Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/9042
Karar No: 2018/3805

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/9042 Esas 2018/3805 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı bir taşınmazın orman sınırı içinde kalmaya devam ettiğini ve bu işlemi iptal ederek taşınmazın orman sınırı dışına çıkarılmasını istemiştir. Ancak yapılan aplikasyon sonucunda taşınmazın orman sınırı içinde kalmaya devam ettiği belirlenmiştir. Kanunlar incelendiğinde, yapılan aplikasyonun orman muhafaza karakteri taşıyan taşınmazların orman rejimi dışına çıkarılmaması gerektiği açıklanarak daha önce yapılan işlemin kanun ve yönetmeliğe aykırı olduğu belirlenmiştir. Bu nedenle, gerçek kişinin orman kadastrosuna (aplikasyona) itiraz davası reddedilmiştir. Ancak Orman Yönetiminin tapu kaydının iptali tescili için açtığı davada tefrik edilerek yeniden yargılama yapılması gerektiği belirtilmiştir. Kadastro Kanunu'nun 31/son maddesi gereğince vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücreti hesaplanmış olmasının doğru olmadığı belirtilerek hüküm düzeltme yapılmıştır. İlgili kanun maddeleri: 3116 sayılı Kanun, 1949 yılında keşinleşen orman kadastrosu, 22/03/2013 tarihinde ilan edilip kesinleşen evvelce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ve sınırlaması yapılmış ormanlarda aplikasyon, 6831 sayılı Kanun
20. Hukuk Dairesi         2017/9042 E.  ,  2018/3805 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
    DAVALILAR : Orman Yönetimi - ...

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı, 04/04/2013 havale tarihli dava dilekçesi ile; adına kayıtlı olan ... köyü 1255 ve 1633 parsel sayılı taşınmazların orman olmadığı halde, 2013 yılında yapılan orman kadastro çalışması sonucunda orman sınırı içine alındığını ve kısmen de 2/B sahası olarak ayrıldığını belirterek bu işlemlerin iptali ve taşınmazların orman sınırı dışına çıkarılması istemiyle dava açmış, Orman Yönetimi de 15/05/2013 tarihli karşı dava dilekçesi ile taşınmazların kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı iddiasıyla tapu kayıtlarının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiş; mahkemece, 17/09/2014 tarihli duruşmada Orman Yönetiminin davası tefrik edildikten sonra, davacının davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1949 yılında keşinleşen orman kadastrosu, 22/03/2013 tarihinde ilan edilip kesinleşen, evvelce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ve sınırlaması yapılmış ormanlarda aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması, 1955 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır.
    Dava, orman kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi tarafından yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmaya göre, çekişmeli taşınmazların 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1949 yılında kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı, yörede 1950 yılında 5653 sayılı Kanun hükümlerine göre makiye ayırma çalışması; 1955 yılında genel arazi kadastrosu yapıldığı, 2013 yılında yapılan aplikasyonda bir bölümünün orman sınırı içinde kalmaya devam ettiği, kısmen 2/B"ye ayrıldığı, özel kanunlar uyarınca verilmiş bir tapu kaydının bulunmadığı, senetsizden tespit yapıldığı, eğiminin % 15-20 civarında olduğu, kaldı ki; yörede maki sahalarının tesbitine dair talimatnamenin 5 ve 6. maddeleri gereğince orman muhafaza karakteri taşıyan taşınmazların orman rejimi dışına çıkartılmaması gerektiği açıklanarak, daha önce yapılan işlemin kanun ve yönetmeliğe aykırı olması nedeniyle makiye ayırma işleminin iptal edildiği, 5653 sayılı Kanunda ve 17/08/1950 tarihli yönetmelikte maki komisyonlarının kesinleşmiş orman sınırı içinde maki tesbit işlemi yapacağı konusunda hiçbir hüküm bulunmadığı, gerçek kişilerin dayanacağı bir yasal yolun bulunmadığı, taşınmazların bir bölümünün 1949 yılında yapılan orman sınırları içinde kalmaya devam ettiği, ilk orman kadastrosuna itiraz için hak düşürücü sürelerin geçtiği, 2013 yılında yapılan aplikasyon işleminin kişiye yeni bir dava hakkı vermeyeceği, gerçek kişinin 2/B"lik yerin kendi adına orman sınırı dışına çıkarılması konusunda idareyi zorlayıcı nitelikte bir dava hakkının bulunmadığı
    - 2 -
    2017/9042 - 2018/3805

    saptanarak gerçek kişinin orman kadastrosuna (aplikasyona) itiraz davasının reddine; Orman Yönetiminin yenilik doğurucu karar verilmesini gerektiren tapu iptali tescil davasının tefrikine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır, ancak kadastro mahkemesince 3402 sayılı Kadastro Kanununun 31/son maddesi gereğince vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücreti hesaplanmış olması doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. Bu sebeple hükmün 4. paragrafında yazılı “...Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince hesaplanan 1.500,00.-TL...” sözlerinin hükümden çıkarılarak, bunun yerine "...3402 sayılı Kadastro Kanununun 31/son maddesi gereğince takdir edilen 500,00.-TL maktu vekalet ücretinin..." yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 15/05/2018 günü oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi