Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/21232
Karar No: 2019/658
Karar Tarihi: 04.02.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/21232 Esas 2019/658 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/21232 E.  ,  2019/658 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasındaki (asıl davada alacak),(karşı davada) men-i müdahale-ecrimisil davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne-karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı(karşı davalı)asıl davada,davalının ... 9. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012 /11 E. sayılı dosyası üzerinden açtığı tapu iptal ve tescil davası sonucunda ... ili, ... İlçesi, Yakupabdal Mahallesi, 566 parsel sayılı taşınmazdaki kendisine ait 5000 m2 ve yine eşi olan dava dışı ...‘a ait 600 m2 hisselerin tapu kayıtlarının iptali ile davalı ... adına tesciline karar verildiğini ve bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini, kendisinin satın alarak malik olduğu bu taşınmaz üzerinde ev, havuz, bahçe duvarı vs. inşa ettiğini ve araziyi ağaçlandırdığını, söz konusu yapının, sair müştemilatın ve ağaçların değerlerini ... 6. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/66 D. İş sayılı dosyası ile tespit ettirdiğini, o dosyada düzenlenen bilirkişi raporlarında mevcut müştemilata ait imalatlara ait sarfı gerekli malzeme ve işçilik bedelleri toplamının 98.975,00 TL, ağaçların değerlerinin ise 9.313,00 TL olduğunun belirlendiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 108.288,00 TL alacağın tapu kaydının iptal tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı(karşı davacı) asıl davaya cevabında,davacının alacak talebine konu ettiği imalatların kendi arsası üzerinde yapıldığı iddiasında olduğunu,ancak davacının kendisine ait hisseyi 2004 yılında dava dışı 3.kişiye sattığını,davacının bu imalatlar başkasının arsasına yapılmış olsa dahi,bedelinin kendisine ödenmesi gerektiği iddiasında ise iyiniyetli olmasının şart olduğunu,ancak gerek 21.11.2003 tarihli belge,gerekse mahkeme kararları ile iyiniyetli olmadığının tespit edildiğini,kendisinin herhangi bir şekilde zenginleşmesinin söz konusu olmadığını,dava konusu edilen imalatların herhangi bir projeye dayanmaması ve mevzuata aykırılıklarının kendisinin zararına sonuçlar doğurabileceğini,dava konusu edilen imalatların kendisinin bilgisi dışında yapıldığını,davacının kötüniyetli olduğunun açık olduğunu savunarak,davanın reddini istemiştir.
    Davalı(karşı davacı) karşı davasında ,ilgili 566 parsel sayılı taşınmazın hissedarlarının kendisi ile dava dışı kişiler olan ... ve ...(Kurt Holding) olduğunu, taşınmazın ilk alımının kendisi ile ... ve ...’un ortaklığında gerçekleştiğini ve aralarında düzenledikleri 18/01/1990 tarihli sözleşme ile taksime konu edildiğini, davacı- karşı davalının eşi ... ve ... tarafından ...’a karşı önalım hakkının kullanıldığını ve ... 12. Asiye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/395 E. sayılı dosyasına konu edildiğini, anılan dosyada öncesinde ... tarafından ikame edilen davanın dava şartı yokluğundan reddedildiğini, ... tarafında açılan davanın kabul edildiğini, Yargıtay 14. Hukuk Dairesi’nin 2013/12843 E.-15765 K. sayılı kararı ile’’ hissedarlar arasında 18/01/1990 tarihli sözleşme ile fiilen taksim yapıldığı, bu nedenle ... tarafından açılan davanın kötü niyet sebebi ile reddi gerektiği ‘’yönünde bozma kararı verildiğini, mahkemenin bozmaya uyarak davanın reddi yönündeki 2014/234 E.-431 K. sayılı kararını tesis ettiğini, bu davanın öneminin ,hissedarlar arasındaki fiili taksimin davacı-karşı davalı ...’ın dava konusu ettiği yerin kendisine ait hissede kaldığını göstermesi ve taleplerinde hukuki yararlarının bulunduğuna ilişkin olduğunu belirterek, karşı davalarının kabulüne , davacı-karşı davalının ... İli, ... ilçesi, Yakupabdal Mahallesi 566 parsel sayılı taşınmaza vaki müdahalesinin önlenmesi ile kal’ine, haksız müdahalesi sebebiyle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL ecrimisilin davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davacı(karşı davalı) karşı davaya cevabında, 5.000 m2 alanın bizzat davalı tarafından kendisine satıldığını ve davalının imzaladığı kroki üzerinde yeri belirlenerek kendisine teslim edildiğini, bu nedenle kendisinin bu arazi üzerinde yapılar inşa etmesinin ve ağaçlar dikmesinin haksız el atma veya kötü niyetli fiil olarak değerlendirilemeyeceğini, bu yapıların davalının uhdesine geçtiğini ve davalının bunların bedelini ödemek zorunda olduğunu, davalının dava konusu yerin kendisine ait olmadığını iddia ederken diğer taraftan bu yer için ecrimisil talep ettiğini, yasal prosedür yerine getirilmeden bu davaların açılmasının mümkün olmadığını,açılan karşı davayı hem zamanaşımı ve sair usulü nedenlerle, hem de esas yönünden kabul etmediklerini savunarak,karşı davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece;asıl dava açısından;davacı ... tarafından ... aleyhine açılan alacak davasının kısmen kabulü ile, 65.796,65 TL alacağın dava tarihi olan 01/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine; karşı dava açısından;davacı ... tarafından ... aleyhine açılan el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davasının reddine karar verilmiş,hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Dava asıl davada alacak;karşı davada ise men-i müdahale ve ecrimisil istemine ilişkindir.
    Somut olayda,davacı (karşı davalı) vekili, hüküm verildikten sonra 16.02.2017 tarihli ‘’temyizden feragat talebimizin sunulması’’ başlıklı dilekçesi ile ‘’davadan ve temyizden vazgeçtiklerini’’ bildirmiştir.
    Davadan feragat, HMK"nun 307. maddesinde; davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmıştır.
    Aynı yasanın 311. maddesinde ise, feragatin kesin hüküm gibi sonuç doğuracağı açıklanmıştır.
    Hükmün kesinleşmesinden önceki herhangi bir aşamada davadan feragat edilebilir. Ancak, hükümden sonra ortaya çıkan ve temyiz incelemesine usulen engel oluşturan feragat hakkında bir karar verme yetkisi ise hükmü veren mahkemeye aittir.
    Bu itibarla,mahkemece, davacı vekilinin davadan feragat talebi hakkında bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
    2-Davalı vekilinin temyiz taleplerinin ise, bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, mahkemece davacı vekilinin davadan feragat talebi hakkında bir karar verilmek üzere hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalı vekilinin temyiz taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.02.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi