3. Hukuk Dairesi 2018/4869 E. , 2019/237 K.
"İçtihat Metni"
Davacı ... Mob. Dek. A.Ş. ile davalı ... aralarındaki menfi tespit davasına dair ... 12. Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 04/02/2016 tarihli ve 2015/553 E - 2016/30 K sayılı hükmün bozulması hakkında dairece verilen 26/02/2018 tarihli ve 2016/9214 E - 2018/1698 K sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı ... A.ş ile davalı ... arasındaki istirdat davasına dair ... 12. Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 04/02/2016 günlü ve 2015/553 E. - 2016/30 K. sayılı hükmün bozulması hakkında Dairemizce verilen 26/02/2018 günlü ve 2016/9214 E. - 2018/1698 K. sayılı ilamda, sehven açıklama ve sonuç bölümlerine ilişkin maddi hata yapıldığı anlaşılmakla; davacı yararına usuli kazanılmış hak oluşmayacağı dikkate alınarak bozma ilamına ilişkin maddi hata aşağıdaki şekilde düzeltilmiştir.
Davacı vekili; davalı elektrik şirketi tarafından müvekkiline ait sayacın eksik tüketim yaptığı gerekçesiyle kaçak elektrik faturası düzenlendiğini, faturaya itirazlarının değerlendirilmeden icra takibi başlatıldığını, takipteki borç kalemlerinin ferileri ile birlikte ihtirazi kayıt ile ödenmek zorunda kalındığını, ancak kaçak elektrik kullanmadığını belirterek; borcu olmadığının tespitine, faturaya istinaden ödenen 17.847,23 TL ve icra takibinin ferileri niteliğindeki 2.549,98 TL’nin ödeme tarihinden faiziyle davalıdan tahsiline, ayrıca kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacıya ait sayacın muayenesi sonucunda eksik kayıt yaptığının belirlendiğini, bu şekilde kaçak elektrik kullandığının tespit edildiğini, davacının iddialarının doğru olmadığını savunarak davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; bilirkişi raporu doğrultusunda davacının eksik tüketim bedelinden sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davanın kısmen kabulü ile davacının icra takibi ve dayanağı nedeniyle 2.887,50 TL borçlu olmadığının tespitine, (davacının 12.474,84 TL borçlu olduğuna,), davalıya ödemiş olduğu 15.362,34 TL"den borçlu olduğu belirlenen kısmın düşülmesi ile fazla yatırılan 2.887,50 TL"nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, itiraz nedeni ile durdurulan takibe dayalı haricen tahsil edilen 2.484,89 TL nin (tahsil harcı, icra gideri, vekalet ücreti, icra sonrası faiz ve KDV toplamı) dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan
alınarak davacıya ödenmesine, fazla talebin reddine ve karşılıklı tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- ) Davalının, davacı borçlu aleyhine başlatılan icra takibi nedeniyle ödediği asıl alacağın fer’i niteliğinde bulunan tahsil harcı, icra gideri, icra vekalet ücreti, faiz ve kdv bedeline yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Dosyanın incelenmesinde; kaçak elektrik tüketimi iddiası ile davacı adına tahakkuk ettirilen 17/10/2012 tarih ve 14.548,90 TL ve 613,30 TL’lik faturalara davacının itirazına rağmen davalı tarafça toplam 15.362,34 TL üzerinden icra takibi başlatıldığı, itiraz üzerine icra takibinin durduğu, davacının ihtirazi kayıtla davalının banka hesabına asıl alacak ve ferileri ile birlikte 17.847,23 TL yatırdığı, mahkemece davacının 12.474,84 TL borçlu olduğuna, 2.887,50 TL ise borçlu olmadığının tespitine karar verildiği görülmektedir.
Her ne kadar davacının 12.474,84 TL borçlu olduğuna, 2.887,50 TL ise borçlu olmadığının tespitine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamakta ise de, davacıdan icra takibi yoluyla tahsil edilen tahsil harcı, icra gideri, vekalet ücreti, faiz ve kdv’nin tamamının iadesine karar verilmesi hatalıdır.
Davacıdan alınması gereken 12.474,84 TL yönünden davalının takip başlatması haklı olduğu görülmekle, bu tutar üzerinden yapılacak icra takibinde alınması gereken tahsil edilen tahsil harcı, icra gideri, vekalet ücreti, faiz ve kdv miktarının hesaplanarak fazla alınan tutarın iadesi gerekmektedir.
O halde; mahkemece, davacıdan haricen tahsil edilen 2.484,89 TL’den, 12.474,84 TL üzerinden başlatılacak bir icra takibinde alınması gereken tahsil harcı, icra gideri, vekalet ücreti, faiz ve kdv kalemlerinin hesaplanarak belirlenen tutarın düşülmesi suretiyle kalan bakiyenin davacıya iadesine gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Davacı vekilinin kararın(maddi hatanın) düzeltilmesi talebinin kabulü ile, ... . Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 04/02/2016 günlü ve 2015/553 E. - 2016/30 K. sayılı hükmün bozulması hakkında 26/02/2018 günlü ve 2016/9214 E. - 2018/1698 K. sayılı ilamda sehven maddi hata yapıldığı anlaşıldığından, Dairemizin bozma ilamının kaldırılmasına, yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde temyiz isteyene iadesine, 17/01/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.