10. Hukuk Dairesi 2012/22300 E. , 2013/659 K.
"İçtihat Metni"...
Dava, davacının 05.11.1992-30.11.2001 tarihleri arasında, 506 sayılı Kanun kapsamında bildirilen zorunlu sigortalılık sürelerinin geçerli olduğunun tespiti ile 01.9.2008 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosya kapsamından, davacı hakkında, davaya konu edilen dönemde, pek çok inşaat işyerinden düzenlenmiş ve Kuruma süresinde verilmiş işe giriş bildirgeleri ile bildirilen hizmet süreleri hakkında, 26.02.2009 tarihli, kontrol memurunca düzenlenen raporda, pek çok işyeri dosyasının iz olması ya da işverenlerin faaliyetlerine devam etmemeleri ve ilgili kayıtların zamanaşımına girmesi sebebiyle belge ibraz edilemediğinden fiili bir tespit yapılamamış ise de, sigortalının, kardeşinin ve bazı işverenlerin beyanlarından hareketle, işe giriş bildirgelerinin gerçeği yansıtmadığı sonucuna varılması üzerine Kurum tarafından iptal edildikleri anlaşılmaktadır.
Her türlü delil ile kanıtlanabilecek hizmet tespiti davalarında izlenecek yol, öncelikle iddia edilen dönemde böyle bir işyerinin faal olup olmadığının araştırılması, işveren nezdindeki çalışmayla ilgili belgelerin getirtilmesi, sigortalının imzasını içerenler yönünden imzasının kendisine aidiyeti sigortalı tarafından kabul edilenler ile inkar edilip de aidiyeti ehil bilirkişi incelenmesiyle saptananlardan yine sigortalıca hata-hile-ikrah durumu ispat edilemeyenler bakımından, işbu yazılı belgelerin aksi aynı değerdeki yazılı delillerle kanıtlanmalı, kayıtlarda gözükmeyen çalışmaların neden kayıtlara geçmediği yöntemince araştırılmalı, yazılı belge ibraz olunmayan çalışma süreleri yönünden bordro tanıkları ile aynı yörede komşu ve benzeri işleri yapan işverenler ve bunların çalıştırdıkları kişilerin bilgilerine başvurulmalı, tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde işyerinin kapasitesi ve niteliği nazara alınmalıdır.
İlgili kontrol memuruna davacı sigortalının, 1999 yılında....’ya geldiğini ve ...’nın yanında ikamet ettiğini, öncesinde ....’ya bağlı ....Köyünde ikamet ettiğini, müteahhit kardeşi (....)nın belli zamanlarda sigorta primlerini yatırdığını bildiğine dair beyanda bulunduğu; ....’nın da, ....’nın
./..
-2-
inşaat mühendisliği bürosunun bulunduğu, kendisinin üst katta başka bir büroda çalışıp, boş zamanlarında ağabeyinin işlerine yardım ettiği, ablasının 1992-2001 yılları arasında sigortalı işe girişlerini yapıp bordrolarda primlerini gösterdiğini belirttiği anlaşılmaktadır.
Kurumun anılan rapor sonrası ulaşabildiği işverenlerden çoğunun, davacının işyerinde, temizlik, işçilere yemek yapma şeklinde fiilen çalıştığına dair beyanda bulunup iptal bordroları düzenlemedikleri, dinlenen bordro tanıklarından bir kısmının da bu yönde beyanda bulundukları gözetilerek düzenlenen bilirkişi raporu hükme esas alınmış ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir.
Özellikle, ilgili kontrol memuruna davacı sigortalının ve dinlenen kardeşinin verdiği beyanlar üzerinde durulmadığı anlaşılmaktadır. 506 sayılı Kanun’un 130/ 3. maddesinde belirtildiği şekilde, teftiş kontrol ve denetlenme yetkisine sahip olanlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya dek muteberdir. Davacının 1999 yılında ... geldiğine dair beyanı ile 1992 yılından itibaren hizmetlerin bildirildiği işyerlerinin ....’da bulunduğuna dair çelişki giderilmemiştir. 1992-1999 arasında davacının ikametgahının, işyerlerinin adreslerinin bulunduğu ....’dan farklı olduğunun belirlenmesi halinde ise, oradan .....’ya gidiş-geliş şartları, anılan dönem itibariyle irdelenmelidir. Gerektiğinde, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (HUMK m.230)169. maddesi gereğince davacının isticvabına karar verilebilir. Yine çalışmaların geçtiği iddia edilen inşaat işyerlerinin 506 sayılı Kanun kapsamında yer alış tarihleri belirlenmeli, yine bildirilen toplam sigortalı sayısı, bu sigortalıların aynı işyerinden bildirilen süreleri, işyerinin belirlenecek nitelik, niceliği ile davacının fiilen gerçekleştirdiği belirtilen temizlik, çay, yemek yapma faaliyetlerine ihtiyaç duyulup duyulmayacağı araştırılmalıdır. Araştırma sonucunda belirlenecek sigortalılık süresi ile davacının diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında geçen sigortalılık süreleri birlikte değerlendirilerek tahsis koşulları irdelenmelidir.
Mahkemenin yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda yargılama yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.
....