9. Hukuk Dairesi 2018/1168 E. , 2018/3884 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı işyerinde 24.04.2010 tarihinden 03.07.2015 tarihine kadar aşçı olarak çalıştığını, iş akdinin haksız ve hukuka aykırı bir fesihle sona erdirildiğini ileri sürerek, feshin geçersizliğinin tespitini, müvekkilin işe iadesini ve yasal sonuçlarına hükmedilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 24.04.2010-03.07.2015 tarihleri arasında aşçı olarak çalıştığını, iş akdinin işveren tarafından geçerli nedenle feshedildiğini, davacının beş yıl süreyle aşçılık yaptığını, mesleğinin inceliklerini bilmesine rağmen şoklama işlemini amirlerine dahi belirtmeden yaptığını, bu konuda yetkililerden almış olduğu bir talimatın bulunmadığını, üstelik soğuk ustalarının her biri davalı şirket yetkililerince bu konuda ayrıca bilgilendirildiğini, davacının şirket içerisinde huzursuzluk yarattığı ve işin işleyişini bozduğunu, sürekli yöneticileri hakkında tutanak tuttuğunu, davacının davalı şirket ve amirlerini zan altında bırakan iddialarda bulunduğunu, tüm bu tutumlarına rağmen davalı şirketin feshi son çare olarak kullandığını, davacının hak edişlerinin ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini geçersiz nedenle feshettiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
İş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 20/2 maddesi uyarınca “feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir”. İşveren ispat yükünü yerine getirirken, öncelikle feshin biçimsel koşullarına uyduğunu, daha sonra, içerik yönünden fesih nedenlerinin geçerli (veya haklı) olduğunu kanıtlayacaktır. Dairemizin kararlılık kazanan uygulaması bu yöndedir. (04.04.2008 gün ve 2007/29752 Esas, 2008/7448 Karar sayılı ilamımız).
İşçi fesihte sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı iddiasında bulunacaktır. İspat yükü ise işverendedir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia etmesi durumunda, bu iddiasını ispatla yükümlüdür (m. 20/f.2). İşçinin feshin başka bir sebebe dayandığını iddia etmesi ve bunu ispatlaması, işverenin geçerli fesihle ispat yükünü ortadan kaldırmaz. (Dairemizin 01.12.2008 gün ve 2008/6294 Esas, 2008/32601 Karar sayılı ilamı).
Gerek işverenin geçerli sebebin varlığı gerekse işverenin gösterdiği sebep dışında bir sebeple dayandığı ileri sürülmesi durumunda bu vakıalar bir hukuki işlem olmadığından takdiri delillerle ispatı mümkündür.
Somut uyuşmazlıkta, dosya içeriğine göre davacının davalı işyerinde soğuk yemek şefi olarak çalıştığı, yemek yapımında kullanılan malzemeleri ziyan etmeden kullanması ve hijyen kurallarına dikkat etmesi konularında amirlerince hakkında tutanak tutularak uyarıldığı, buna karşılık davacının da özellikle 17.04.2015-18.06.2015 tarihleri arasında amirleri ve yöneticileri hakkında bir kısım tutanaklar düzenlediği ve tutanaklarda "amiri ile yöneticilerinden işyeri üst yönetimine savunma vermelerini istediği," "amir ve yöneticilerine yazılı ikaz ve ihtarlarda bulunduğu, işlerini daha iyi yapmaları konusunda tavsiyelerde bulunduğu" görülmüştür.
Davacının bu davranışlarının işçi ile işveren arasında olması gereken güven ilişkisini bozucu nitelikte olduğu son derece açık olup, mevcut durumda işçinin işyerinde olumsuzluklara yol açarak işyerindeki çalışma düzenini ve barışını bozduğu, iş ilişkisinin sürdürülmesinin artık bu olaylardan sonra davalı işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyecek hale gelmesine işçinin neden olduğu ortadadır. Bu nedenle davalı işverence yapılan feshin geçerli nedenlere dayandığı anlaşıldığından, davanın reddi yerine yanılgılı değerlendirme ile kabulüne karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarda açıklanan gerekçeler ile;
1-Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 35,90 TL karar harcından peşin harcın mahsubu ile bakiye 8,20 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 175,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, gider avansında arta kalan miktarların istek halinde ilgililere iadesine,
5-Davalı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine,
Kesin olarak 22.02.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.