11. Hukuk Dairesi 2018/3013 E. , 2019/4550 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Kırklareli 2. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 19.04.2018 tarih ve 2016/363-2018/212 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının davalıya personel taşımacılığı hizmeti verdiğini, dava konusu hizmet faturasını davalıya gönderdiğini, ancak davalının faturayı kabul etmediğini bildirdiğini, davalıya Mart ayında 19,5 gün taşıma hizmeti verildiğini bu nedenle 19.266,45 TL alacağının bulunduğunu, davalı tarafından hiç ödeme yapılmadığını ileri sürerek 19.266,45 TL alacağın, fatura tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile servis taşımacılığı konusunda anlaştıklarını, taşıma işinin bitmesinin akabinde davacı tarafından haksız bir şekilde 19.266,45 TL bedelli fatura gönderildiğini, davacının Mart ayında ek servis dahil 15.130,00 TL hizmet karşılığı 13.930,00 TL"lik mazot fişi verildiğini, aradaki fark karşılığı 1.416,00 TL iken, iyi niyet kurallarına uymaksızın aldığı mazot fişleri gereği mazotu inkar ederek faiş tutarlarda fatura kestiğini, işine son verilen davacının haksız kazanç sağlama ve davalıya zarar vermek istediğini savunarak davanın 1.416,00 TL"lik kısım için kabulüne, bakiye kısım için reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının, davalı firmaya personel taşımacılığı hizmeti verdiğini ancak Mart ayı hizmet bedeline ilişkin tanzim edilen dava konusu fatura karşılığı olan 19.226,45 TL alacağını tahsil edemediğini bildirerek eldeki davayı açtığı, davalının ise davacı ile aralarında hizmet ilişkisi olduğunu kabul ettiği, davacıya Mart ayı için ödenmesi gereken bedelin 15.130,00 TL olup, bunun 13.930,00 TL"lik kısmına ilişkin davacıya mazot fişi ödendiğini iddia ettiği hususunda dosyamız kapsamında uyuşmazlık bulunmadığı, davacı ile davalı arasında taşımacılık hizmet ilişkisi bulunduğunu ve hizmet bedelini davacının ispat etmesi gerekeceği, davalı vekilinin 07/06/2012 tarihli cevap lahiyasında davacı ile davalı arasında taşımacılık hizmet ilişkisi bulunduğunu kabul ettiği, hatta Mart ayına ilişkin hizmet bedelinin 15.130,00 TL olduğunu belirttiği, dolayısı ile taraflar arasında Mart ayında hizmet ilişkisinin bulunduğunun tarafların kabulünde olduğu, buradan hareketle davacı tarafça bu kez Mart ayı hizmet bedelinin 19.226,45 olduğunun ispat edilmesi gerektiği, oysa ki davacı tarafça yapılan sefer sayısı, verilen hizmet bedeline ilişkin dosyaya bilgi ve belge sunulmayarak bu bedel kadar alacaklı olduğunun ispat edilemediği, dosya kapsamına alınan bilirkişi raporlarında, davacı tarafın yasal defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı ve davalı arasında yapılmış yazılı bir sözleşme olmadığı, davalının iddia ettiği çalışma ilişkisinin defter ve ekli evrak ile tespit edilemediği, dolayısı ile davacı tarafça davalıdan 19.226,45 TL alacaklı olduğunun ispatlanamadığı, davalı tarafın hizmet bedelinin mazot olarak ödendiği hususuna ilişkin olarak Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda davalı tarafa verilen kesin süre içerisinde davalı tarafın hangi plakalı araçlara ne miktarda mazot sağladığına ilişkin belge sunmadığı her ne kadar davalı taraf belgelerin dava dışı şirketten celbini talep etmiş ise de davalı tarafın ticari şirket olması gereği basiretli bir tacir gibi davaya konu ilişkiye ait belgeleri muhafaza edip mahkememize sunması gerektiği, 3. kişideki kayıtlara dayanmanın yeni delil niteliğinde olduğu ayrıca dava dışı şirkete ait kayıtlarda sağlanan mazotun taraflar arasındaki ilişki sebebi kullanılıp kullanılmadığının bilinemeyeceği gerekçesiyle davalının Mart ayına ilişkin hizmet bedeli olarak kabul ettiği 15.130,00 TL yönünden davanın kabulü ile fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 775,15 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 18/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.