3. Hukuk Dairesi 2018/7668 E. , 2019/264 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davacı ... yönünden davacı sıfatı bulunmaması nedeniyle davanın reddine, davacı ... yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalıdan adi yazılı sözleşme ile araç satın aldığını, satış bedelini 24/10/2013 tarihinde 80.000 TL"lik çek ile ödediğini, aracın resmi satışı yapılamaması nedeni ile aracı davalıya iade ettiğini; ancak, davalının çek bedelini iade etmediğini, ... . İcra Müdürlüğünün Esas: 2014/2626 sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattığını, davalının itirazı sonucu takibin durduğunu ileri sürerek; itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya konu aracın davacı tarafça iade edilmesi üzerine satım bedeli olarak kararlaştırılan 80.000,TL"yi iade ettiğini belirterek; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davalının resmi satış yapılamaması nedeniyle aracın iade edildiği hususunu kabul ettiği, bedelin iadesini ispat yükümlülüğü altına girdiği, davalının usulüne uygun delille bunu kanıtlayamadığı, bedeli iade etmekle yükümlü olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiş; hükmün, davalı vekilince temyizi üzerine; Dairemizin, 07.02.2017 tarih ve 2016/2090 Esas - 2017/872 Karar sayılı ilamı ile "davacı ..."in noter tarafından düzenlenen alacağın devrine ilişkin belge ile iş bu davadaki alacağını ..."a devrettiğinden davacının taraf sıfatını söz konusu temlik ile kaybettiği nazara alınarak, mahkemece, alacağı temlik alan ..."ın davaya devam edip etmeyeceğinin belirlenmesi,taraf sıfatını kazanması halinde davaya devam edilmesi; aksi halde, taraf (davacı) sıfatı yokluğundan davanın reddi yoluna gidilmesi gerekirken, bu husus nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmediği" gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyma kararı verilerek yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacı ..."in aktif davacı sıfatının bulunmaması nedeniyle davanın reddine, davacı ... yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret
Tarifesi gereğince dava değeri 80.000,00-TL üzerinden hesaplanan 9.150,00-TL vekalet ücretinin davacı ..."ten alınarak davalıya verilmesine, davacı ... kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.180-TL vekalet ücretinin davaya sebebiyet veren davalıdan alınarak davacı ..."a verilmesine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Daha önceki bozma ilamımızda da açıkça belirtildiği üzere; Alacaklı, alacağının tamamını bir üçüncü kişiye devrettiğinde, borç ilişkisinde alacaklı tarafın bir hukuksal işleme dayanan değişimi sözkonusu olacaktır. Yani alacağın temliki, bir alacağın alacaklı tarafından bir başka kimseye devredilmesidir. Bu suretle borç münasebetinde alacaklının şahsında bir değişiklik vuku bulmakta, eski alacaklının (temlik edenin) yerini yeni alacaklı (temellük eden) almaktadır. Aynı zamanda, temlik edilen alacak eski alacaklının malvarlığından çıkarak yeni alacaklının mamelekine dâhil olmakta, alacağı talep etmek hakkı da yeni alacaklıya intikâl etmektedir.
Böylece, alacağın temliki ile asıl haktan ayrı yalnız başına başkasına devredilemeyen dava hakkı da devredilmiş olur. Bu anlamda davada taraf sıfatı da temlik alanda olmaktadır.
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı ..., ... . Noterliği tarafından düzenlenen 06.02.2015 tarih ve 2754 yevmiye nolu alacağın devrine ilişkin belge ile iş bu davadaki alacağını ..."a devretmiş ve davacı sıfatı ..."a geçmiştir. Buna göre, davacı ..., taraf (davacı) sıfatını sözkonusu temlik ile kaybetmiştir.
Bu durumda, alacağı temlik eden ..."in, davada taraf sıfatı kalmadığı halde mahkemece ... aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacılar yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.