11. Hukuk Dairesi 2017/5234 E. , 2019/4544 K.
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 26/09/2017 tarih ve 2015/258-2017/909 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 18.06.2019 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı asil ... ve vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı şirketteki hisselerinin hileli olarak davalıya devredildiğini, davalının hisse devir bedelini ödemediğini, arada çıkan uyuşmazlıkları çözümlemek amacıyla iki tarafın tanıdığı ve güvendiği dava dışı İhsan Şatıroğlu"nun tanıklığı ile alacak borç hesabı yapıldığını, buna göre davalının müvekkiline ödenmek üzere 100.000 USD"yi İhsan Şatıroğlu"na ödemesinin kararlaştırıldığını, davalının ödemede bulunmaması üzerine müvekkilinin icra takibi başlattığını, davalının itirazı nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, takip konusu belgenin İhsan Şatıroğlu"na verilmiş olduğu kabul edilse dahi, davacının buna ilişkin icra takibi ve dava ehliyeti bulunmadığını, İhsan Şatıroğlu isimli kişiyi davacının uydurduğunu, davacının hisse devrine ilişkin vermiş olduğu vekaletnameye istinaden hisse devri yapan vekili aleyhine hisse satış bedelinin tahsili istekli dava açtığını, müvekkilinden ayrıca bir alacağı bulunmadığını savunarak, davanın reddi ile davalı aleyhine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı " Ödeme taahhütnamesi" başlıklı belgenin İhsan Bingöl lehine ve İhsan Bingöl"e olan borcu nedeniyle düzenlendiğini savunmuş ise de, belgenin yazılı delil başlangıcı olduğu dikkate alındığında davalının delil olarak İhsan Bingöl"ün tanıklığına dayanması gerektiği halde davalı İhsan Bingöl"ün tanıklığına dayanmadığı ayrıca, bu iddiasını ispatlayacak başka delil de sunmadığından belgede ismi geçen İhsan isimli kişinin davalının iddia ettiği İhsan Bingöl olmayıp, davalının mahkeme dışı ikrarı olarak kabul edilen savcılık ifadesinde belirttiği kişi olduğu kanaatine varıldığı, kaldı ki davalı tanığının İhsan Bingöl isimli kişinin bu olaylarla ilgisinin olmadığını da belirttiği, bunun yanı sıra söz konusu belgenin davacının elinde bulunması, bu belgenin alacaklısının İhsan Bingöl olmayıp davacının bizzat kendisi olduğu sonucunu da doğurduğundan davacının ortağı olduğu dava dışı Zeycan Tekstil Ltd. Şti"ndeki hissesini hisse devir sözleşmesi ile davalıya satıp devrettiği, tarafların 200.000 USD üzerinde anlaştıkları, davacı tanıkları ile davalı tanığı ..."in beyanlarında da belirtildiği şekilde 100.000 USD"nin davalı tarafından davacıya tanıkların huzurunda ödendiği, geri kalan 100.000 USD "nin davalı tarafından davacı adına ödenmesi için dava konusu "Ödeme Taahhütnamesi" başlıklı belgenin hazırlanıp imzalandığı, davalının söz konusu belgede yazılı olan parayı davacıya ödemekle yükümlü olduğu, takip konusu alacak likit olduğundan ve davalı haksız olarak takibe itiraz ettiğinden davalının % 40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulüne, davalının takibin 157.070,00 TL asıl alacağa yönelik itirazının iptaline, takibin bu miktar üzerinden ve asıl alacağa yıllık %15"i geçmeyecek şekilde reeskont faizi uygulanmak suretiyle devamına, asıl alacağın %40"ı üzerinde hesaplanan 62.828.- TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmaması ile tarafların hisse devir bedeli olarak 200.000 USD"ye anlaştığı, 100.000 USD"nin davacıya ödenip bakiye 100.000 USD"nin de işbu davada dava konusu edildiğinin anlaşılmış olmasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8.046,45 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 18/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.