Dosyadaki belgelerin incelenmesinde, davacının ........ işyeri unvanlı yani ............ ve Tic. A.Ş. İşyerinde 03.09.1990 tarihinde işe girdiği, buna ilişkin işe giriş kaydının ve bildirgesinin bulunduğu, dinlenen tanık tarafından davacı ile birlikte çalıştıklarını beyan ettiği, tanığın sicil dosyasının incelenmesinde de talebe konu dönemde işyerinde çalıştığının anlaşıldığı, mahkememizce yapılan diğer araştırmaların sonuçsuz kaldığı ancak yukarıda da belirtilen şekilde işe giriş bildirgesi verilen ancak primi ödenmeyen davacının en azından işe giriş bildirgesinin verildiği gün çalışmış olduğunun kabul edilmesi gerektiği, fiili çalışma olgusunun da tanık beyanıyla sabit olduğu, dosya kapsamında aldırılan bilirkişi rapordaki gerekçelerin de yerinde olduğu değerlendirildiğinden davanın kabulü yoluna gidilmiştir.” gerekçesiyle
“Davanın kabulü ile; davacının 03/09/1990 tarihinde (1) gün süre ile .................... A.Ş.nezdinde çalıştığının tespitine,” karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu;
Davacı vekili; ........ Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.02.2018 tarihli kararında vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden vermiş olduğu kararın usul ve yasalara özellikle Yargıtay"ın yerleşik içtihatlarına aykırı olduğunu yerel mahkeme kararında ""davanın açılmasına davalı ........ sebebiyet vermediğinden ve de davanın niteliği gereği yargılama giderlerinin davacının üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir"". şeklinde karar vermiş ise de bu karar isabetli bir karar olmadığını yerel mahkeme kararını ücreti vekalet ve yargılama gideri yönünden düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davanın hakdüşürücü süre içinde açılmadığından hak düşürücü süre yönünden reddi gerektiğini, ........a müracaat etmeden dava açmasının yasal olarak mümkün olmadığını dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesini, davacının talep ettiği tarihte fiili çalışmasını kanıtlayan belgelerin bulunmadığını ve davacının 03.09.1990 tarihinde sigortalı sayılmasına yasal olarak mümkün olmadığını,Yerel Mahkeme kararının ortadan kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D)........ Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
........ Mahkemesince ""... istinaf başvurusunda bulunan tarafın sıfatı, ileri sürülen istinaf sebepleri, dava dosyası içerisindeki mevcut bilgi ve belgeler dikkate alınmak suretiyle; davacının 03/09/1990 tarihinde işe alındığını gösterir ve yasal süre içinde ........a intikal ettirildiği anlaşılan sigortalı işe ilk giriş bildirgesinin varlığı, bordro tanığı ........ Köse"nin dava konusu çalışma olgusunu doğrulayan, işyeri ve davacının yaptığı işin niteliğine ilişkin somut, net anlatımları dikkate alınarak yapılan inceleme sonucu, mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğuna kanaat getirilerek davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.” gerekçesiyle
“ A-1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b maddesinin (1) numaralı alt bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
B-1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜNE, ........ Asliye (iş) Hukuk Mahkemesi"nin 07/02/2018 tarihli 2014/509 Esas - 2018/59 Karar sayılı kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın kabulü ile; davacının 03/09/1990 tarihinde (1) gün süre ile ............ VE TİCARET A.Ş.nezdinde çalıştığının tespitine,
3-Davacı tarafından yapılan 510,10 TL yargılama giderinin davalı ........dan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı vekille temsil ettiğinden 2.180,00 TL ücreti vekaletin ........dan alınarak davacıya verilmesine, ” karar verilmiştir.
E)Temyiz:
Davalı ........ vekili “ Sadece işe giriş bildirgesinin varlığı çalışmanın ispatı değildir. 2 adet Takipsizlik sebebi ile verilen işlemden kaldırma kararlarına rağmen dosyanın tekrar yenilenerek davaya devam edilmiş ve neticesinde davanın kabulüne karar verilmiştir. aleyhimize yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekmektedir.” gerekçeleriyle temyiz yoluna başvurmuştur
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 108.maddesinin 1. fıkrasında; " Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında nazara alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı, sigortalının, yürürlükten kaldırılmış 5417 ve 6900 sayılı kanunlara veya bu kanuna tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihtir." hükmü düzenlenmiştir.
Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli değildir. Aynı zamanda o kimsenin Yasa"nın belirlediği biçimde (506 sayılı Yasa"nın 2. maddesi ve 5510 sayılı Yasa"nın 4/a maddesi) eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön 506 sayılı Yasa"nın 6. maddesi ile 5510 sayılı Yasa"nın 7/a maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bu bakımdan davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığının yöntemince araştırılması gerektiği ortadadır. Fiili veya gerçek çalışmayı ortaya koyacak belgeler, işe giriş bildirgesiyle birlikte 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesinde belirtilen sigortalının gün sayısını, kazanç durumunu, çalışma tarihleriyle birlikte ortaya koyan aylık sigorta gün bilgileri ile Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 17. maddesinde belirtilen 4 aylık prim bordroları gibi ........a verilmesi zorunlu belgelerdir. Yöntemince düzenlenip süresi içerisinde ........a verilen işe giriş bildirgesi, kişinin işe alınmış olduğunu gösterirse de fiili çalışmanın varlığının ortaya konulması açısından tek başına yeterli kabul edilemez. Sigortalılıktan söz edebilmek için, çalışmanın varlığı, Yargıtay uygulamasında 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesine dayalı sigortalılığın tespiti davaları yönünden kabul edilen ilkelere uygun biçimde belirlenmelidir. Zira, sigortalılığın başlangıcına yönelik her dava sigortalılığın tespiti istemini de içerir. Aksine düşünce, özellikle yaşlılık aylığının kabulü için öngörülen sigortalılık süresi yönünden çalışanlar ile çalışmayanlar arasında adaletsiz ve haksız bir durum yaratır. Bu nedenle, işe giriş bildirgesinin verildiği ancak yasal diğer belgelerin bulunmadığı durumlarda çalışma olgusunu ortaya koyabilecek inandırıcı ve yeterli kanıtlar aranmalı, kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Bu tür davalar yalnızca bir günlük çalışmanın tespitinden ibaret olarak görülmemeli, bir günlük çalışmanın kabulü ile saptanacak sigortalılık başlangıcının sigortalıya sağlayacağı sigortalılık süresi ile birlikte kazandıracağı haklar dikkate alınmalı ve giriş bildirgesi ile birlikte eylemli çalışmanın bulunup bulunmadığı özellikle belirlenmeli, buna göre dönem bordrosunda yer alan ve davacının talep ettiği tarihte çalışması mevcut tanıklar ile gerektiğinde komşu işyerleri çalışanları olduğu kayıtlarla ya da kolluk yolu ile yaptırılacak araştırma ile belirlenen kimselerin beyanlarına başvurulmalı, sonucuna göre karar verilmelidir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 15/05/1968 doğumlu davacının, 03/09/1990 tarihinde 22 yaşında olduğu, 03.09.1990 tarihli işe giriş bildirgesinin, 105051 sicil numaralı, ............ ve Tic. A.Ş. ünvanlı işyerinden 28/09/1990 tarihinde ........a verildiği, sigorta sicil numarasının verildiği yılın serilerinden olduğu, 105051 sicil numaralı işyerine ait 1990 yılı dönem bordrolarının getirtildiği , dinlenen tek tanık ........ Köse’nin 1990/2-3. dönemde 91 gün sigortalı çalışması olduğu, Jandarma tutanağında aynı adreste halen başka isimle bir işyerinin bulunduğu, ........ Ürünleri işyerinin 1998 yılına kadar faaliyette olduğu, 1998-2007 arası ........ A.Ş olarak faaliyetine devam ettiğinin tespit edildiği, davacının hizmet cetvelinde 2006/12. ayda 4/a çalışmasının başladığı, 2005-2006 arası 2926 zorunlu sigortalısı olduğu, tek tanığın beyanının kabul için yeterli olmadığı, eylemli çalışma olgusunun yeterli ve gerekli bir araştırmayla sağlıklı bir biçimde belirlenmeden davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılacak iş; 1990 dönem bordrosunda ismi bulunanlardan yeter sayıda başka bordro tanığının bilgisine başvurmak, bunun mümkün olmaması halinde komşu işyeri tanığı dinlemek, ............ Dairesinden sorulmak suretiyle ayrıca zabıta marifetiyle sağlıklı bir araştırma yaptırılarak komşu işverenler veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlarını tespit etmek, sonrasında bu işyerlerinde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanlarının kayıtları ...’dan getirtilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, işe giriş bildirgesinin aslını ........dan getirterek imzanın davacıya ait olup olmadığını bilirkişi marifetiyle tespit etmek, davacının askerlik bilgilerini ilgili askerlik şubesinden getirtmek, çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/8. maddeleri gereğince ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı ........ vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ........ Mahkemesince YENİDEN VERİLEN “Davanın Kabulü” KARARI BOZULMALIDIR.
G)SONUÇ: Temyiz olunan ........ Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren ........ Mahkemesine gönderilmesine, 27/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.