3. Hukuk Dairesi 2018/2716 E. , 2019/661 K.
"İçtihat Metni"
Davacı ... İlçesi Belediye Projesi Toplu Konutları Toplu Yapı Yönetim Kurulu ile davalı ...Ş. arasındaki itirazın iptali davasına dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 27.10.2015 tarih 2015/219 E.-2015/752 K. sayılı hükmün onanması hakkında Dairece verilen 18.01.2018 tarih ve 2016/8223 E. - 2018/348 K. sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı ,... ilçe merkezinde bulunan kooperatifleri tarafından davalı şirkete elektrik temini için başvurduğunu ve 20/10/2011 tarihinde 204966 sözleşme numarası ve 14320014 tesisat numarası ile elektrik aboneliğinin tesis edildiğini, abonelik tesisi için kooperatif yetkilisi olan Hacı Çavuşoğlu tarafından şirketin Ziraat Bankası... Şubesi"ndeki hesabına 18.384,00TL depozito, 231,82TL’ de nakit bağlama bedeli olmak üzere toplam 18.630,13 TL paranın yatırıldığını, aboneliğin 31/12/2013 tarihinde sonlandırıldığını ve bireysel aboneliğe geçildiğini, abonelik başlangıç ve bitiş tarihlerinde bu abonelikten harcanan elektrik tutarının tamamının ödendiğini,bu abonelik süresince kullanılan elektrik bedelinden dolayı davalı şirkete herhangi bir borçlarının bulunmadığını,davalı şirkete depozito olarak alınan paranın iadesi için dilekçe ile başvurduklarını, ancak davalı şirket tarafından depozitonun iade edilmediğini,iade edilmeyen depozito bedelinin yasal faizi ile birlikte tahsili için ... İcra Müdürlüğü’nün 2015/382 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını,davalı borçlunun takibe haksız olarak itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu ileri sürerek,itirazın iptali ile takibin devamına ve lehlerine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, dava konusu sayacın... ilçesi ,168 konutlu ... evleri alanında bulunan Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından yaptırılan ve konutların tüketimini karşılamak amacı ile tesis edilen trafoya ait ana tüketim sayacı olduğunu, ilgili trafonun geçici kabulünün şirketleri tarafından 24/05/2011 tarihinde yapıldığını, söz konusu sayacın ... evlerine ait ortak alanlar, çevre aydınlatması ve konutların tüketimini ölçecek şekilde tesis edildiğini, inşaatın yapım işini üstlenen dava dışı firmanın konut projesine ait işin geçici kabulünü 16/09/2011 tarihinde yaparak konutları ...’ye teslim ettiğini, şirket personellerinin 14/11/2011 yapmış oldukları inceleme sonucu kaçak/usulsüz elektrik tespit
tutanağı ile bahsi geçen sayacın abonesiz ve usulsüz kullanıldığının tespit edildiğini ve elektriğinin kesildiğini, dava konusu tüketimin firmanın proje geçici kabul tarihi olan 16/09/2011 tarihi ile şirketlerinin kaçak elektriği kestikleri tarih olan 14/10/2011 tarihine kadar yapılan tüketimi kapsadığını, şirketlerinin davacı kooperatiften alacaklarının bulunması nedeniyle güvence bedelinin iade edilmediğini, güvence bedelinin iadesinde borcun ödenmesinin asli şart olduğundan mevzuata aykırı hiçbir işlem yapılmadığını savunarak,davanın reddi ile lehlerine %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece; inşaat yapım işini üstlenen dava dışı firmanın geçici kabulü yaparak 16/09/2011 tarihinde konutları ..."ye teslim ettiği, davalı kurum tarafından... ... Konutlarında 14/10/2014 tarihinde yapılan incelemede, enerji ihtiyacını karşılamak üzere yapılan trafonun abonelik işlemi yapılmadan mevzuata aykırı olarak kullanıldığının tespit edildiği, yapılan usulsüz tüketimin 16/09/2011-14/10/2011 tarihleri arasını kapsadığı, bu dönemde davacı kooperatifin fiili kullanıcı olduğu ve güvence bedelinin iadesinde borcun ödenmesinin asli şart olduğu, kaçak tüketim nedeniyle davalı kurumun güvence bedelini iade etmeme konusunda haklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş,hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi neticesinde ise,Dairemizin 18.01.2018 tarih ve 2016/8223 E. -2018/348 K. sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiştir.
1-Dava;abonelik ilişkisinden kaynaklı güvence bedelinin iadesi talepli itirazın iptali istemine ilişkindir.
Elektrik enerji abonelik sözleşmesini imzalayan ve aboneliği devam eden davalı abone, kullanılan miktar bakımından dağıtım yapan kuruma karşı sözleşme gereği sorumludur. Hemen belirtmek gerekir ki, burada kullanımın normal ya da kaçak kullanım olmasının da sonuca etkisi bulunmamaktadır. Buna göre, fiili kullanıcıya karşı rücu hakkı mevcut olan abonenin, sözleşmesi iptal edilmediği sürece, kullanım bedelinden dolayı fiili kullanıcı ile beraber müteselsil sorumluluğunun devam edeceği kuşkusuzdur.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun ve Dairemizin istikrar kazanmış uygulamasına göre, abonelik iptal ettirilmedikçe o abonelik üzerinden tüketilen su, elektrik ve doğalgaz gibi abonelik bedellerinden fiili kullanıcı ile birlikte abone de müteselsilen sorumludur.
