Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/12739
Karar No: 2013/484

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2011/12739 Esas 2013/484 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2011/12739 E.  ,  2013/484 K.

    "İçtihat Metni"

    ....

    Dava, yersiz olarak ödendiği iddia edilen sürekli iş göremezlik gelirinin tahsili nedeniyle yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, taraflar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davacı; .... 22.09.2006 tarihli raporuna göre, davalıda meslek hastalığı bulunmadığından bahisle, 03.01.1997-18.09.2002 tarihleri arasında ödenen sürekli iş göremezlik gelirinin tahsili için yapılan takibe vaki itirazın iptalini talep etmiş, Mahkemece; 5510 sayılı Kanunun 96. maddesinin (b) fıkrası uyarınca belirlenen miktar yönünden davanın kısmen kabulüne, icra inkar tazminatı talebinin ise, alacak likit olmadığından, reddine karar verilmiştir.
    Somut olayın, incelenmesinden; davalıya 506 sayılı Kanun"un 19. maddesi uyarınca 03.01.1997 tarihinden itibaren % 32 sürekli iş göremezlik derecesine göre, gelir bağlandığı; kesinleşmediği anlaşılan,....Karar sayılı dosyasında alınan ...."nun 6.12.2000 tarihli raporunda; 20.05.1998 tarihli ameliyat neticesinde, halihazırda sürekli maluliyet oranı tayinine mahal olmadığının belirtildiği, .... 22.09.2006 tarihli raporunda ; mesleki maluliyet tayini gerekmediğine, karar verildiği, belirtilen dosyada 03.01.1997-31.12.1998 arası fiili ödeme miktarının rücuen tazminine karar verildiği, iş bu dosyada alınan 28.01.2009 tarihli ... raporunda da; bülloz akciğer hastalığının, mesleki olmadığının belirtildiği; Mahkemece, yaptırılan bilirkişi incelemesinde, kesinleşmediği anlaşılan rücu dosyasında hükmolunan meblağın mahsup edilerek 5510 sayılı Kanun"un 96. maddesi (b) fıkrası uyarınca belirleme yapıldığı anlaşılmıştır.
    Öncelikle, Hukuk Genel Kurulu’nun 15.07.2009 tarih v...2009/359 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; bir mahkeme kararının
    ./...

    -2-
    gerekçesi, o davaya konu maddi olguların, mahkemece, nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyar; kısaca, maddi olgularla hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterir.
    Tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle, o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki, bir gerekçe bölümünün bulunması, zorunludur.
    Bütün mahkemelerin, her türlü kararlarının, gerekçeli olarak yazılması gerektiğini öngören Anayasa"nın 141/3 üncü maddesi ve ona koşut bir düzenleme içeren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesi, bu amacı gerçekleştirmeye yöneliktir.
    Mahkemece, yukarıda belirtilen ilkelere aykırı olarak, maddi olaya uygun olmayan 506 sayılı Kanun"un 26. maddesine ilişkin gerekçeye dayanılması; usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
    Diğer taraftan, somut olayda; davalının, herhangi bir yanıltması olmaksızın davacı Kurum"un sağlık ünitesi tarafından düzenlenen rapora istinaden davalıya sürekli iş göremezlik geliri bağlandığı anlaşılmakta olup, 818 sayılı Borçlar Kanununun, geri verilmesi gereken tutarın belirlenmesinde genel hüküm niteliğinde bulunan 63"üncü maddesinin de göz önünde tutulması gerekmektedir. Bilindiği üzere, iyi niyetli zenginleşen, sebepsiz zenginleşme konusunun kendisinden istendiği tarihten önce elinden çıktığını iddia ve ispat ettiği miktar oranında ret ve geri vermeyle yükümlü olmayacaktır.
    Öte yandan, dava dilekçesinde, ....icra dosyasına vaki itirazın iptali istendiği halde; Mahkemece, davalıya ait olmayan ve başka bir borçluya ait olduğu anlaşılan... sayılı icra dosyası esas alınarak, istirdata konu miktarın belirlenmesi de, isabetsizdir.
    Ayrıca; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 67’nci maddesinin ikinci fıkrasında, borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse alacaklı yararına ve istem üzerine tarafların durumuna, davanın ve hüküm altına alınan şeyin tahammülüne göre, hüküm altına alınan tutarın yüzde kırkından aşağı olmamak üzere uygun bir tazminata karar verileceği yönünde düzenleme öngörülmüş olup, itirazın iptali davalarında icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, bu diğer koşulların yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Anılan tür bir alacaktan söz edilebilmesi için ise, gerçek tutarın belli ve sabit olması veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için alacağın tüm unsurlarının bilinmesi, ya da, bilinebilecek durumda bulunması gereklidir. Buna göre, alacağın likit nitelikte olduğunun kabulü için, borçlu tarafından
    ../...

    -3-
    tutarın araştırılarak belirlenmesi olanağının varlığı yeterlidir. Bu nedenle, hak edilmemesine karşın, her ay kendisine ödenen aylık tutarı davalının bilebilecek durumda olduğu ve dolayısıyla alacağın likit nitelikte bulunduğu gerçeği dikkate alınmalıdır.
    Yukarıda belirtilen hukuki ve fiili durumlar ışığında; Mahkemece, yapılması gereken iş, 2006/16128 sayılı icra dosyasını celbetmek, rücu dosyasının kesinleştirilmesini müteakiben istirdata konu tutarı 818 sayılı Borçlar Kanununun 63. maddesi uyarınca belirlemek ve HMK 297. maddesinde belirtilen ilkelere uygun olarak hasıl olacak neticeye göre bir karar vermekten ibarettir.
    O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 18.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    ....



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi