11. Hukuk Dairesi 2018/2510 E. , 2019/4576 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 12/04/2017 tarih ve 2014/1406 E. - 2017/266 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nce verilen 21/03/2018 tarih ve 2017/890-2018/213 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, dava dışı Aunde Şirketi"ne ait deri emtiasının müvekkili nezdinde nakliyat emtia abonman alt sigorta poliçesi kapsamında sigortalandığını, davalı tarafça emtianın Portekiz"den Gemlik/Bursa"ya taşınmasının üstlenildiğini, ancak davalıya hasarsız şekilde teslim edilen emtiadan bir kısmın hasarlı şekilde teslim alındığını, bu durumun davalının şoförünün de imzasını taşıyan tutanakla tespit edildiğini, müvekkilince hasar bedeli olan 24.850,71 Euro’nun sigortalıya ödendiğini, ödenen bedelinin rucüen tahsili için takip yapıldığını, takibe itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacı sigortalısının emtiayı taşıma uygun şekilde ambalajlamadığını, bu nedenle oluşan hasardan müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, aksi düşünülse bile CMR hükümlerine göre tazminatın hesaplanması gerektiğini, ayrıca sovtaj bedelinin de hesaplanması gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davacı ... şirketinin sigortalısına tazminat bedelini ödeyerek sigortalısından temlikname aldığı, TTK"nın 1472. maddesi hükmü uyarınca aktif husumete ehil olduğu, uluslararası taşımaya konu yükün taşıyıcısının davalı şirket olduğu, taşıma sürecinin başlangıcında tam ve sağlam olarak taşımaya alınan yükün bir paletinde hasar oluştuğu, hasar gören ürünün üstüste istiflenmiş deri olduğu, bilirkişi incelemesine göre emtiadaki hasarın %50 oranında değer kaybına yol açtığı, davalının araçtan farklı müşterilere ait 4 farklı yük taşımasının yaptığı, bu nedenle taşıyıcının yükleme, istifleme ve sabitleme işlerinden sorumlu olmasının esas olduğu, yükte meydana gelen hasarın yük istifinin kayarak hasara sebep olduğu, deri emtiasının taşımasıyla ilgili olarak özel şekilde ambalajlama yapılmaksızın taşınmasının olağan uygulama olduğu, bu nedenle somut olayda hasarın ambalaj kaynaklı olduğunun söylenemeyeceği, %50 değer kaybına göre toplam sigortalı zararının 11.899,26 Euro olduğu, davalının taşımadaki kusurunun CMR m.29 kapsamında ağır kusur olmadığı, bu nedenle sınırlı sorumluluk hükümlerine göre 668 kg emtiadaki hasarından davalının azami 5.564,44 SDR=6.259,01 Euro miktar ile sınırlı olarak sorumlu tutulabileceği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptali ile takibin 6.259,01 Euro asıl, 239,00 euro işlemiş faiz olmak üzere 6.498,01 Euro üzerinden devamına, 6.259,01 Euro"ya CMR 27. maddesine göre yıllık %5 faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, talep yargılamayı gerektirdiğinden davacı tarafın talep ettiği icra inkar tazminatının reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, somut olayda dava konusu hasarın yükleme ve istif hatasından meydana geldiği denetime elverişli bilirkişi raporu ile tespit edildiği, CMR 29. madde şartlarının bulunmadığı, yine anılan raporda deri emtiasındaki kırışıklık ve katlanma izlerinin finisaj uygulamasıyla düzeltilmesinin mümkün olduğunun tespit edildiği ve deri emtiasının başka alanlarda kullanılabileceği, ayrıca derilerin imha edildiğine ilişkin herhangi bir tutanağın da dosyaya sunulmamış olması karşısında sovtaj indirimi yapılmasının yerinde olduğu gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 19/06/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.