MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVACI-K.DAVALI : Sahil Palas Apartman Yönetimi
DAVALI-K.DAVACILAR: ... ve Ark.
DAVALILAR : ... ve Ark.

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-k.davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; tarafların .... sokakta kain 62 pafta, 300 ada, 2 parselde kayıtlı .... apartmanının bağımsız bölüm maliki olduklarını, davalılardan ..."ın ortak yer niteliğindeki terası yıkmaya çalıştığını, ortak yerlere fayans ve taşlar döşendiğini öne sürerek duvardaki fayanslar ve yerdeki taşların kaldırılmasını, 30 nolu bağımsız bölümün ana kirişin altında binanın deniz cephesi tarafında tasdikli projesine aykırı olarak yıkılan duvar ve kapının yapılması gerektiğini beyanla davalıların tecavüzlerine son verilerek ortak yerlerin eski haline getirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Karşı davacı otopark olarak kullanılan bahçenin projeye uygun hale getirilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece davacı-karşı davalı vekilinin ve karşı davacı-davalı vekilinin açtığı davaların kabulüne, asıl dava yönünden; .... sokakta kain ve tapunun 62 pafta, 300 ada, 2 parselde kayıtlı .... apartmanının asıl dava yönünden;
Tasdikli projeye aykırı olmasına karşın.... 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 1980/1219 sayılı dosyası ile terasın yıkımına ilişkin bir karar verilmediğinden, davalı-karşı davacıların bu yeri yıkmalarının ortak yer olarak kullanılan bu alana bir elatma teşkil etmesi nedeniyle yıkımın durdurulmasına,
Yine ....1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1976/2783 sayılı kararı ile ortak yerlerden olan kayıkhanenin denizle irtibatı sağlamak için geçit olarak karar verilmiş ise de, bu alanın aynı zamanda tüm kat malikleri ve kiracıları tarafından da kullanılmasına hükmedilmiş olduğundan ortak alan niteliği değişmemiş olan bu alanda davalı/karşı davacılarca yapılan yan duvardaki fayans ve zemindeki karomozaik kaplamanın sökülerek projeye uygun eski hale getirilmelerine,
Ayrıca 30 nolu bağımsız bölümün ana kirişinin altındaki binanın deniz cephesi bölümünün tasdikli projesine uygun hale getirilmesine,
Karşı dava yönünden;
Davalı-karşı davacılar tarafından yapılan ve projede mevcut olmayan binanın bodrum katındaki kayıkhane-depo olarak görünen bağımsız bölümün tavan hizasından yola doğru çıkan ve davalı apartman yönetimi tarafından teras ve kapıcı konutu olarak kullanılan kısımların yıkılmasına, ayrıca apartmana ait bahçenin otopark olarak kullanılmasına son verilmesine ve projedeki eski hale getirilmesine,

-2- 2017/3755-2018/3849

Her iki davanın kesinleşmesini müteakip bir inşaat mühendisi eşliğinde projeye uygun eski hale getirmek için taraflara takdiren 60 gün süre verilmesine, karar verilmiş hükmün davacı-karşı davalı site yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay .... Hukuk Dairesinin 2015/1639 -16983 E.K. sayılı geri çevirme kararı doğrultusunda davacı tarafa eksikliklere ilişkin tebligat çıkartılmış ve ihtar gereğinin yerine getirilmediği gerekçesiyle davacı tarafın temyiz talebinin reddine ilişkin verilen 16/03/2016 tarih ve 2009/226 E- 2014/317 K. sayılı ek karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık ortak yere elatılmasının önlenmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece eksikliklere ilişkin ayrıntılı olarak ara karar kurulmaksızın davacı tarafa 1500 TL masraf yatırılması gerektiğine ilişkin tebligat çıkarılmasının usule uygun olmadığı gözönüne alındığında davacının ek kararın temyizine ilişkin talebinin kabulü ile mahkemenin 16/03/2016 gün ve 2009/226 E- 2014/317 K. numarası ile verilen ek kararın kaldırılmasına ve temyiz isteminin esastan incelenmesine karar verildikten sonra yapılan incelemede;
....1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1980/1219 Esas sayılı dosyasında projeye aykırılıkları tespit edilmişse de, müdahalenin devam etmesi halinde projeye aykırılıkların giderilmesi amacıyla yeniden dava açılabileceğinin düşünülmemesi;
Projeye aykırılıkların ne zaman ve kim tarafından yapıldığının belirlenerek; HMK"nın 297. maddesine göre mahkemece verilen kararın hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi ve verilen karar ile iki tarafın leh ve aleyhine hükmedilen görev ve hakların gayet açık ve anlaşılır biçimde yazılması gerekirken mahkemece projeye aykırılıkların ve müdahalelerin neler olduğunun ve ne şekilde eski hale getirileceğinin infazda tereddüt yaratmayacak şekilde açıkça belirtilmemesi, doğru görülmeyip bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı-karşı davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 15/05/2018 günü oy birliği ile karar verildi.