1. Hukuk Dairesi 2019/4402 E. , 2019/6532 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM
Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, tapu kaydında düzeltim istemine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakanı "... oğlu ..."ın tapu kayıtlarında adının "...oğlu..." olarak yazılı olduğunu, tapuda işlem yapabilmesi için yanlış yazılan kimlik bilgisinin düzeltilmesi gerektiğini ileri sürüp kayıt malikinin adının "...oğlu ..." olarak düzeltilmesini talep etmiş, ...1.Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görevsizlik kararı verilmesi üzerine dosya ...4.Sulh Hukuk Mahkemesine intikal etmiş, ...4.Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından 2015/447 esas, 2015/469 karar sayılı ilamı ile yetkisizlik kararı verilerek dosya süresinde gönderilmiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar Dairece ‘’...mahkemece yukarıda açıklanan tüzük hükümlerine göre davanın usulden reddine karar verilmişse de, dava konusu taşınmazların tescil kaydının mahkeme kararlarına göre oluşup oluşmadığı araştırılmadığı gibi, dava konusu edilen taşınmazlarla mı ilgili olarak tapu müdürlüğüne başvuru yapılıp yapılmadığı da belirlenmemiştir. Hal böyle olunca, Mahkemece dava dilekçesinin içeriği davacıya açıklattırılıp, kayıtlar da getirtildikten sonra hükmen oluşan parseller bakımından işin esasının incelenmesi, kadastro yolu ile oluşan parseller bakımından ise idareye başvurulduğunun belirlenmesi halinde Tüzük hükümleri yerine getirildiğinden hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.’’ gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde 474, 1131, 1857, 1215 parseller yönünden iddianın kanıtlanamadığı anlaşıldığından davanın reddine, kalan taşınmazlar bakımından ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, karar 474, 1131, 1857, 1215 parseller yönünden temyiz edilmiştir.
Davacı, 19.09.2016 tarihli dilekçesi ile 474, 491, 1131, 1857, 1492, 1215, 490, 574, 109, 990 ve 104 parsellere ilişkin olarak talepte bulunduğunu bildirmiş, 03.11.2016 tarihli dilekçesinde ise 104, 990 ve 1492 parsellerde initkalin sağlandığını açıklamıştır.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; ...Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 1984/145 Esas sayılı veraset ilamına göre Bergama nüfusuna kayıtlı olan ... ve...oğlu 1302 Langaza doğumlu ...’ın 25.09.1954 tarihinde ölümü ile geride eşi Züriye ve kardeşi...’nın kızı ... ... ile kardeşi Eşman Karaman’ın torunlarının mirasçı olarak kaldığı, davacının da Eşman’ın torunu olduğu, ...Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1953/344 Esas sayılı veraset ilamında ... kızı ...’ın 1938 yılında ölümü ile geride kardeşi ... oğlu... ile 1944 yılında ölen kardeşi...’nın eşi... ve kızı ... ...’ün mirasçı olarak kaldığının belirlendiği, dava konusu taşınmazlardan 1131 parselin 168/448 payının ... oğlu... adına hükmen 20.11.1991 tarihinde tescil edildiği, 27.07.1983 tarihli tapulama tutanağında tahdidi yapılan taşınmazın tamamı 32 pay kabul edilerek 12 payın geldi kaydı olan şubat 1934 tarih ve 24 sıra nolu tapu kaydı ile ... oğlu...’