21. Hukuk Dairesi 2016/6483 E. , 2017/75 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacılar ve davalılardan ... A.Ş. ve ... vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Davalı ...Yapı Koop. vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminde bulunduğu görülmektedir. O halde katılma yoluyla temyiz isteminde bulunabilme koşullarının öncelikle incelenmesi gerekir. Bu yönüyle davanın yasal dayanağını oluşturan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 366.maddesi delaletiyle Temyiz incelemesinde uygulanan İstinaf incelemesinde uygulanan 347.madde hükmüne göre temyiz dilekçesi, kararı veren mahkemece karşı tarafa tebliğ olunur. 348.madde hükmüne göre de kendisine tebliğ edilen taraf, başvurma hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, vereceği cevap dilekçesi ile temyiz yoluna başvurabilecektir.
Somut olayda yerel mahkeme kararının tebliği üzerine, temyiz süresi içerisinde, davalı Kooperatifçe karar temyiz edilmemiş; buna karşılık davalı ... Şirketinin temyizinin tebliği üzerine katılma yoluyla temyiz talebinde bulunulmuştur. Davalı ... Şirketi ile aynı tarafta yer alan Davalı Kooperatifin,... A.Ş. temyizine katılma yoluyla temyizde bulunmasının yasal olarak mümkün olmaması nedeniyle Davalı ... vekilinin katılma yoluyla temyiz dilekçesinin REDDİNE
2-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere, temyiz edenin sıfatına, temyizin kapsamına ve temyiz nedenlerine göre, davacılar vekili ile Davalı ...vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
3-Dava 30/07/2012 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerinin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece Davacı Eş için 59.397,09 TL, Davacı çocuklar ... için 10.360,36 TL, İrem için 15.100,37 TL, Nisa Nur için 15.228,59 TL, ... için 2.552,44 TL maddi tazminatın ve davacı eş için 15.000 TL, davacı çocukların her biri için 10.000 TL manevi tazminatın iş kazasının meydana geldiği tarih olan 30.07.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine (Davalı ...Ş. açısından sigorta poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla ve dava tarihi olan 26.12.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine) karar verilmiştir.
Gerek mülga B.K"nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı T.B.K’nun 56. maddesi hükmüne göre Hakim, ölenin yakınlarına manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebilir. Hakimin manevi zarar adı ile ölenin yakınlarına verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin Duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de; hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince alınmamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370)
Bu ilkeler gözetildiğinde, davacı eş için takdir edilen 15.000 TL manevi tazminatın az olduğu açıktır.
4- Davalı ... şirketinin sorumluluğu sigorta sözleşmesine dayanmakla birlikte, bu sorumluluğun sınırı poliçe limiti dahilinde kalmak kaydıyla davalı işverenin sorumlu olduğu tutardır.
Somut olayda, poliçe limitiyle sınırlı olarak sigorta şirketinin yargılama gideri ve vekalet ücretlerinden sorumluluğuna hükmedilmesi gerekirken; poliçe limitini aşacak şekilde vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulması doğru olmamıştır.
Mahkemece yukarıdaki olgular dikkate alınmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde temyiz eden tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine
16.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.