3. Hukuk Dairesi 2018/7353 E. , 2019/167 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalının su abonesi olduğu tarihten itibaren su tüketim bedellerini ödemediğini, toplam 37.901,81 TL su tüketim bedelinin tahsili için davalı hakkında ... 2. İcra Dairesi"nin 2012/6497 Esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibi yapıldığını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve takibin devamına, %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davaya konu icra takibinde borcun kaynağını gösterir belge olmadığını, borcun sebebinin açıklanmadığını, aboneliğin şirket adına mı şahıs adına mı olduğunun belirlenmesi gerektiğini, işlemiş faizin kabul edilmeyeceğini zira önceden gönderilen bir ihbarname olmadığını, talep edilen borcu ve faiz miktarını kabul etmediklerini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, ... . İcra Müdürlüğünün 2012/ 6497 esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile, takibin 29.545,93 TL asıl alacak ve takip tarihine kadar işlemiş 3.200,81 TL yasal faiz olmak üzere toplam 32.746,74 TL üzerinden devamına, davacı vekilinin icra inkâr tazminatı talebinin kabulü ile, asıl alacağın %20 " si üzerinden hesaplanan 5.909,18 TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
Anılan karar Dairemizin 2014/16081 Esas- 2015/2437 Karar sayılı ve 17.02.2015 tarihli kararı ile “Somut olayda raporu hükme esas alınan bilirkişi konunun uzmanı değildir. Ayrıca, uyuşmazlığın çözümü için gerekli olan; davacı belediyece uygulanmakta
olan su tarifeleri (ve varsa su abonelikleri hakkında encümen vb. yetkili organlarca alınan tüm kararlar), abonelik sözleşmesinin aslı, su tüketim faturalarını gösterir ihbarnameler mahkemece dosya içerisine getirtilmeden, bilirkişi incelemesi yaptırılmış olması da usul ve yasaya aykırıdır. Bundan ayrı, dava dosyası içerisinde sureti yer alan abonelik sözleşmesinin 6. maddesinde; “Abone, yönetmelik ve tarifelere göre adına tahakkuk ettirilen su bedelini süresinde ödemekle mükelleftir. Borcunu süresinde ödemeyen abonenin suyu kesilir.” hükmü yer almaktadır. Bu hüküm uyarınca, davacı belediyenin su bedelini süresinde ödemediğini ileri sürdüğü davalı abonesinin suyunu kesmemesi şeklinde tezahür eden eyleminin, davacı ... yönünden müterafik kusur oluşturup oluşturmayacağı ve bu nedenle işlemiş faiz konusunda indirim yapılıp yapılmayacağı hususunda, mahkemece bir değerlendirme yapılmaması da doğru görülmemiştir. Hal böyle olunca, mahkemece; yukarıda açıklanan maddî ve hukukî olgular gözetilerek, öncelikle uyuşmazlığın çözümü için gerekli olan belgeler davacı belediyeden getirtildikten sonra, dosya makine mühendislerinden oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilerek somut verilere dayalı, gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınmalı, daha sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek, davacı belediyenin müterafik kusurunun olup olmadığının belirlenmesi ve ulaşılacak sonuç uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildikten sonra verilen 24/05/2018 tarihli son kararında; davanın kısmen kabulüne, davalının, ... 2. İcra Dairesinin 2012/6497 Esas sayılı dosyasında 20.751,34 TL asıl alacak ile 1.151,79 TL işlemiş faiz alacağından oluşan toplam 21.903,13 TL alacağa yaptığı itirazının iptalinin, takibin asıl alacak olan 20.751,34 TL"ye takipten sonra yasal faiz işletilmek suretiyle devamına, 20.751,34 TL asıl alacağın % 20"si olan 4.150,26 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, su aboneliğinden kaynaklı fatura borçlarının ödenmemesi nedeni ile başlatılan takibe vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacının tüm, davalının aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- HMK’nın 281. maddesinde tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
Bilirkişiler, raporlarını hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, alacak kalemlerinden 2008/7 dönemine ilişkin tahakkuk ettirilen su borcunun kaynağının belirlenemediği, 2012/5 döneminin ise su sayaç endeksinin belirlenemediği bildirilmiş ancak belirsizliği tespit edilen bu dönemler fatura borç hesabına dahil edilmiştir.
O halde mahkemece, bilirkişilerce belirsiz olarak nitelendirilen 2008/7 ve 2012/5 dönemlerine ait borç kaynağına ilişkin bilgi ve belgelerin davacı ..."den celbi ile bu dönemlerden davalının sorumlu olup olmayacağının açıklığa kavuşturulması konusunda ek rapor alınıp davalının sorumlu olduğu tüketim bedelinin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi, belirlenecek bedel yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu eksik incelemeyle hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK" un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK" un 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde davalı için karar düzeltme yolu açık, davacı için kapalı olmak üzere, 16.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.