ın müracaatına taliken bilipka kaldığı ve ...tahminen 30 sene önce ölümü ile mirasçılarının kimler olduğu kesin olarak belirlenemediğinden ve fazla kısmın ise ifrazen 1215 parsel olarak senetsizden iş bu parselin tapu malikleri adına tespitine karar verildiği, yapılan tespite davacının babası ... taraından itiraz edildiği, komisyon tarafından itirazın reddedilmesi üzerine ...Kadastro Mahkemesinin 1988/23 E, 1991/22 Karar sayılı kararı ile 1131 parselde anılan payın ölü... adına tesciline karar verildiği, kararda itiraz eden ...’in ... oğlu...’ın mirasçısı olduğunun belirtildiği, 1215 parsel yönünden yapılan tespite mal müdürlüğü tarafından itiraz edildiği ve ...2. Kadastro Makemesinin 1988/301 E, 1989/1191 K sayılı kararı ile taşınmazdaki payın 13.10.1992 tarihinde ... oğlu... adına hükmen tescil edildiği, 474 parselin 08.09.1987 tarihli tapulama tutanğında şubat 1934 tarih ve 21 sıra nolu tapu kaydı ile ... oğlu... biraderi... ve hemşiresi ... ve... (...) adlarına iskanen ve seviyen tahsis edildiği, ...’ın 1938 yılında ölümü üzerine verasetini kardeşleri... ve...’ya terk ettiği, Musa’nın da 1944 yılında ölümü ile verasetini eşi... ve iskanda adı geçmeyen tek çocuğu ... ...’e terk ettiği, ... ve ...’nin de paylarını ...’a devrettikleri ve iskan payı ile beraber kardeşi ...’dan gelen payların tahiminen 1976 yılında öldüğü anlaşılan ... oğlu... adına tespit ve tesciline karar verildiği, yapılan tespite davacının babası ... tarafndan itiraz edildiği, komisyon tarafından itirazın reddedilmesi ile ...Kadastro Mahkemesi’nin 1988/23 E, 1991/22 K sayılı kararı ile 12/32 payın ölü... adına tesciline karar verildiği, 1857 parselin 07.02.1984 tarihli tapulama işlemi ile şubat 1934 tarih ve 21 sıra nolu tapu kaydına binaen ... oğlu... ve biraderi... ve hemşiresi ... ve... (...) adlarına tespit edildiği, adı geçenlerden...’ın 30 sene evvel ölümü ile mirasçılarının kim olduğu bilinemediğinden ¼ payın ... oğlu... adına tespitine karar verildiği, tespitin 16.09.1988 tarihli komisyon kararı ile kesinleştiği, dava dışı 1492 parselde 12/32 payın ... oğlu... adına tepit edildiği, yapılan tespite davacının babasının itiraz ettiği ve ...2. kadastro Mahkemesi’nin 1988/224 Esas sayılı kararında taşınmazdaki anılan payın ... oğlu... adına tesciline karar verildiği ve bu kararda adı geçen...’ın ... olduğunun belirtildiği, taşınmazdaki diğer paydaşların ... ..., ... (...’ın eşi) ile davacı ve davacının babası ile kardeşleri olduğu, noksanın tamamlanması yoluyla istenen nüfus kayıtlarına göre; 01.07.1896 Langaza doğumlu ... ve...oğlu ... (...)’un 1926 yılında ...nüfusuna kaydedildiği, daha sonra 1950 yılında yer değiştirme ile ...’ın Bergama nüfusuna kaydedildiği, ...ile evli olduğu ve ...’ın 25.09.1954 tarihinde öldüğü, 01.07.1896 Langaza doğumlu ... ve...oğlu... ...’un ise ...nüfusuna kayıtlı olduğu, idarenin 19.03.2018 tarihli kararı ile... ...’un ölüm tespiti sonuçlanıncaya kadar nüfus kaydı üzerinde işlem yapılmamasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda, yukarıda anılan tapulama tutanakları, doğum ve ölüm tarihleri, veraset ilamları ile nüfus kayıtları ve hükmen tescil kararları birlikte değerlendirildiğinde taşınmazlardaki paydaş ... oğlu...’ın davacının mirasbırakanı olan ... oğlu ... olduğu sonucuna varılmaktadır.
Hal böyle olunca; davanın 474, 1131, 1857, 1215 parseller yönünden kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmiş olması doğru değildir.
Davacının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,16/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.