22. Hukuk Dairesi 2016/20594 E. , 2019/18790 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında davacının fazla mesai ücreti alacağının bulunup bulunmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla mesai yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla mesai alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla mesainin ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışma ve genel tatil çalışmasının bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla mesaisi olup olmadığı araştırılmalıdır.
Fazla mesai çalışmasının yazılı delil ya da şahitle ispatı imkan dahilindedir.
Somut olayda, davacı taraf çalışma faaliyetinin 08.30’da başlayıp akşam 17.45’e kadar asgari devam ettiğini, bu çalışmanın 19.30-20.00’ye kadar sürdüğünü, son tüketim tarihi yaklaşan ürünlerde ise belli miktarda satma zorunluluğunun konulduğunu, o ürün istenilen miktarda satılmaz ise o miktar yaklaşıncaya kadar 22.00’e kadar çalışma yaptırıldığını iddia etmiştir. Hükme esas bilirkişi raporunda, taraf tanıklarınca ürün satma zorunluluğu nedeniyle 22.00’e kadar çalışıldığı belirtilmediğinden dava dilekçesinde maksimum çalışma saati 20.00 olarak belirtildiğinden taleple bağlı kalınarak saat 20.00 maksimum çalışma saati olarak dikkate alınmak durumunda kaldığını belirtmiş, neticede davacı tanıklarının beyanlarına göre de davalı tanıklarının beyanlarına göre de fazla mesainin oluşmadığı ifade edilmiş, Mahkemece davacı tarafın fazla mesai ücreti talebi reddedilmiştir. Ancak her ne kadar taraf tanıklarının ürün satma zorunluluğu nedeniyle saat 22.00’ye kadar çalışıldığını belirtmedikleri ifade edilmiş ise de, yargılama esnasında dinlenilen taraf tanıklarının beyanlarında belirtilen çalışma saatlerine göre davacının fazla mesai yaptığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, taraf tanıklarının beyanları değerlendirilerek davacının fazla mesai ücreti alacağının hesaplaması gerekmektedir.
Eksik inceleme ile yazılı şekilde verilen karar hatalı olup bozulması gerekmiştir.
3-Taraflar arasında davacının ulusal bayram ve genel tatil günlerindeki çalışmalarının karşılığının davalı tarafça ödenip ödenmediği hususunda da uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, Mahkemece davacının ulusal bayram ve genel tatil alacağının bulunduğunun kabulüyle karar verilmiştir. Dosyaya imzasız ücret bordrosu sunulduğu, bunların bir kısmında genel tatil ücreti tahakkuklarının bulunduğu görülmektedir. Davalı tarafın cevap dilekçesinde banka kayıtlarına dayanıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece banka kayıtlarının celbi ile genel tatil tahakkuku bulunan imzasız bordrolar karşılaştırılmalı ve yapılan ödemelerin örtüşmesi halinde mahsubu yapılmalıdır. Bu husus gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 10.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.