Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/7232
Karar No: 2022/10034
Karar Tarihi: 21.09.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7232 Esas 2022/10034 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/7232 E.  ,  2022/10034 K.

    "İçtihat Metni"




    Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 01.08.1996 tarihinde davalı işyerinde işçi olarak çalışmaya başladığını ve hâlen çalışmaya devam ettiğini, sendikalı olarak toplu ... sözleşmesi kapsamında sosyal haklardan yararlandırıldığını, sendikalar arası yetki çatışması sebebi ile 01.03.2009 başlangıç tarihli olması gereken toplu ... sözleşmesinin zamanında imzalanmadığını, ilgili döneme ait toplu ... sözleşmesinin ancak dönem bittikten sonra 04.....2012 tarihinde imza altına alındığını, davalı Belediye tarafından 19.11.2012 tarihinde bir kısım fark alacakların ödendiğini, 2012 yılı 4. dönem ilave tediye alacağının ödenmediğini, sonraki dönem toplu ... sözleşmesi başlangıç tarihinin ise 01.03.2012 olduğunu, aradaki 2,5 aylık döneme dair eksik ödemeler yapıldığını, yine bazı alacak kalemleri açısından sonraki dönemlere ilişkin eksik ödemelerin de bulunduğunu belirterek toplu ... sözleşmesi ücret ve sosyal yardım farkları ile fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti fark alacakları, yıllık izin harçlığı ile eksik ilave tediye ve ikramiye alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.


    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunarak Belediye ile sendikanın uzlaşarak 11.03.2013 tarihli protokolü imzaladıklarını, davacıya toplu ... sözleşmesi farklarına ilişkin 19.11.2012 tarihinde toplu ödeme yapıldığını, davacının 2012 yılı 4. dönem ilave tediye ikramiyesinin 10.09.2013 tarihinde ödendiğini, tüm ödeme belgelerini dosyaya sunduklarını savunarak davanın reddini istemiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının 2012-2015 ve 2015-2017 dönemi toplu ... sözleşmelerinden kaynaklanan alacakları bakımından bu davayı açtığı, davacının sendika üyeliği konusunda taraflar arasında ihtilaf olmadığı ve toplu ... sözleşmesi hükümlerinden yararlanabileceği, davacının vasıflı işçi olup sözleşme kapsamında ikinci grupta bulunduğu, 2012-2015 dönemi toplu ... sözleşmesinin 05.04.2013 tarihinde, 2015-2017 dönemi toplu ... sözleşmesinin ise 03.....2015 tarihinde imzalandığı ve sözleşmelerde temerrüt tarihine ilişkin bir hüküm bulunmadığı, zamanaşımı süresinin dava ve ıslah tarihleri itibarıyla dolmadığı, gerekçeli ve denetime elverişli bulunan 04.07.2018 tarihli bilirkişi raporu ve 18.12.2018 tarihli bilirkişi ek raporuyla davacının hak kazanacağı fark alacak kalemlerinin ayrı ayrı hesaplandığı, gerekçesiyle ilave tediye ikramiyeleri fark alacağı için kanuni faiz, diğer alacak kalemlerinde ise en yüksek işletme kredisi faizi uygulanarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. İstinaf Sebepleri
    Davalı vekili istinaf dilekçesi ile davanın belirsiz alacak davası türünde açılamayacağından usulden reddi gerektiğini, ödeme itirazlarının tümünün dikkate alınmadığını, ödemeler dikkate alınmadan verilmiş kararın kaldırılması gerektiğini, davacının da çalışmakta olduğu 01.03.2009 - 28.02.2012 tarihleri arasındaki dönemlere ilişkin toplu ... sözleşmesinin, mevcut sendikanın yetki sorunu nedeni ile ancak 04.....2012 tarihinde tamamlanarak imzalandığını, bu toplu ... sözleşmesi gereğince işçilere ödenecek toplu ... sözleşmesi farklarında muğlak ifadelerin yer alması sağlıklı hesaplama yapılmasına imkân ve ihtimal tanımayacağından sendika temsilcileri ile işveren temsilcileri arasında 11.03.2013 tarihli ek protokol imzalanarak yapılacak toplu ... sözleşmesi farklarının açık bir şekilde ifade edildiğini, yapılan ek protokol gereğince davacıya toplu ... sözleşmesi farkının müvekkili Belediye Başkanlığınca defaten ödendiğini, davacıya bugüne kadar hak ettiği tüm ödemelerin yapıldığını, ödeme evrakının Mahkeme dosyasına gönderildiğini, hatalı bilirkişi incelemelerine dayanarak ödeme itirazının dikkate alınmaması neticesinde verilen kararın kaldırılması gerektiğini ileri sürmüştür.

    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince taraflarca gösterilen delillerin toplanmasında, değerlendirilmesinde usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmamasına, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve dosyada mevcut ödeme belgelerine göre, toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacaklardan yapılan ödemelerin usulüne uygun olarak mahsubu ile davacının fark ücret alacaklarının hüküm altına alındığı mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olup işyeri ve Kurum kayıtlarına uygun olarak düzenlendiği ve herhangi bir hesap hatası içermediği gerekçesiyle davalı vekilince yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde, dosyaya sunduğu bir kısım ödeme belgelerinin dikkate alınmadığını, davacıya sendika ile yapılan ek protokole göre hak ettiği alacakların ödendiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, davacının toplu ... sözleşmeleri gereği ödenmeyen alacağı bulunup bulunmadığına ilişkindir.

    2. İlgili Hukuk
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 4857 sayılı ... Kanunu, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun ilgili hükümleri.


    3. Değerlendirme
    1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıda yer alan (4) numaralı paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

    2. Somut olayda davacı toplu ... sözleşmeleri ve ek protokol gereğince ödenmesi gereken haklarının tam olarak ödenmediğini iddia etmiş, davalı ise ödemelerin eksiksiz yapıldığını, davacının herhangi bir hak ve alacağının kalmadığını savunmuştur. Dosya kapsamındaki delillere ve ödeme belgelerine göre davacının toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan fark alacaklarının eksik ödendiği anlaşılmaktadır. Bu sebeple fark alacakların hüküm altına alınmasında isabetsizlik bulunmamaktadır.

    3. Davacı ücret farkı, kıdemli işçiliği teşvik primi, ilave tediye ikramiyesi farkı, bayram ikramiyesi farkı, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil fark ücret alacakları ile yıllık izin harçlığı alacağına ilişkin olarak davasını belirsiz alacak davası olarak açtığını belirterek 04.04.2018 tarihli ıslah dilekçesinde davasını tam eda davasına dönüştürdüğünü beyan etmiştir. Dairemiz uygulamasına göre alacağın toplu ... sözleşmesinden kaynaklı olması ve kayıtların işverende olması alacağı belirsiz hâle getirmez. Kaldı ki davacının toplu ... sözleşmesine ve ücret bordrosuna e-devlet üzerinden dahi rahatlıkla ulaşabileceği göz önüne alındığında, uyuşmazlık konusu alacakların hesaplanabilir alacaklar olduğu ve belirsiz alacak davasına konu edilemeyecekleri yönündeki ilke kararımız aynen geçerli ise de aynı işyeri ve aynı alacaklar ile ilgili olarak Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun bir başka davaya ilişkin 28.....2022 tarihli ve 2021/9-774 Esas, 2022/1053 Karar sayılı kararında, davacının talep ettiği toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan fark işçilik alacaklarının hesaplanabilmesi için kanunda öngörülen kayıt ve belgeleri tutma ve işçinin bilgisine sunmakla yükümlü işverenin sunacağı bordrolara ihtiyaç duyulacağı, fark işçilik alacaklarının hesaplanabilmesi muhasebe işlemini gerektirdiğinden toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarını belirlemesinin davacı işçiden beklenemeyeceği, söz konusu alacakların miktarının tespiti için işverende bulunan bilgi ve belgelerin verilmesi ve tahkikata ihtiyaç duyulduğu, bu sebeple Mahkemece davanın belirsiz alacak davası olarak kabulüne dair direnme kararının yerinde olduğu yönünde karar verildiğinden, somut olayda bu husus bozma sebebi yapılmamıştır.

    4.İlave tediye ve bayram ikramiyesi yönünden davalı tarafça sunulan ödeme belgelerinin incelenip banka kayıtlarıyla karşılaştırılmasında davacıya toplamda 34.201.64 TL net ödeme yapıldığı hâlde 27.205.61 TL net ödemenin mahsup edildiği görülmektedir. Yapılacak hesaplamada, net brüt ayrımına ve vergi dilimine dikkat edilerek, banka kayıtları ile bordrolar karşılaştırılmak suretiyle davalı tarafça yapılan ödemeler kalem kalem mahsup edilmelidir. Bu yöntemle belirlenen fark alacakların hüküm altına alınması gerekirken bir kısım ödemelerin mahsubu yapılmadan düzenlenen bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulması isabetsiz olmuştur.

    VI. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

    2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

    Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

    Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    21.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi