3. Hukuk Dairesi 2018/3574 E. , 2019/401 K.
"İçtihat Metni"
Dâvacı ..., ..., ... Otomotiv Nakliyat Petrol Ürünleri Gıda Inşaat San. Tic. Ltd. Şti. ile dâvâlı ... aralarındaki menfi tespit ve kiracı olmadıklarının tespiti dâvasına dair ... . Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 19/12/2013 günlü ve 2012/664 E. - 2013/883 K. sayılı hükmün bozulması hakkında dairece verilen, 08.06.2017 günlü ve 2017/3456 E. - 2018/9435 K. sayılı ilâma karşı davalı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği düşünüldü :
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; Davalı tarafından davacılar aleyhine başlatılan ... . İcra Müdürlüğü"nün 2010/2782 E ve 2011/28296 E sayılı icra takiplerinde dayanak olarak 23.02.2008 tarihli sözlü kira akdi gösterilmişse de aslen taraflar arasında çeşitli tarihlerde akdedilmiş birçok yazılı kira sözleşmesi bulunduğunu, 2008 yılında 30.08.2006 tarihli yazılı kira sözleşmesinin geçerliliğini korumakta olup bu nedenle talep edilen alacakların bu sözleşme esas alınarak değerlendirilmesi gerektiğini kaldı ki 30.08.2006 tarihli kira sözleşmesinin de 01.10.2009 tarihli sözleşme ile ortadan kaldırıldığını halen de 01.10.2009 tarihli sözleşme ile davacılardan ... Oto. Nak. Pet. Ür. Gıda İnş. San. Tic. Ltd. Şti ile davalı arasındaki kira ilişkisinin devam ettiğini, 01.10.2009 tarihli kira sözleşmesinin önceki dönem kira borçları bakımından ibra niteliğinde olduğunu; davacı şirketin davalıya 01.10.2009 tarihinden sonraki dönem için kira borcu bulunduğu kabul edilse bile aylık kira bedelinin 625TL olduğu göz önüne alındığında icra takiplerinde talep edilen miktarda borç bulunmadığını; 2010/2782 E sayılı icra takibi ile talep edilen 5.616TL ödenmeyen kira artış farkı kaleminin de hangi kritere göre belirlediğinin anlaşılamadığını oysa ki 01.10.2009 tarihli sözleşmede kira artış oranının Tefe-Tüfe ortalaması olarak belirlendiğini bu bakımdan talep edilen bedelin fahiş olduğunu; Davacılardan ... ve ... kira sözleşmelerinin tarafı olmadığı gibi davalıya karşı borçları da bulunmadığını, şahısların sadece kiracı şirketin yetkilileri olduklarını; Kira bedelinin bankaya ödendiğini yine müvekkili şirketin davalıya 2011/28296 E sayılı icra dosyasından bir
borcu olduğu düşünülse dahi kira bedeli aylık 625 TL olduğundan borçlu bulunabileceği miktarın yaklaşık 8.125 TL olduğunu beyanla ... 5. İcra Müdürlüğü"nün 2010/2782 E ve 2011/28296 E sayılı dosyaları ile başlattığı icra takiplerinden davacıların borçlu olmadığının tespiti ile takiplerin iptaline, davalı aleyhine % 40" tan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine; Davacılardan ... ve ... ile davalı ... arasında kiracılık ilişkisinin bulunmadığının tespitine karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı; Dava konusu icra takiplerine vaki itirazlara yönelik itirazın kaldırılması ve itirazın iptali davaları açıldığını, itirazın kaldırılması davasının kabul ile sonuçlandığını, itirazın iptaline ilişkin davanın ise henüz derdest olduğunu, halihazırda aynı borç ilişkisinden kaynaklanan aynı taraflar arasındaki derdest davalar mevcut iken aynı konuda menfi tespit davası açılamayacağını belirterek derdestlik itirazında bulunduklarını; 2010/2782 E sayılı takibin kendi hissesi ve vasisi olduğu ... eşit miktardaki hissesi için yapıldığını, mahcur hissedar ... 25.11.2011 tarihinde vefat edip geriye tek mirasçı olarak kendisinin kaldığınan 2011/28296 E sayılı takipte bu meşruhata gerek görülmediğini; İtirazın sadece borca yönelik olduğundan aylık kira tutarının çekişmesiz olduğunun kabulü gerektiğini, zira itirazın kaldırılması davasında ödemeden hiç bahsedilmeyip kontratın sunulmadığını; Taraflarında yazılı kontrat örneği olmadığı için müvekkilinin beyanları ve davacı taraf ile birlikte hazırladıkları borç alacak listesi esas alınarak takip yapıldığını, 30.08.2006 tarihli ve 5 yıl süreli kira sözleşmesinde yazılı aylık 600TL kira bedelinin yalnızca davalı ..."in hissesine yönelik olduğunu, ... da aynı miktarda hissedar olduğu dikkate alındığında toplam kira bedelinin 1.200 TL olduğunun ortaya çıkacağını, 01.10.2009 tarihli sözleşmenin ise davacının müvekkilinden maliyeye ibraz etmek için istemesi nedeniyle hazırlanan bir sözleşme olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, ... 