10. Hukuk Dairesi 2012/16458 E. , 2013/321 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi ....
Asıl dava, köy muhtarı ve azası olan davacılar hakkında gönderilen ödeme emirlerinin iptali ve davacılar da ....tüzel kişiliği hakkında Kurum tarafından tahakkuk ettirilen idari para cezası nedeniyle itirazı kayıtla ödenen idari para cezasının ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsili istemine ilişkindir.
Birleşen davalar ise, ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak asıl dava yönünden davanın kısmen kabulüne birleşen davalardan ....arafından açılan davanın kabulüne, davacı ... tarafından açılan davada ise; Kurum yönünden davanın kabulüne, diğer davalılar yönünden husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün davalı Kurum avukatı ve davacı ...tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Davacı ...ve davalı Kurum vekillerinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Davanın yasal dayanağı 506 Sayılı Yasa"nın 79, 80, 140 ve 6183 Sayılı Yasa"nın 58 ve mükerrer 35. maddeleridir. 506 sayılı Kanunun 80. maddesi hükmüne göre; tüzel kişiliği haiz işverenlerin, temsil ve ilzama yetkili üst düzeydeki yönetici ve yetkilileri haklı bir sebep olmaksızın ödenmeyen prim, sosyal yardım zammı ve ferilerinden dolayı Kuruma karşı işveren ile birlikte müteselsilen sorumludurlar. 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35. maddesine göre; amme alacakları ve bu bağlamda davalı Kurumun işveren tüzel kişilerden prim ve diğer alacaklarının, tüzel kişinin mal varlığından kısmen veya tamamen tahsil edilememesi ya da tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması halinde kanuni temsilciler mal varlıklarıyla sorumludurlar. 506 sayılı Yasanın 80. maddesinde 3917 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik uyarınca, süresinde ödenmeyen prim ve diğer Kurum alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanması gereği öngörülmüş olup, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasanın 88. maddesinde de bu yönde paralel düzenleme getirilmiştir.
./...
-2-
6183 sayılı .... m.58 uyarınca, Kurum alacakları yönünden tebliğ edilen ödeme emrine karşı açılacak davalar (7) günlük hak düşürücü süreye tâbidir. 6183 sayılı Kanun uyarınca yapılan takip nedeniyle; borçlu olmadığının tespitine ve takibin iptaline yönelik dava menfi tespit niteliğindedir. Maddede belirtildiği gibi “böyle bir borcun olmadığı”, “kısmen ödendiği” veya “zamanaşımına uğradığı” yönündeki iddialar dışında yeni ve ayrı bir itiraz nedeni ileri sürülemez. Kamu borçlusunun bu davada hukuken ve maddeten böyle bir borcu olmadığını kanıtlayarak ödeme emrini iptal ettirmesi mümkündür.
Ancak, 506 sayılı Kanun’un 140’ıncı maddesinde idari para cezaları ile ilgili usul ve esaslar özel bir şekilde düzenlenmiştir. Anılan düzenleme uyarınca; idari para cezasını gerektiren şartlar oluştuğunda Kurum tarafından verilecek idari para cezası ilgiliye tebliğ edilmekle tahakkuk eder ve tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde Kurumun ilgili ünitesine itiraz edilebilir. İtirazı reddedilenler yetkili idare mahkemesine başvurabilirler.
Dosya kapsamına göre, köy tüzel kişiliğine ait koruma bekçiliği işyerinde çalışan sigortalının Kuruma bildirilen 15.05.2001 ile 31.08.2002 tarihleri dışında 01.03.2001 tarihinden itibaren 24.12.2003 tarihine kadar sürekli çalıştığına ilişkin Kurum yoklama memurunun 26.12.2003 tarihli raporuna istinaden, Kurum tarafından ek bildirgelerin verilmesi ve idari para cezası tahakkukuna ilişkin olarak 3.3.2004 tarihli bildirim yapılarak 15.3.2004 tarihinde tebliğ edildiği, 22.3.2004 tarihinde idari para cezasına itiraz üzerine inceleme yapan itiraz komisyonunun 13.4.2004 tarihinde itirazı kısmen kabul ettiği ve bu kararın 19.4.2004 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.Ek bildirgelerin verilmemesi üzerine Kurum tarafından re"sen, bildirim dışı kalmış döneme ilişkin olarak ek bildirgelerin düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Prim ve idari para cezasının kesinleşmesi üzerine, borçlu köy tüzel kişiliği ile köy muhtarı ve azaları aleyhine 6183 Sayılı Yasa kapsamında yapılan icra takibi kapsamında, davacılar aleyhine 3.12.2004 tarih ve 26974 sayılı ve ve 26980 sayılı ödeme emirlerinin davacılara tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içinde iptali talep edilmektedir.
Dairemiz bozma ilamı ile borçlu köy tüzel kişiliğinin tahakkuk ve tediye görevi bulunmayan azaların prim borcu bulunmadığından bahisle haklarında gönderilen ödeme emirlerinin iptaline ilişkin mahkeme kararı yerinde bulunmuş olup, köy muhtarının tahakkuk ve tediye görevi bulunmakla birlikte, sigortalının uyuşmazlık konusu ... aylarda çalıştırılıp çalıştırılmadığının ve köy bütçesinde yeterli para bulunup bulunmadığı ve prim borçlarının ödenmemesinin haklı sebepleri olup olmadığının irdelenmesi gerektiği belirlenmiştir.
Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi ek raporuna göre; sigortalının 15.5.2001 ile 31.8.2002 tarihleri arasında çalıştığı, bu nedenle belirtilen döneme ilişkin olarak... sayılı takip dosyası kapsamında gönderilen 3.12.2004 tarih ve ... sayılı ödeme emrinin iptalinin mümkün olmadığı, sigortalının bu süreler dışında çalışmadığı ve bu nedenle ..... aylara ilişkin olarak gönderilen
../...
-3-
ödeme emrinin iptalinin gerektiği kabul edilmiş ise, çalışmanın fiili olup olmadığı ve buna dayalı olarak haklı nedenin oluşup oluşmadığının yeterince irdelenmediği anlaşılmaktadır.
Ayrıca, davacı köy muhtarı hakkında açılan ceza davası içeriğine göre, ...tarafından koruma parası gönderildiği anlaşıldığından söz konusu paranın koruma bekçisi ücretine ilişkin olup olmadığı ve hangi dönemi kapsadığı da araştırılarak, prim borçlarının ödenmemesinin haklı sebebe dayanıp dayanmadğı kuşkuya yer bırakmayacak şekilde irdelenmelidir.
Diğer taraftan, cezaların şahsiliği prensibi gereğince, köy tüzel kişiliği aleyhine tahakkuk ettirilen idari para cezasından köy muhtarı şahsen sorumlu değilse de, idari para cezasının idari yargı yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde, köy adına yapılan ödemenin Kurumdan istirdatının mümkün olmadığı, şartlarının mevcut olması halinde ancak köy tüzel kişiliğinden sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep edilebileceği gözetilmelidir.
Mahkemece,yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı ...ve davalı Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı ..."e iadesine, 17.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.
....