Bu durumda, aboneliğini iptal ettirmeyen davalı abonenin sözleşme nedeni ile sorumlu bulunduğunun kabulü gerekmektedir. Nitekim, aynı ilkeler HGK 27.04.2011 tarih ve 2011/19-104 E.-239 K.sayılı kararında da benimsenmiştir.
Somut olayda;dosya kapsamında yer alan ve temin edilen belgeler incelendiğinde,davacı kooperatifin 20.10.2011 tarihinde 204966 sözleşme numarası ile davalı şirketin elektrik abonesi olduğu,abonelik tesisi için davacı kooperatif tarafından davalı şirketin Ziraat Bankası... Şubesi"ndeki ilgili hesabına 18.384,00 TL depozito ve 231,82 TL de nakit bağlama bedeli olmak üzere toplam 18.630,13 TL para yatırıldığı,söz konusu aboneliğin bireysel aboneliklere geçileceğinden davacı tarafça 31.12.2013 tarihinde sonlandırıldığı,davalı şirket görevlilerince 14.10.2011 tarihinde dava dışı ‘’Pakt Aydınlar-Ranas Ortak Girişimi’’ adına abonesiz ve usulsüz elektrik kullanıldığından bahisle tutulan kaçak tutanağının mevcut olduğu sabittir.
Eldeki uyuşmazlığın konusu ise,davacı tarafça 204966 sözleşme no’lu abonelik için ödenen ve söz konusu aboneliğin 31.12.2013 tarihinde sonlandırılmasına rağmen davacı kooperatife iade edilmediğinden davacı tarafça icra takibine konu edilen 18.384,00 TL’lik güvence bedelinin davacı tarafa iadesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Karar düzeltme incelemesi esnasında dosya kapsamına temin edilen bilgi ve belgelerin etraflıca incelenmesi neticesinde,...’nin 26.11.2018 havale tarihli yazısında, ‘’...... 168 Konut İnşaatı ile Adaiçi Genel Altyapı ve Çevre Düzenlemesi İkmal İşi’’’nin yüklenici firma olan dava dışı Pramit Yapı Yol Enerji A.Ş. (eski ünvanı Pakt Aydınlar Turz. Teks. İnş. San. Tic. Ltd. Şti)&Ranas Teks.Tur. Eğt.İnş.San.Tic.Ltd.Şti iş ortaklığı uhdesinde tamamlanarak 22.09.2011 tarihinde geçici kabulünün onaylandığı ve yapı kullanma izin belgelerinin alındığı,söz konusu ...... Konutları’nın teslim işlemlerinin ise 10-13 Ekim 2011 tarihinde gerçekleştirildiği,kesin kabul tutanağının ise 11.11.2014 tarihinde onaylandığının belirtildiği,yine söz konusu temin edilen belgeler incelendiğinde de teslim tarihinin belirtilen aralık olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece her ne kadar alanında uzman olmayan hesap uzmanı bilirkişinin raporu hükme esas alınmak suretiyle konut projesinin geçici kabulünün yapıldığı belirtilen 16.09.2011 ile kaçak tutanağının tutulduğu 14.10.2011 tarih aralığındaki kaçak elektrik tüketiminden davacı kooperatifin fiili kullanıcı olduğunun kabulü ile davanın reddine karar verilmiş ve söz konusu mahkeme kararı Dairemizce yapılan temyiz incelenmesi neticesinde zuhulen onanmış ise de, karar düzeltme aşamasında dosya kapsamına temin edilen ve yargılamanın esasına etki edecek yukarıda belirtilen bilgi ve belgelerin alanında uzman 3’lü bilirkişi heyetinden alınacak bilirkişi raporu ile irdelenmesi gerektiği,davacı kooperatifin 16.09.2011-14.10.2011 tarih aralığında fiili kullanıcı olup olmadığı,bu kapsamda bu tarih aralığındaki kaçak elektrik tüketiminden sorumlu tutulup tutulamayacağının,tutulacak ise bunun ne miktarla sınırlı olduğunun her türlü şüpheden uzak,Yargıtay ve taraf denetiminde elverişli şekilde belirlenmesi gerektiği kuşkusuzdur.
Açıklanan nedenlerle, mahkeme kararının bu gerekçeler ile bozulması gerekirken, zuhulen onandığı Dairemizce bu defa yapılan yeniden inceleme sonucu anlaşıldığından; Dairemizin 18.01.2018 tarih ve 2016/8223 E. -2018/348 K. sayılı onama ilamı kaldırılarak mahkeme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile; Dairemizin 18.01.2018 tarih ve 2016/8223 E. -2018/348 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına ve hükmün yukarıda açıklanan gerekçeler ile davacı vekili yararına BOZULMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 04.02.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.