Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/9039
Karar No: 2018/3802

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/9039 Esas 2018/3802 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Mahkeme, bir orman kadastrosuna itiraz davasına ilişkin kararı incelemiştir. Davacı vekili, taşınmazların orman sınırı dışına çıkarılması istemiyle dava açmıştır. Karşı davalı Orman Yönetimi ise taşınmazların orman sınırı içinde kaldığını ve tapu kayıtlarının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davayı reddetmiş ve karşı davanın tefrikine karar vermiştir. Ancak, davacı ve dahili davalı vekilleri tarafından yapılan temyiz başvurusu sonucunda Yargıtay tarafından incelenmiştir.
Yargıtay, dosya incelendiğinde çekişmeli taşınmazların orman sınırları içinde kaldığına ve 1949 yılında kesinleşen orman kadastrosunun geçerli olduğuna karar vermiştir. Ayrıca, yapılan aplikasyon işlemi sonucunda makiye ayırma işleminin iptal edildiği ve yeni bir orman sınırı içine alma işlemi bulunmadığı belirtilmiştir. Bunun yanı sıra, tapu kayıtlarına değer verileceğine ilişkin kanun maddesi Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir.
Kararda belirtilen kanun maddeleri şöyle:
- 3116 sayılı Kanun
- 1949 yılında kesinleşen orman kadastrosu
- 22/03/2013 tarihinde ilan edilip kesinleşen orman kadastrosu
- 6831 sayılı Kanun
20. Hukuk Dairesi         2017/9039 E.  ,  2018/3802 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
    DAVACI -K.DAVALI : ...
    DAVALI- K.DAVACI : Orman Yönetimi
    DAHİLİ DAVALILAR : BOTAŞ A.Ş. - ...


    Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davacı - karşı davalı vekili ile dahili davalı ...Ş. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi, dosya incelendi gereği düşünüldü;
    K A R A R


    Davacı vekili, 02/05/2013 havale tarihli dava dilekçesi ile; davacı adına kayıtlı olan ... ili, ... ilçesi, ... köyü 1030, 1054 ve 1092 parsel sayılı taşınmazların ormanla ilgisi olmadığı halde, 2013 yılında yapılan orman kadastro çalışması sonucunda orman sınırı içine alındığını belirterek, taşınmazların orman sınırı dışına çıkarılması istemiyle dava açmış, davalı - karşı davacı ... Yönetimi vekili de 31/05/2013 tarihli karşı dava dilekçesi ile taşınmazların kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı iddiasıyla, tapu kayıtlarının iptali ile orman olan bölümlerinin orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davanın reddine, karşı davanın tefrikine karar verilmiş, hüküm davacı ... dahili davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1949 yılında keşinleşen orman kadastrosu, 22/03/2013 tarihinde ilan edilip kesinleşen, evvelce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ve sınırlaması yapılmış ormanlarda aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması, 1985 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır.
    Dava, orman kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi tarafından yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmaya göre, çekişmeli taşınmazların 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1949 yılında kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı, yörede 1950 yılında 5653 sayılı Kanun hükümlerine göre makiye ayırma çalışması; 1985 yılında 2510 sayılı Kanuna göre oluşturulan 1942 tarih 46, 47 ve 60 numaralı tapu kayıtları uygulanmak suretiyle genel arazi kadastrosu yapıldığı, 2013 yılında yapılan aplikasyonda bir bölümü yine orman sınırı içinde kalmaya devam ederken; bir bölümünün 2/B ye ayrıldığı, eğiminin % 15-20- civarında olduğu, yörede maki sahalarının tesbitine dair talimatnamenin 5 ve 6. maddeleri gereğince orman muhafaza karakteri taşıyan taşınmazların orman rejimi dışına çıkartılmaması gerektiği açıklanarak, daha önce yapılan işlemin yasa ve yönetmeliğe aykırı olması nedeniyle makiye ayırma işleminin iptal edildiği, 5653 sayılı Kanunda ve 17/08/1950 tarihli yönetmelikte maki komisyonlarının kesinleşmiş orman sınırı içinde maki tesbit işlemi yapacağı konusunda hiçbir hüküm bulunmadığı gibi, ormanların ve orman muhafaza karakteri taşıyan makiliklerin hiç bir zaman makiye ayrılamayacağı, ayrılmış olsa bile yasaya aykırı olarak yapılan işlemin yok hükmünde olacağı, HGK"nın, YKD"nin Ekim 2002 sayısında yayınlanan 27.02.2002 gün ve 2002/1-19/97 sayılı kararında kabul edildiği gibi taşınmazlar 1949 yılında kesinleşen orman
    -2-
    2017/9039 - 2018/3802

    kadastro sınırı içinde kaldığından, revizyon gören tapu kayıtlarının hukukî değerini yitirdiği, orman içinde kalan ya da orman sınırı dışına çıkartılan alanlarda tapu kayıtlarına değer verileceğine ilişkin 3402 sayılı Kadastro Kanununun 45. maddesi, Anayasa Mahkemesinin 01/06/1988 gün 31/13 ve 14/03/1989 gün 35/13 ve 13/06/1989 gün 7/25 sayılı kararları ile iptal edildiğinden, davacı kişilerin dayanacağı bir yasal yolun bulunmadığı, açıklanan nedenlerle geçerli bir makiye ayırma işlemi olmayan ve makiye ayırma işlemi de iptal edilen taşınmazlarla ilgili, ilk orman kadastrosuna itiraz davası açmak için hak düşürücü sürelerin geçtiği, aplikasyonun doğru yapıldığı, yeni bir orman sınırı içine alma işleminin bulunmadığı, 02.09.1986 tarihinde yürürlüğe giren 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması hakkındaki Yönetmeliğin 44. ve 25523 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak 15.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren Yönetmeliğin 43 ve devamı maddelerine göre, aplikasyon işleminin davacıya yeni dava hakkı vermeyeceği belirlenerek, gerçek kişinin orman kadastrosuna (aplikasyona) itiraz davasının reddine; Orman Yönetiminin yenilik doğurucu karar verilmesini gerektiren tapu iptali tescil davasının tefrikine karar verilmesinde ve davalı ..."ın orman kadastrosuna itiraz davasında taraf sıfatının bulunmadığı, tapu iptali tescil davasında taraf olduğu, o davanın da tefrik edildiği gözönünde bulundurularak eldeki davada vekalet ücreti verilmemesinde isabetsizlik bulunmamaktadır, ancak; kadastro mahkemesince 3402 sayılı Kadastro Kanununun 31/son maddesi gereğince vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücreti hesaplanmış olması doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. Bu sebeple hükmün 4. paragrafında yazılı “...Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince hesaplanan 1.500,00 TL...” sözlerinin hükümden çıkarılarak, bunun yerine “...3402 sayılı Kadastro Kanununun 31/son maddesi gereğince takdir edilen 500,00.-TL maktu vekalet ücretinin..." cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 15/05/2018 günü oy birliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi