20. Hukuk Dairesi 2017/1125 E. , 2018/3906 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı aleyhine ...3. İcra Müdürlüğünün 2012/4757 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının borca itiraz ettiğini, icra takibinin durduğunu, ancak takip tarihi olan 29.03.2012 tarihinden sonra 13.04.2012 tarihinde davalı tarafından haricen ödeme yapılarak borcun kabul edildiğini, davalı/borçlu takip tarihinden sonra 13.04.2013 tarihinde ödeme yapmış olsa da; icra takibine sebebiyet verdiği için icra giderleri ile vekalet ücretinden sorumlu olduğunu beyan ederek; davanın kabulüne, davalının itirazının iptaline, takip tarihinden sonra yapılan ödemenin icra müdürlüğünce dikkate alınmasına ve toplam borçtan mahsup edilmesine, alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini dava etmiştir.
Mahkemece; bozma öncesi gerekçeli kararda; davanın esasına girilerek itirazın iptali davasının reddine karar verilmiş, bu hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, hüküm Yargıtay ...Hukuk Dairesi"nin 2015/1438 E. - 2015/15248 K. sayılı ilamıyla; "Davanın, birden çok parsel üzerinde kurulu bulunan sitede, site ortak gideri olan aidat ve ısınma giderinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine karar verildiği, ancak, dosya içindeki bilgi ve belgelerle, tapu kaydı ve yönetim planının incelenmesinde; davaya konu sitenin birden fazla parsel üzerinde kurulu olduğu ve Kat Mülkiyeti Kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin 5711 sayılı Kanunun 22. maddesi ile Kat Mülkiyeti Kanununun 66. ve devamı maddelerinde düzenlenen Toplu Yapılara İlişkin Özel Hükümler uyarınca sitede henüz toplu yapı yönetimine geçilmediğinin anlaşıldığı, uyuşmazlıkta Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin değil, genel hükümlerin uygulanması gerektiği, buna göre görev hususu da genel hükümler uyarınca belirleneceği hukuki uyuşmazlıklarda asliye hukuk mahkemelerinin görevi asıl, sulh hukuk mahkemesinin görevi ise istisna olduğu, özel bir kanun hükmü ile açıkça sulh hukuk mahkemesinde bakılacağı bildirilmeyen bütün dava ve işler asliye hukuk mahkemesinde görüleceği, bu nedenle mahkemece, genel hükümlere göre asıl görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde bakılmak üzere dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, esas hakkında hüküm kurulmasının doğru görülmediği.." gerekçesiyle bozulmuştur. Yerel mahkemece bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuş, aynı celsede davalı vekilince, "dava konusu sitede toplu yapı yönetimine geçildiği" yönünde beyanda bulunulması üzerine mahkemece yapılan tahkikat ve tapu kayıtlarının celbi neticesinde dava konusu sitenin ve bağımsız bölümün tapu kaydında, diğer parsellerle birlikte toplu yapı kapsamına alındığı şeklindeki şerh bulunduğu görülmekle bu defa mahkemenin görevli hale geldiği yönünde ara
- 2 -
2017/1125 - 2018/3906
karar kurularak yargılamaya devam olunmuş, yapılan yargılama neticesinde mahkemece; davalının ortak gider borcunu kabul edip ödeme yaptığı, ortak gider borcu ile ilgili bir ihtilafın söz konusu olmadığı ancak icra masrafı, icra vekalet ücreti gibi alacak kalemleri yönünden icra takibinin devam edeceği, davalının yaptığı ödemenin icra takibinde belirtilen ana alacağı karşıladığı fakat fer"ilerini karşılamadığı, davalı tarafından asıl alacağın fer"ilerinin tamamının ödenmeyerek icra dosyasının kapatılmamış olduğu, kalan bakiye borç için icra takibine devam edildiği, icra masrafı ve icra vekalet ücretinden kalan bakiyenin tahsili için iş bu davanın açılmış olduğu, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunduğu gerekçesi ile; davanın kabulüne, davalı tarafça icra takip tarihinden sonra yapılan 13.04.2012 tarihli 2.836,00.-TL"lik ödemenin ...3. İcra Müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınmasına ve icra müdürlüğünün 2012/4757 Esas nolu dosya alacağından mahsup edilmesine, icra takibinin devamına (davalı borçlu tarafından davadan sonra 17.12.2014 tarihinde 400,00.-TL yatırılmışsa bunun da icra müdürlüğünce dikkate alınmasına), davacının icra inkar tazminatı talebi haklı ve yerinde görülmediğinden, alacak likit olmayıp yargılama gerektirdiğinden, kaldı ki; asıl alacak da ödendiğinden, bu talebin reddine, davacının takipte kötü niyetli olduğu kanaatine varılmadığından davalının da kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; ortak gider alacağı nedeni ile başlatılan icra takibindeki borca ve fer"ilerine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece bozmaya uyulmakla; bozmanın gereği yerine getirilmemiştir. Kat Mülkiyeti Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin 5711 sayılı Kanunun 22. maddesi ile Kat Mülkiyeti Kanununa eklenen 66. ve devamı maddeleri uyarınca; toplu yapıyı oluşturan imar parselleri ve ortak yerlerin tapuda birbirleriyle bağlantıları sağlanmak suretiyle irtibatlandırılmaları gerekmekte olup, dosya kapsamı incelendiğinde, tapu kaydında "beyanlar" hanesinde toplu yapı kapsamında gösterilen parsellerin; imar planlarına işlenmiş, toplu yapı yönetimine geçmiş ve birbirleri ile irtibatlandırılmış olmaları söz konusu değildir. Yalnızca yönetim planı değişikliği yapılmasının toplu yapıya geçildiğine kanıt olmayacağı, ortak yerlerin birbirleri ile irtibatlandırılıp vaziyet planlarına da tüm bu ayrıntıların işlenmesi gerekliliğinden hareketle; 634 sayılı Kanunun 66. ve diğer maddeleri anlamında dava konusu parselde toplu yapı yönetimine geçilmediği anlaşılmakla, mahkemece bu hususlarda kanunun öngördüğü şartların yerine getirilip getirilmediğinin araştırılıp, incelenmiş ve tartışılmış olmasına, kaldı ki, dava tarihindeki kriterlere ve uyulan bozma ilamına göre görevsizlik kararı verilmesi gerekirken davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 17/05/2018 günü oy birliğiyle karar verildi.