1. Hukuk Dairesi 2019/4278 E. , 2019/6549 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT
Taraflar arasındaki davadan dolayı...Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 25.12.2014 gün ve 2010/292 Esas 2014/477 Karar sayılı hükmün düzeltilerek onanmasına ilişkin olan 16.05.2019 gün ve 4829-3051 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davalılar ... ve ... vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili, mümkün olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakanı ...’nün terekesine ilişkin işlemlerin kolay yapılabilmesi için davalı kardeşlerinden ikisine vekaletname verdiğini, ancak vekalet görevi kötüye kullanılarak ve kendisinden mal kaçırmak amacıyla miras olarak kalan 237 ada 2, 182 ada 38, 125 ada 10, 338, 58, 139 ve 282 sayılı parseller ile ada-parsel bilgisini tespit edemediği taşınmazlardaki paylarının satıldığını, herhangi bir bedel ödenmediğini, bir kısmının davalılar adına olduğunu, kendi adlarına alamadıkları taşınmazların da aynı amaçla üçüncü kişilere satıldığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tescilini, taşınmazların aynen terekeye iadesinin ve tescilinin sağlanmasını, mümkün olmazsa taşınmaz bedellerinin yasal faizi ile birlikte tahsilini istemiş, yargılama sırasında muvazaalı satış nedeniyle ...’nun davaya dahil edilmesini, uğradığı veya uğrayacağı zararlar nedeniyle tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı ..., davacının yurt dışında çalışır iken kendisine ve kardeşlerine yardımlarda bulunduğunu, şuan kendisi ile diğer davalı ...’in oturduğu evi davacının yaptırdığını, bu nedenle bir kısım taşınmazların davacıya verilmesinin kararlaştırılmasına rağmen diğer davalı ağabeylerinin girişimi ile vekalet alınmak suretiyle davacıya hiç bir yer verilmediğini ortaklığın giderilmesi davası sırasında öğrendiğini, davacının davasında haklı olduğunu, davayı kabul ettiğini beyan etmiştir.
Davalılar... ve..., usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi vermemişler, yargılama sırasında vekilleri aracılığıyla, davacı kardeşleri ...’in yaptıkları taksim neticesinde kendi payına düşen taşınmazı ...’na sattığını, bu satışın vekaleten ... tarafından yapıldığını, parasını aldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Davalı ... ve Veli, usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi vermemişler, yargılama sırasında, diğer davalılar... ve... ile aynı yönde savunmada bulunmuşlardır.
Diğer davalılar, davaya cevap vermemişler, duruşmaları da takip etmemişlerdir.
Mahkemece, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, bir kısım taşınmazlar yönünden iptal ve tescile, bir kısım taşınmazlar yönünden ise tazminata hükmesine ilişkin karar Dairenin 16.05.2019 tarih ve 2018/4829 E., 2019/3051 K. sayılı ilamı ile düzeltilerek onanmış, davalı ... ve... vekili tarafından süresince karar düzeltme isteğinde bulunulmuştur.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalılar... ve... vekilinin esasa yönelik itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Dairenin 16.05.2019 tarihli kararında da belirtildiği üzere, eldeki dava mirasbırakan ...’den davacıya intikal eden miras payı veya davacının bizzat maliki olduğu taşınmazların vekalet görevinin kötüye kullanılması neticesinde elinden çıktığı iddiasına dayalı olarak açıldığı gözetilmeksizin yargılama sırasında ölen davacının annesi...’nün de bir kısım paylarının vekaleten üçüncü kişilere satılması nedeniyle ondan gelecek pay oranında da tazminata hükmedilmiştir.
Davalı ... ve... vekilinin vekalet ücretine yönelik itirazlarına gelince;
Mahkemece, dava konusu 125 ada 10, 182 ada 38 (465 ada 10 parsel), 338, 58, 139, 282, 691, 1167 ve 644 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davacının tapu iptali ve tescil talebinin reddine karar verilmişse de, 139 ve 282 parsel sayılı taşınmazlar haricindeki taşınmazlar yönünden tazminata hükmedilmiştir. Diğer bir deyişle, anılan taşınmazlar için tazminata hükmedilmesi suretiyle davacının terditli talebi yönünden davası kabul edilmiştir. Bu nedenle dava konusu 125 ada 10, 182 ada 38 (465 ada 10 parsel), 338, 58, 691, 1167 ve 644 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davalı... ve... lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik yoktur. Ancak, 139 ve 282 parsel sayılı taşımazlar yönünden davanın reddedilmesi nedeniyle kendilerini davada vekille temsil ettiren davalı ... ve... lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu konuda olumlu ya da olumsuz bir hüküm tesis edilmemiştir.
Hal böyle olunca, davacının annesi...’nün de bir kısım paylarının vekaleten üçüncü kişilere satılması nedeniyle ondan gelecek pay dikkate alınmadan tazminatın hesaplanması, 139 ve 282 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davalı... ve... lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Anılan hususlar karar düzeltme isteği üzerine, yeniden yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından, davalı... ve... vekilinin bu yöne değinen karar düzeltme isteğinin (6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince KABULÜNE, Dairenin 16.05.2019 tarih ve 2018/4829 E., 2019/3051 K. sayılı onama kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, yerel mahkemenin 25.12.2014 tarih ve 2010/292 E., 2014/477 K. sayılı kararının yukarıda açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 16/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.