Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/9036
Karar No: 2018/3795

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/9036 Esas 2018/3795 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, üzerindeki taşınmazların orman sınırı içine alındığını ve ormanla ilgisi olmadığını belirterek, taşınmazların orman sınırı dışına çıkarılması istemiyle dava açmıştır. Davalı ise kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı iddiasıyla tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davanın reddine, karşı davanın tefrikine karar vermiştir. İki dava da incelendiğinde, çekişmeli taşınmazların orman sınırı içinde kaldığı belirlenmiştir. Ayrıca, makiye ayırma işlemi yapılmak istense bile kanuna aykırı olduğu ve yok hükmünde olduğu belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri ise şu şekildedir: 3116 sayılı Kanun, 1949 yılında keşinleşen orman kadastrosu, 25/12/2012 tarihinde ilan edilip kesinleşen orman sınırı, aplikasyon, 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması, 1955 yılında kesinleşen arazi kadastrosu, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 45. maddesi.
20. Hukuk Dairesi         2017/9036 E.  ,  2018/3795 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
    DAVACI - K.DAVALI : ...
    DAVALI - K.DAVACI : Orman Yönetimi

    Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davacı - karşı davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi, dosya incelendi gereği düşünüldü;

    K A R A R

    Davacı, 22/01/2013 havale tarihli dava dilekçesi ile adına kayıtlı olan ... köyü 542 ve 2068 parsel sayılı taşınmazların ormanla ilgisi olmadığı halde, 2013 yılında yapılan orman kadastro çalışması sonucunda orman sınırı içine alındığını belirterek, taşınmazların orman sınırı dışına çıkarılması istemiyle dava açmış, davalı - karşı davacı ... Yönetimi vekili de 24/04/2013 tarihli karşı dava dilekçesi ile kesinleşen orman sınırı içinde kaldıkları iddiasıyla tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece, davanın reddine, karşı davanın tefrikine karar verilmiş, hüküm davacı - karşı davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1949 yılında keşinleşen orman kadastrosu, 25/12/2012 tarihinde ilan edilip kesinleşen, evvelce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ve sınırlaması yapılmış ormanlarda aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması, 1955 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır.
    Dava, orman kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi tarafından yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmaya göre, çekişmeli taşınmazların 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1949 yılında kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı, yörede 1950 yılında 5653 sayılı Kanun hükümlerine göre makiye ayırma çalışması; 1955 yılında 2068 sayılı parselin geldisi olan 589 sayılı parsele Temmuz 1943 tarih 62 numaralı tapu kaydı uygulanmak suretiyle; 542 sayılı parselin ise belgesizden genel arazi kadastrosu yapıldığı, 2013 yılında yapılan aplikasyonda 542 sayılı parselin yine orman sınırı içinde kalmaya devam ettiği, 2068 parselin bir bölümünün 2/B"ye ayrıldığı; eğimlerinin % 12-20 civarında olduğu, yörede maki sahalarının tesbitine dair talimatnamenin 5. ve 6. maddeleri gereğince orman muhafaza karakteri taşıyan taşınmazların orman rejimi dışına çıkartılmaması gerektiği açıklanarak, daha önce yapılan işlemin kanun ve yönetmeliğe aykırı olması nedeniyle makiye ayırma işleminin iptal edildiği, 5653 sayılı Kanunda ve 17/08/1950 tarihli yönetmelikte maki komisyonlarının kesinleşmiş orman sınırı içinde maki tesbit işlemi yapacağı konusunda hiçbir hüküm bulunmadığı gibi, ormanların ve orman muhafaza karakteri taşıyan makiliklerin hiç bir zaman makiye ayrılamayacağı, ayrılmış olsa bile kanuna aykırı olarak yapılan işlemin yok hükmünde olacağı, HGK"nın, YKD"nin Ekim 2002 sayısında yayınlanan 27.02.2002 gün ve 2002/1-19/97 sayılı kararında kabul edildiği gibi taşınmazlar 1949 yılında kesinleşen orman kadastro sınırı içinde kaldığından, revizyon gören tapu kayıtlarının hukukî değerini yitirdiği, orman içinde
    -2-
    2017/9036 - 2018/3795

    kalan ya da orman sınırı dışına çıkartılan alanlarda tapu kayıtlarına değer verileceğine ilişkin 3402 sayılı Kadastro Kanununun 45. maddesi, Anayasa Mahkemesinin 01/06/1988 gün 31/13 ve 14/03/1989 gün 35/13 ve 13/06/1989 gün 7/25 sayılı kararları ile iptal edildiğinden, davacı kişilerin dayanacağı bir yasal yolun bulunmadığı, açıklanan nedenlerle geçerli bir makiye ayırma işlemi olmayan ve makiye ayırma işlemi de iptal edilen taşınmazlarla ilgili, ilk orman kadastrosuna itiraz davası açmak için hak düşürücü sürelerin geçtiği, aplikasyonun doğru yapıldığı, yeni bir orman sınırı içine alma işleminin bulunmadığı, 02.09.1986 tarihinde yürürlüğe giren 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması hakkındaki Yönetmeliğin 44. ve 25523 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak 15.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren Yönetmeliğin 43 ve devamı maddelerine göre, aplikasyon işleminin davacıya yeni dava hakkı vermeyeceği belirlenerek, gerçek kişinin orman kadastrosuna (aplikasyona) itiraz davasının reddine; Orman Yönetiminin yenilik doğurucu karar verilmesini gerektiren tapu iptali tescil davasının tefrikine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır, Ancak kadastro mahkemesince 3402 sayılı Kadastro Kanununun 31/son maddesi gereğince vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücreti hesaplanmış olması doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. Bu sebeple hükmün 4. paragrafında yazılı “...Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince hesaplanan 1.500,00 TL...” sözlerinin hükümden çıkarılarak, bunun yerine “...3402 sayılı Kadastro Kanununun 31/son maddesi gereğince takdir edilen 500,00.-TL maktu vekalet ücretinin..." cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine, 15/05/2018 günü oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi