21. Hukuk Dairesi 2018/5368 E. , 2018/9774 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, sigorta başlangıç tarihinin 01.09.1990 olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, ... İnşaat Ltd Şti ünvanlı rafineri işyerinde sigorta başlangıç tarihinin 01/09/1990 olarak tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı ... vekilince temyiz edilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 108.maddesinin 1. fıkrasında; " Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında nazara alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı, sigortalının, yürürlükten kaldırılmış 5417 ve 6900 sayılı kanunlara veya bu kanuna tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihtir." hükmü düzenlenmiştir.
Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli değildir. Aynı zamanda o kimsenin Yasa"nın belirlediği biçimde (506 sayılı Yasa"nın 2. maddesi ve 5510 sayılı Yasa"nın 4/a maddesi) eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön 506 sayılı Yasa"nın 6. maddesi ile 5510 sayılı Yasa"nın 7/a maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bu bakımdan davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığının yöntemince araştırılması gerektiği ortadadır. Fiili veya gerçek çalışmayı ortaya koyacak belgeler, işe giriş bildirgesiyle birlikte 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesinde belirtilen sigortalının gün sayısını, kazanç durumunu, çalışma tarihleriyle birlikte ortaya koyan aylık sigorta gün bilgileri ile Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 17. maddesinde belirtilen 4 aylık prim bordroları gibi Kuruma verilmesi zorunlu belgelerdir. Yöntemince düzenlenip süresi içerisinde Kuruma verilen işe giriş bildirgesi, kişinin işe alınmış olduğunu gösterirse de fiili çalışmanın varlığının ortaya konulması açısından tek başına yeterli kabul edilemez. Sigortalılıktan söz edebilmek için, çalışmanın varlığı, Yargıtay uygulamasında 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesine dayalı sigortalılığın tespiti davaları yönünden kabul edilen ilkelere uygun biçimde belirlenmelidir. Zira, sigortalılığın başlangıcına yönelik her dava sigortalılığın tespiti istemini de içerir. Aksine düşünce, özellikle yaşlılık aylığının kabulü için öngörülen sigortalılık süresi yönünden çalışanlar ile çalışmayanlar arasında adaletsiz ve haksız bir durum yaratır. Bu nedenle, işe giriş bildirgesinin verildiği ancak yasal diğer belgelerin bulunmadığı durumlarda çalışma olgusunu ortaya koyabilecek inandırıcı ve yeterli kanıtlar aranmalı, kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Bu tür davalar yalnızca bir günlük çalışmanın tespitinden ibaret olarak görülmemeli, bir günlük çalışmanın kabulü ile saptanacak sigortalılık başlangıcının sigortalıya sağlayacağı sigortalılık süresi ile birlikte kazandıracağı haklar dikkate alınmalı ve giriş bildirgesi ile birlikte eylemli çalışmanın bulunup bulunmadığı özellikle belirlenmeli, buna göre dönem bordrosunda yer alan ve davacının talep ettiği tarihte çalışması mevcut tanıklar ile gerektiğinde komşu işyerleri çalışanları olduğu kayıtlarla ya da kolluk yolu ile yaptırılacak araştırma ile belirlenen kimselerin beyanlarına başvurulmalı, sonucuna göre karar verilmelidir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 15/11/1971 doğumlu davacının, 01/09/1990 tarihinde 19 yaşında olduğu, Dairemizin geri çevirmesi ile “davacının sigorta sicil dosyasının (4A) ve dava dışı işveren dosyasının (işyeri tescil bilgileri, dönem bordroları) Kurumdan getirilmesi” talep edildiği, talebin yerine getirildiği ancak Kurumdan gelen sicil dosyasının içinde 01/09/1990 tarihli işe giriş bildirgesinin bulunmadığı, yalnızca davacının hizmet cetveli ve cetvelde görülen işyerlerinin tescil bilgilerinin gönderildiği, ... sicil numaralı ... İnş. Tic. Ltd Şti ünvanlı işyerinin 28/02/1991 tarihi itibariyle işçilik bildirimine son verildiği, dosyasının iz olduğu ve imha edildiğinin bildirildiği, dosyası iz olsa bile bilgisayarda kayıtlı işveren tescil ekran çıktılarının ve dönem bordrolarının gönderilebileceği, hususunun göz ardı edildiği, yalnızca SGK’nun cevap dilekçesinde ... San ... adresinde faaliyet gösteren ... ss ... İnşaat Turizm Tic. Ltd. Şti"nde 01/03/1990 tarihinde 506 sayılı kanun kapsamında alındığını ve 28/02/1991 tarihinde kanun kapsamından çıktığının belirtildiği, davacıya ait 01/09/1990 tarihli sigorta sicil kartının sunulduğu, davacının hHizmet cetvelinde;1994/2. dönemde 4/a çalışmasının başladığı, dinlenen iki tanığın da aynı işverene sigorta başlangıç tespiti için dava açtığı ve kazandığı, ancak tanıkların hizmet cetvellerinin getirtilmediği, tanıklardan birinin iddiayı doğruladığı diğerinin tam olarak hatırlamadığını beyan ettiği, eylemli çalışma olgusunun yeterli ve gerekli bir araştırmayla sağlıklı bir biçimde belirlenmeden davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece yapılacak iş; 01/09/1990 tarihli işe giriş bildirgesinin aslını Kurumdan getirtmek, bildirgedeki imzanın davacıya ait olup olmadığını bilirkişi marifetiyle tespit etmek, ... sicil numaralı ... İnş. Tic. Ltd Şti ünvanlı işyerinin tescil bilgilerini (506 sayılı yasa kapsamına alınış ve çıkış tarihleri) Kurumdan getirtmek, bilgisayar çıktısı bordro kayıtlarını getirtmek ve yeterli sayıda bordro tanığı dinlemek, dinlenen tanıkların hizmet cetvellerini Kurumdan getirtmek ve beyanlarının içeriğini sorgulamak, sigorta sicil numarasının verildiği ilin ve yılın serilerinden olup olmadığını Kurumdan sormak, çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/8. maddeleri gereğince ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 27/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.