22. Hukuk Dairesi 2013/15241 E. , 2014/19446 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalıya ait işyerinde 08.05.2002 ile 12.09.2007 tarihleri arasında çalıştığıı, iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin disiplin kurulu kararıyla ve haklı sebeple feshedildiğini, bu itibarla kıdem ve ihbar tazminatı talep etme hakkının bulunmadığını, yine davacının herhangi bir yıllık izin alacağının bulunmadığını, ayrıca davacının daha önce aynı konu ve taleple ... 2. İş Mahkemesinde dava açtığını, bu davanın 2007/787 esas ve 2009/276 karar sayılı kararı ile reddedildiğini, bu davanın kesin hüküm sebebiyle reddinin gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacının iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak ve ihbar süresine uyulmaksızın feshedildiği ve davacının ödenmeyen bir kısım işçilik alacaklarının mevcut olduğu, davacının Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 307. maddesi uyarınca yıllık izin ücreti talebinden vazgeçtiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, ayrıca davacının ... 2. İş Mahkemesinde davalı aleyhine açtığı, redle sonuçlanan ve temyiz edilmeksizin davacı yönüyle kesinleşen davada talep edilen kıdem ve ihbar tazminatı tutarları da kesin hüküm sebebiyle usül ekonomisi gözetilerek bilirkişi tarafından belirlenen tutarlardan indirilmiştir.
Karar, davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının bu davadan önce açmış olduğu davada verilen ve davacı yönünden kesinleşen hükmün, iş bu dava açısından kesin hüküm oluşturup oluşturmayacağı noktasında toplanmaktadır.
Somut olayda, davacı işçi bu davadan önce ... 3. İş Mahkemesinin 2007/787 esas sayılı dosyası ile açmış olduğu davada kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti taleplerinde bulunmuş, fazlaya dair haklarını saklı tutmuştur. Sözkonusu davanın yargılaması sırasında mahkemece 22.10.2008 tarihli celsede davacı vekiline bilirkişi ücreti yatırması için on gün süre verilmiş, 27.02.2009 tarihinde davacı vekilinin yokluğunda yapılan bir sonraki celsede ise davacı vekiline bilirkişi ücretini yatırması için on gün kesin süre verildiği ve buna ilişkin tebligatın davacı vekiline 16.03.2009 tarihinde yapıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece takip eden celse kesin süreye uyulmaması sebebiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerine tefhim edilmiştir.
Davacı tarafından aynı taleplerle açılan bu davada ise, mahkemece bilirkişi tarafından yapılan hesaplamalar nazara alınarak dava dilekçesinde talep olunan alacaklardan kıdem ve ihbar tazminatı alacağı yönünden kesinleşen dosyadaki miktarlar mahsup edilerek alacaklar hüküm altına alınmış, yıllık izin ücretine ilişkin olarak feragat sebebiyle talebin reddine karar verilmiştir. Ancak davacı tarafından aynı taleplerle açılan ve mahkemece kesin süreye uyulmadığı gerekçesi ile reddedilen ve davacı açısından kesinleştiği anlaşılan karar kesin hüküm niteliği taşıdığından davacının alacaklarından önceki davada talep edilen miktarların mahsubu hatalı olmuştur. Mahkemece; dava dilekçesinin kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.