21. Hukuk Dairesi 2018/6421 E. , 2018/9773 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ........ Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
A)Davacı İstemi:
Dava, ........ Şirketi işyerinde sigorta başlangıcının 09.05.1990 tarihi olarak tespiti istemine ilişkindir.
B)Davalı Cevabı:
Davalı ... vekili ; 5 yıllık hak düşürücü süre itirazında bulunduklarını, .... kayıtlarında davacının iddia edilen çalışmalarına rastlanılmadığını, davanın açılmasına ....un sebebiyet vermediğini, feri müdahil sıfatıyla davada yer aldıklarından .... aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücreti takdir edilmemesini gerektiğini beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
İlk derece mahkemesince ; “Dava konusu işe giriş bildirgesinin verildiği tarihte geçerli olan 506 sayılı Yasanın 9. maddesinin, işe giriş bildirgesinin işe girişten sonraki bir aylık sürede ....a verilmesi gereğini öngördüğü ve 4447 sayılı Yasanın yürürlük tarihi öncesinde verilen bildirgelerin çalışmaya karine oluşturduğu, davalı .... tarafından, davacı lehine oluşan yasal karinenin aksini ortaya koyacak herhangi bir kanıt sunulmadığı, bildirgeyi düzenleyen 55719 sicil numaralı işyerinin, bildirgedeki tarihi kapsar biçimde, 09.05.1990-15.12.1991 tarihleri arası dönemde 506 sayılı Yasa kapsamında faal işyeri olduğu; işe giriş bildirgesindeki kimlik bilgilerinin davacının nüfus kaydıyla uyumlu olduğu; ....dan gelen kayıtlara göre işyeri dönem bordrosu bulunmadığı ve işyeri dosyasının imha edildiği; davacı tanıklarının davacının eylemli çalışmasının varlığı konusunda birbiri ile tutarlı beyanda bulundukları; Yasa kapsamındaki işyerinden verilen bildirgeye dayalı olarak tescilin yasal yönteme uygun biçimde gerçekleşmiş ve dava tarihine dek çekişmesiz sürmüş olması yanında, işe giriş bildirgesinin düzenlendiği tarih üzerinden geçen süre ve bu süreçte sigortalıların sosyal güvenlik haklarını koruma anayasal yükümlülüğü altındaki .... tarafından, prim ödemesini yapmayan işveren hakkında herhangi bir işlem yapılmamış olmasının sigortalı aleyhine sonuç yaratması olanağı bulunmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur .” gerekçesiyle
“Davanın KABULÜ İLE, Davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 09.05.1990 tarihi olduğunun tespitine, ” karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu;
Davalı .... vekili, davada taraf teşkili sağlanmadığını, işverenin davada taraf olmadığını, .... işleminde herhangi bir usulsüzlük bulunmadığını, işveren tarafından ....a dönem bordrosu verilmediğini, bu hatanın işverene ait olduğundan ....a yargılama gideri hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davanın açılmasına ....un sebebiyet vermediğini, fer"i müdahil olması gerektiğini beyanla, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
D)........ Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
........ Mahkemesince ""İşveren ............Koop. İnş. şeklindeki ........sayılı işyerinde 09.05.1990 günü çalışmaya başladığı yönünde hakkında düzenlenen ve geçerliliği çekişmesiz olan işe giriş bildirgesi 14.05.1990 tarihinde ....a verilerek 506 sayılı Kanun hükümleri kapsamında kayıt ve tescili gerçekleştirilen, işverence dönemsel sigorta primleri bordrosuyla bildirimi yapılmayıp primi ödenmeyen 01.01.1966 doğumlu davacının bildirgedeki kimlik bilgilerinin doğru olduğu, tescil aşamasında verilen sigorta sicil numarasının 1986 yılından itibaren başlayan sonraki hizmetlerinde de kullanıldığı anlaşılmaktadır.” gerekçesiyle
“ ........ 1.Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi"nin 16.05.2018 tarih, 2017/83 Esas ve 2018/206 Karar sayılı kararına yönelik ........ Başkanlığı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, ” karar verilmiştir.
E)Temyiz:
Davalı .... vekili “Davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddi gerekir. Aleyhimize vekalet ücreti ve masrafa hükmedilemez. Dava yöntemince ispatlanamamıştır. Sadece işe giriş bildirgesinin varlığı ve tanık anlatımı çalışmanın ispatı değildir. ” gerekçeleriyle temyiz yoluna başvurmuştur
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 108.maddesinin 1. fıkrasında; "............ sigortalarının uygulanmasında nazara alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı, sigortalının, yürürlükten kaldırılmış 5417 ve 6900 sayılı kanunlara veya bu kanuna tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihtir." hükmü düzenlenmiştir.
Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli değildir. Aynı zamanda o kimsenin Yasa"nın belirlediği biçimde (506 sayılı Yasa"nın 2. maddesi ve 5510 sayılı Yasa"nın 4/a maddesi) eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön 506 sayılı Yasa"nın 6. maddesi ile 5510 sayılı Yasa"nın 7/a maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bu bakımdan davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığının yöntemince araştırılması gerektiği ortadadır. Fiili veya gerçek çalışmayı ortaya koyacak belgeler, işe giriş bildirgesiyle birlikte 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesinde belirtilen sigortalının gün sayısını, kazanç durumunu, çalışma tarihleriyle birlikte ortaya koyan aylık sigorta gün bilgileri ile ............ Yönetmeliği’nin 17. maddesinde belirtilen 4 aylık ........ları gibi ....a verilmesi zorunlu belgelerdir. Yöntemince düzenlenip süresi içerisinde ....a verilen işe giriş bildirgesi, kişinin işe alınmış olduğunu gösterirse de fiili çalışmanın varlığının ortaya konulması açısından tek başına yeterli kabul edilemez. Sigortalılıktan söz edebilmek için, çalışmanın varlığı, Yargıtay uygulamasında 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesine dayalı sigortalılığın tespiti davaları yönünden kabul edilen ilkelere uygun biçimde belirlenmelidir. Zira, sigortalılığın başlangıcına yönelik her dava sigortalılığın tespiti istemini de içerir. Aksine düşünce, özellikle yaşlılık aylığının kabulü için öngörülen sigortalılık süresi yönünden çalışanlar ile çalışmayanlar arasında adaletsiz ve haksız bir durum yaratır. Bu nedenle, işe giriş bildirgesinin verildiği ancak yasal diğer belgelerin bulunmadığı durumlarda çalışma olgusunu ortaya koyabilecek inandırıcı ve yeterli kanıtlar aranmalı, kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Bu tür davalar yalnızca bir günlük çalışmanın tespitinden ibaret olarak görülmemeli, bir günlük çalışmanın kabulü ile saptanacak sigortalılık başlangıcının sigortalıya sağlayacağı sigortalılık süresi ile birlikte kazandıracağı haklar dikkate alınmalı ve giriş bildirgesi ile birlikte eylemli çalışmanın bulunup bulunmadığı özellikle belirlenmeli, buna göre dönem bordrosunda yer alan ve davacının talep ettiği tarihte çalışması mevcut tanıklar ile gerektiğinde komşu işyerleri çalışanları olduğu kayıtlarla ya da kolluk yolu ile yaptırılacak araştırma ile belirlenen kimselerin beyanlarına başvurulmalı, sonucuna göre karar verilmelidir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 01/01/1966 doğumlu davacının, 09.05.1990 tarihinde 24 yaşında olduğu, 09.05.1990 tarihli işe giriş bildirgesinin, ........ sicil numaralı, ........ adresinde kurulu, ........ İnş. işyerinden, 14.05.1990 tarihinde ....a verilldiği, 55719 sicil numaralı işyerinin, 09.05.1990-15.12.1991 tarihleri arası yasa kapsamında olduğu, anılan işyerinden dönem bordrosu verilmediği, tanık olarak iki tane komşu inşaat işçisinin dinlendiği, iddiayı doğruladıkları, tanıkların hizmet cetvellerinin getirtildiği, birisinin o dönem inşaat firmasında çalışması olduğu, ancak bu firmanın tescil bilgilerinin bulunmadığı, dolayısıyla komşu işyeri sıfatı olup olmadığının anlaşılamadığı, diğer tanığın ise 1986-2001 arası 4/b sigortalısı olduğu, davacının hizmet cetvelinde 1996/2. dönemde 4/a çalışmasının başladığı, eylemli çalışma olgusunun yeterli ve gerekli bir araştırmayla sağlıklı bir biçimde belirlenmeden davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılacak iş;dinlenen komşu işyeri tanığının bu sıfatı taşıyıp taşımadığını ....dan komşu işyeri kayıtlarını getirterek teyit etmek, başka komşu işyeri tanığı dinlemek, ....dan, Belediye"den ve Vergi Dairesinden sorulmak suretiyle ayrıca zabıta marifetiyle sağlıklı bir araştırma yaptırılarak komşu işverenleri veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlarını tespit etmek, sonrasında bu işyerlerinde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanlarının kayıtları ........’dan getirtilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, işe giriş bildirgesinin aslını ....dan getirterek imzanın davacıya ait olup olmadığını bilirkişi marifetiyle tespit etmek, sigorta sicil numarasının hangi ilin ve yılın serilerinden olduğunu ....dan sormak, çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/8. maddeleri gereğince ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, ........ Mahkemesince davalı ........ vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulması gerekirken, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, temyiz olunan ........ Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı kaldırılmasına ve ilk derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
G)SONUÇ:
Temyiz olunan ........ Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de ........ Mahkemesine gönderilmesine, 27/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.