8. Hukuk Dairesi 2014/26063 E. , 2016/16956 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflar vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
Davacı 3. kişi vekili, müvekkilinin takip borçlusu şirkete konsinye sözleşmesine dayalı olarak teşhir amaçlı kuyum malzemesi gönderdiğini, menkullerin mülkiyetinin davacıya ait olduğunu iddia ederek davanın kabulü ile dava konusu menkuller üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, davacı ile takip borçlusu arasında konsinye sözleşmesi olmadığını, borcun doğum tarihi ile davacının sunduğu irsaliyelerin tarihi ve haciz tarihi dikkate alındığında işlemin muvazaalı ve gerçeğe aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; haczin borçlunun adresinde ve borçlu şirket yetkilisinin huzurunda yapıldığı, davacı tarafından sunulan sevk irsaliyelerindeki malların hacizli mallara ait olduğunun davacı tarafından kesin olarak ispat edilemediği, kaldı ki bu irsaliyelerin her zaman temini mümkün belgelerden olduğu, davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı 3. kişi vekili ve davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3. kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı 3. kişi vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı alacaklı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Davanın esasına yönelik karar verildiğine göre; karar tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hacizli malların değeri ile alacak miktarından hangisi az ise onun üzerinden hesaplanacak nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekir. Somut olayda, takip çıkışı toplam alacak miktarı 107.074,06 TL, mahcuzların değeri ise 104.033,16 TL’dir. Buna göre, hacizli malların değeri toplam alacak miktarından az olduğundan vekalet ücretinin bu miktar üzerinden hesap edilmesi gerekirken Mahkemece daha az vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nun ek Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca, davalının temyiz dilekçesinde istediği miktar da dikkate alınarak hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı 3. kişi vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı alacaklının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazının kabulü ile, kararın hüküm fıkrasının 4. bendindeki “ ... hesap ve takdir olunan nispi 1.200 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalı alacaklı tarafa verilmesine.” rakam ve sözcüklerinin çıkartılarak yerine "...hacizli malların değeri olan 104.033,16-TL üzerinden karar tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 10.722,65-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı alacaklıya verilmesine...” yazılmasına, hükmün düzeltilen bu şekli ile ONANMASINA; taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 25,20 TL peşin harcın istek halinde davalıya iadesine, 25,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 4,00 TL"nin davacıdan alınmasına, 14.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.