Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/9047
Karar No: 2018/3792

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/9047 Esas 2018/3792 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, adına kayıtlı olan taşınmazın orman sınırı dışına çıkarılarak adına tescil edilmesi istemiyle dava açmış, davalı ise tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, orman kadastrosuna itiraz istemine ilişkin olarak Hazine aleyhine açılan orman kadastrosuna itiraz davasının husumetten; diğer davalılar aleyhine açılan orman kadastrosuna itiraz davasının esasen reddine, karşı tapu iptali tescil davasının tefrikine karar vermiştir. Tarafların temyiz başvurusu sonucunda yapılan incelemeler sonucunda, çekişmeli taşınmazın 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1949 yılında kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı, yörede 5653 sayılı Kanun hükümlerine göre makiye ayırma çalışması; 1955 yılında genel arazi kadastrosu yapıldığı, 2013 yılında yapılan aplikasyonda bir bölümünün orman sınırı içinde kalmaya devam ettiği, bir bölümünün 2/B ye ayrıldığı, özel kanunlar uyarınca verilmiş bir tapu kaydının bulunmadığı anlaşılmıştır. Sonuç olarak, gerçek kişinin orman kadastrosuna (aplikasyona) itiraz davasının reddine; Orman Yönetimi'nin tapu iptali tescil davasının tefrikine karar verilmesinde isabets
20. Hukuk Dairesi         2017/9047 E.  ,  2018/3792 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
    DAVACI-DAVALI : ...
    DAVALI-DAVACI : Orman Yönetimi
    DAVALILAR : Hazine-...

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı gerçek kişi 25/01/2013 havale tarihli dava dilekçesi ile; adına kayıtlı olan Y... köyü 480 parsel sayılı taşınmazın ormanla ilgisi olmadığı halde, 2013 yılında yapılan orman kadastro çalışması sonucunda orman sınırı içine alındığını belirterek, taşınmazın orman sınırı dışına çıkarılarak adına tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmış, davalı/karşı davacı ... Yönetimi vekili de 18/02/2013 tarihli karşı dava dilekçesi ile kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı iddiasıyla, tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece, Hazine aleyhine açılan orman kadastrosuna itiraz davasının husumetten; diğer davalılar aleyhine açılan orman kadastrosuna itiraz davasının esastan reddine, karşı tapu iptali tescil davasının tefrikine karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1949 yılında keşinleşen orman kadastrosu, 25/12/2012 tarihinde ilan edilip kesinleşen, evvelce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ve sınırlaması yapılmış ormanlarda aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması, 1955 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır.
    Dava, orman kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi tarafından yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmaya göre, çekişmeli taşınmazın 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1949 yılında kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı, yörede 1950 yılında 5653 sayılı Kanun hükümlerine göre makiye ayırma çalışması; 1955 yılında genel arazi kadastrosu yapıldığı, 2013 yılında yapılan aplikasyonda bir bölümünün orman sınırı içinde kalmaya devam ettiği, bir bölümünün 2/B ye ayrıldığı, özel kanunlar uyarınca verilmiş bir tapu kaydının bulunmadığı, senetsizden tespit yapıldığı, kaldı ki; yörede maki sahalarının tesbitine dair talimatnamenin 5. ve 6. maddeleri gereğince orman muhafaza karakteri taşıyan taşınmazların orman rejimi dışına çıkartılmaması gerektiği açıklanarak, daha önce yapılan işlemin yasa ve yönetmeliğe aykırı olması nedeniyle makiye ayırma işleminin iptal edildiği, 5653 sayılı Kanunda ve 17/08/1950 tarihli yönetmelikte maki komisyonlarının kesinleşmiş orman sınırı içinde maki tesbit işlemi yapacağı konusunda hiçbir hüküm bulunmadığı, gerçek kişilerin dayanacağı bir yasal yolun bulunmadığı, taşınmazın bir bölümünün 1949 yılında yapılan orman sınırları içinde kalmaya devam ettiği, 2013 yılında yapılan aplikasyon işleminin kişiye yeni bir dava hakkı vermeyeceği saptanarak gerçek kişinin orman kadastrosuna
    -2- 2017/9047-2018/3792

    (aplikasyona) itiraz davasının reddine; Orman Yönetiminin yenilik doğurucu karar verilmesini gerektiren tapu iptali tescil davasının tefrikine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır, ancak kadastro mahkemesince 3402 sayılı Kadastro Kanununun 31/son maddesi gereğince vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücreti hesaplanmış olması doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. Bu sebeple hükmün B bendinin 4.ve 5. paragraflarında yazılı “.... Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince hesaplanan 1.500,00 TL.....” sözlerinin hükümden çıkarılarak, bunun yerine “....3402 sayılı Kadastro Kanununun 31/son maddesi gereğince takdir edilen 500,00.-TL maktu vekalet ücretinin..." yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 15/05/2018 günü oy birliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi