22. Hukuk Dairesi 2014/9859 E. , 2014/18734 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 24/05/2013
NUMARASI : 2012/1227-2013/367
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, asıl işveren olan davalı Sağlık Bakanlığına ait iş yerinde; değişen alt işverenlere bağlı olarak 22/01/2000 tarihinden itibaren çalıştığını, Ocak 2010 dönemi itibariyle 1.140,00 TL olan aylık ücretinin, işveren tarafından Sağlık Bakanlığının 2009/32 ve 2009/64 sayılı Genelgeleri gerekçe gösterilerek 763,65 TL düşürüldüğünü, bu durumun 4857 sayılı İş Kanunu"nun 62 . maddesine aykırılık teşkil ettiği ileri sürerek 01/01/2010-09/07/2012 tarihleri arasındaki dönem için fark ücret alacağının tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, ihale makamı konumunda olan müvekkili kurumun işçilik alacaklarından sorumlu tutulamayacağını, 2009/32 sayılı Genelgeye göre yapılan değişiklikleri davacının 2010 yılında yeni alt işverenle imzaladığı iş sözleymesi içeriği ile kabul ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, Aralık 2009 tarihinde yapılan ihale sonucunda davacının rıza ve muvafakati alınmadan ücretinin brüt 1.140,09 TL"den, brüt 763,65 TL"ye düşürüldüğü, İş Kanunun 22. maddesine göre ücretin düşürülmesinin, iş sözleşmesinde esaslı nitelikte değişiklik olarak kabul edilmesi gerektiği, taraflar arasında yazılı rızaya dayanan bir belgenin mahkemeye sunulmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında uyuşmazlık konusu, çalışma koşullarında işçi aleyhine esaslı değişiklik olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
İş ilişkisinden kaynaklanan ve işin yerine getirilmesinde tabi olunan hak ve borçların tümü, “çalışma koşulları” olarak değerlendirilmelidir.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 22 nci maddesindeki, “işveren, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz. İşçi değişiklik önerisini bu süre içinde kabul etmezse, işveren değişikliğin geçerli bir nedene dayandığını veya fesih için başka bir geçerli nedenin bulunduğunu yazılı olarak açıklamak ve bildirim süresine uymak suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir. İşçi bu durumda 17 ila 21 inci madde hükümlerine göre dava açabilir” şeklindeki düzenleme, çalışma koşullarındaki değişikliğin normatif dayanağını oluşturur.
İş sözleşmesinin esaslı unsurları olan işçinin iş görme borcu ile bunun karşılığında işverenin ücret ödeme borcu, çalışma koşullarının en önemlileridir.
Çalışma koşullarındaki değişiklik, işverenin yönetim hakkı ile doğrudan ilgilidir. İşveren işyerinin kârlılığı, verimliliği noktasında işin yürütümü için gerekli tedbirleri alır.
Yasanın 22 nci maddesinin ikinci fıkrasında, çalışma koşullarının, tarafların karşılıklı uzlaşmaları ile değiştirilmesinin her zaman mümkün olduğu kurala bağlanmıştır. Çalışma koşullarında değişiklik konusunda işçinin rızasının yazılı alınması yasa gereğidir. Aynı zamanda işverence değişiklik teklifinin de yazılı olarak yapılması gerekir. İşçi çalışma koşullarında yapılmak istenen değişikliği usulüne uygun biçimde yazılı olarak ve süresi içinde kabul ettiğinde, değişiklik sözleşmesi kurulmuş olur. İşçinin değişikliği kabulü, sadece bu işlem yönünden geçerlidir. Bir başka anlatımla işveren işçinin bir kez vermiş olduğu değişiklik kabulünü, daha sonraki dönemlerde başka değişiklikler için kullanamaz.
İşçinin değişikliği kabul yazısının işverene ulaşma anına kadar bu değişiklikten vazgeçmesi mümkündür. Yazılı olarak bir kabul olmamakla birlikte işçinin değişikliği kuşkuya yer vermeyecek biçimde kabul anlamına gelen davranışlar içine girmesi halinde, işçinin bu davranışı 22 nci maddenin ikinci fıkrası anlamında, çalışma koşullarında anlaşma yoluyla değişiklik olarak değerlendirilmelidir. İşyerinde müdür unvanını taşıyan bir işçinin daha alt bir göreve verilmesi ve işçinin bu yeni görevini benimseyerek çalışması durumu buna örnek olarak verilebilir.
Yapılan değişiklik önerisi, altı işgünü içinde işçi tarafından yazılı olarak kabul edilmediği sürece işçiyi bağlamaz. İşçi çalışma koşullarında esaslı değişikliği kabul etmez ve işyerinde çalışmaya devam edilirse, değişiklik gerçekleşmemiş ve sözleşme eski şartlarla devam ediyor sayılır.
Somut olayda, davacı işçi Ocak 2010 dönemi itibariyle 1.140,00 TL olan aylık ücretinin, işveren tarafından 763,65 TL düşürüldüğünü ve bu değişikliğe ilişkin olarak yazılı onayının alınmadığını ileri sürmüştür . Davalı tarafça dosya içerisinde ibraz edilen ve davacı ile alt işveren M. Temizlik Hizmetleri Ltd. Şti. arasında 01.01.2010 tarihinde imzalanan iş sözleşmesinde davacının aylık brüt ücretinin 832.95 TL olarak gösterildiği ve bu sözleşmenin davacı işçi tarafından itirazi kayıtsız imzalandığı görülmektedir. Davacı, her ne kadar cevaba cevap dilekçesi içeriğinde bu sözleşmeyi işten çıkarılma baskısı ile imzalamak zorunda kaldığını ileri sürmüş ise de, sözleşmenin iradesi sakatlanarak imzalatıldığına ilişkin delil ibraz etmemiştir
Bu durumda davacının imzalamış olduğu iş sözleşmesi ile çalışma koşullarındaki esaslı değişikliğe yazılı olarak onay verdiği anlaşılmaktadır. Saptanan bu durum karşısında ve yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulduğunda, fark ücret alacağı talebi yönünden davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, 24.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.