5. İcra Müdürlüğü"nün ( ... . İcra Müdürlüğü) 2010/2782 sayılı dosyasına karşı ... . Sulh Hukuk Mahkemesi"nde 24/01/2012 tarihinde 2012/51 Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığı ve dosyanın derdest olduğu, davacıların bu dosyaya yönelik talep şartları oluşmadığı ve davaya açmakta hukuki yararları olmadığı belirtilerek bu husustaki talepleri yönünden karar verilmesine yer olmadığına; ... 5. İcra Müdürlüğü"nün (... . İcra Müdürlüğü"nün) 2011/28296 E sayılı dosyasından ise 2.503,71TL borçlu olmadıklarının tespiti ile bu kısma ilişkin icra takibinin iptaline; Davacılardan ..."nin kiracılık sıfatının olmadığının tespitine; Davacılardan ..."nun kiracılık sıfatının bulunduğunun tespitine karar verilmiş, hükmün davacı ve davalılar vekilince ayrı ayrı temyizi üzerine; Dairemizin 08.06.2017 günlü ve 2017/3456-2018/9435 esas-karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiş bozma ilamına karşı davalı tarafından karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair karar düzeltme istemleri yerinde değildir.
2- Davalının bozma ilamının 2 nolu bendine yönelik karar düzeltme talebine gelince;
HMK 26.maddesi (HUMK’nun 74. maddesi) hükmüne göre, mahkeme tarafların iddia, savunma ve talepleri ile bağlıdır. Kural olarak mahkemenin talepten fazlasına veya başka bir şeye hükmetmesi olanak dışıdır. Öğreti ve uygulamada taleple bağlılık olarak adlandırılan bu kural sadece sonuç istem yönünden değil, sonuç istemi oluşturulan her bir alacak kalemi yönünden de uygulanır.
Olayımıza gelince; Davacı şirket ile davalı ve Perihan Yeşilırmak ve dava dışı 7 kişi arasındaki 20.01.2002 başlangıç tarihli ve 3 yıl süreli ve aylık 300TL kira bedelli kira sözleşmesi ile kiralanan taşınmazın, sonrasında, kiraya veren davacı ve davalı şirket arasında 30.08.2006 başlangıç tarihli 5 yıl süreli aylık 600TL kira bedelli kira sözleşmesi düzenlendiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacılar, iş bu menfi tespit davasında davalının dayandığı 23.02.2008 tarihli sözlü kira sözleşmesini geçersiz olduğunu davalı ile davacı şirket arasında 30.08.2006 tarihli ve 01.10.2009 tarihli aylık 625TL kira bedelli sözleşmeler olduğunu, son yapılan 01.10.2009 tarihli kira sözleşmesinde sözleşme öncesine ait davalı şirketin borcunun olduğu belirtilmediğinden bu tarihten önceki kira borçları yönünden ibra niteliğinde olduğunu ve bu sözleşmelere göre uyuşmazlığın giderilmesini gerektiğini savunarak davacı tarafından yapılan icra takipleri nedeniyle borçlu olmadıklarının ve davacılardan sadece şirketin kiracı olduğunun tespitini talep etmişlerdir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; 30.08.2006 tarihli sözleşmeye göre ve davalıların kira bedeli olarak yaptıkları ödemelere göre hesap yapılmış ve mahkemece de bu hesaplamaya göre ödenmeyen kira bedeli tespit edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dairemizin bozma ilamında ise uyuşmalığın davacıların dayanmadığı 20.01.2002 tarihli ve aylık 300TL bedelli kira sözleşmesine göre çözümlenmesi gerektiği gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiş ise de; davacıların 2006 ve 2009 tarihli kira sözleşmelerinin geçerli olduğu ve uyuşmazlığın 2009 tarihli kira sözleşmesine göre çözümlenmesi gerektiği iddiası karşısında, bozma ilamının, HMK 26. Maddesi gereğince, taleple bağlılık kuralına aykırı olduğu ve mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda da, davacıların beyanları ve ödemelerine göre hesap yapıldığı bu seferki incelemeden anlaşılmakla bozma ilamının 2 numaralı bendinin kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair karar düzeltme isteminin reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle HUMK"nun 440. maddesi gereğince davalının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 08.06.2017 günlü ve 2017/3456-2018/9435 esas-karar sayılı bozma ilamının 2 numaralı bendinin kaldırılmasına, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 22.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.