
Esas No: 2016/20684
Karar No: 2019/18617
Karar Tarihi: 10.10.2019
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/20684 Esas 2019/18617 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde konut kapıcısı olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı bir neden olmadan feshedildiğini ileri sürerek bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının yıllık izin ücretine hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
İş sözleşmesinin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret, işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup, madde uyarınca, hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda, mahkemece bilirkişi raporuna itibar edilerek davacının kullanılmayan iki yüz altmış sekiz gün yıllık ücretli izin alacağı hüküm altına alınmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının on beş yılı fazla olan hizmet süresi boyunca hiç yıllık ücretli izin kullanmadığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır.
Ancak davacı dava dilekçesinde yıllık izinlerinin önemli bir kısmını kullanmadığını ifade etmiş olup, bu halde hiç izin kullanmadığının kabulü yerinde değildir. Ayrıca davacının, işyerinde çalıştığı on beş yılı aşan hizmet süresince hiç izin kullanmadığının kabulü hayatın olağan akışına aykırıdır. Mahkemece davanın aydınlatılması ödevi çerçevesinde, davacı asil çağrılmalı, yıllık izne yönelik beyanları alınarak sonucuna göre davacının yıllık ücretli izin alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında bir karar verilmelidir. Belirtilen yönler açıklığa kavuşturulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.10.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.