22. Hukuk Dairesi 2019/7560 E. , 2019/18841 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalı ... Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsünde Profesör ve INNOC müdürü olarak yirmiiki yıl çalıştığını, 31.12.2013 tarihinde emekli olduğunu, iş sözleşmesinin emeklilik sebebiyle sona ermesi üzerine kıdem tazminatının ödenmesi gerektiğini ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek kıdem tazminatı alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 2547 sayılı Kanunun 34. maddesi uyarınca sözleşmeli yabancı uyruklu öğretim üyesi statüsünde çalıştığını, yabancı uyruklu öğretim elemanlarının atamaları ile görevlendirmelerinin Yükseköğretim Kurumu tarafından İçişleri Bakanlığına bildirildiğini, alınacak olumlu görüş üzerine üniversite tarafından idari nitelikte sözleşme yapıldığını, müvekkili Üniversite ile davacı arasında her yıl “yabancı uyruklu öğretim elemanları için düzenlenen tip sözleşmenin” imzalanmış olduğunu taraflar arasındaki tip sözleşmenin öğretim elemanlarının sözleşmeli olarak çalıştırılmasına dair Bakanlar Kurulu kararı esaslarına göre düzenlendiğini, uyuşmazlığın çözümünde idari yargının görevli olduğunu belirterek davanın usulden reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizce, davanın 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu"nun 114/1-b ve 115/2 maddeleri uyarınca yargı yolunun caiz olmaması nedeni ile dava şartı yokluğundan usulden reddi yerine esastan karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyan Mahkemece, 6100 Sayılı Kanun"un 114/1-b ve 115/2 maddeleri gereğince yargı yolu caiz olmaması nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1. Dosyadaki yazılara, uyulan bozma ilamına göre karar verilmesine ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2. Taraflar arasında idari yargının görev alanına girdiği gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi halinde vekalet ücreti yönünden hüküm kurulması gerekip gerekmediği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun "Esastan Sonuçlanmayan Davada Yargılama Gideri" başlığı altındaki 331. maddesinin 2. fıkrasındaki "görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararlarından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder" şeklindeki düzenleme, ancak adli yargı yolu içerisinde verilen görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararları için uygulanabilir.
Açıklanan nedenle; davada, adli yargı yolunun caiz olmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan ret karan verildiğine göre, davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına karar verilmeli ve kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmelidir.
Somut olayda, Mahkemece yargı yolu caiz olmaması nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesinde ve davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari ücret Tarifesi"nin 7/1. maddesi gereğince davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi vekalet ücretine hükmedilmesi isabetli olmamıştır.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Temyiz konusu kararın hüküm fıkrasında yer alan “Avukatlık asgari ücret tarifesi gereği 7.994,93-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ” rakam ve sözcüklerinin silinerek yerine “Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine ” rakam ve sözcüklerinin yazılarak hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.10.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.