Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/238
Karar No: 2019/703
Karar Tarihi: 05.02.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/238 Esas 2019/703 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2019/238 E.  ,  2019/703 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, davalılar vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 04/12/2018 tarihinde gelen davalılar vekili Av. ... ile davacı vekili Av...."nun sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra nevakısın giderilmesi için mahkemesine gönderilen dava dosyası yeniden gelmekle, dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı, kardeşleri olan davalılar tarafından elbirliği halinde malik oldukları 5 ada 33 parsel sayılı taşınmazdaki ortaklığın giderilmesi istemiyle dava açılması üzerine yaptırdığı muhdesatların aidiyetinin tespiti istemiyle dava açtığını, yapılan yargılama sırasında aldırılan 17/10/2008 tarihli bilirkişi raporu ile yaptırmış olduğu muhdesatların değerinin 258.705 TL olarak belirlendiğini, taşınmazın davalılar ile ölen kardeşi ... tarafından üzerindeki muhdesatlar ile birlikte satıldığını, ancak muhdesatların bedelini ödemeyen davalıların ayrı ayrı 64.676"şar TL olmak üzere toplam 194.028 TL sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakkı ve kardeşi ... mirasçıları hakkındaki dava hakkı saklı kalmak üzere, 194.028 TL tutarındaki muhdesat bedelinin 17/10/2008 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
    Davalılar; davanın zamanaşımına uğradığını, esas yönünden ise; 17/10/2008 tarihli bilirkişi raporunda bildirilen 5 ve 6 numaralı yapıların kadastro tespiti sırasında da var olduğunu, bu nedenle karar düzeltme yoluna başvurdukları muhdesat aidiyetinin tespiti davasının halen incelemede olduğunu, ayrıca ortaklığın giderilmesi davasından feragat eden davacının onayı ile satışın gerçekleştirildiğini, elde edilen satış bedelinin de taraflara hakları oranında paylaştırıldığını, bu aşamada gerek muhdesat bedeline gerekse satış bedeline itiraz etmeyen davacının da tüm haklarını aldığını savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
    Mahkemece; dava konusu taşınmaza ilişkin ortaklığın giderilmesi davasında verilen yetki ile açılan muhdesatın aidiyetinin tespiti davasında bir kısım muhtesatların davacıya ait olduğunun tespit edildiği, ortaklığın giderilmesi davasından sonra taşınmazın tapuda taraflar adlarına intikalinin yaptırıldığı, davacının taşınmazdaki hissesini kardeşi ..."ya 250.000 TL bedelle sattığı, sonrasında ... ile davalıların taşınmazı üzerindeki muhtesatlar ile 03/11/2011 tarihinde 500.000 TL bedelle üçüncü kişiye sattıkları, davalılar tarafından davacıya ayrıca dava konusu muhtesat bedellerine ilişkin ödeme yapıldığı hususunun ispatlanamadığı, aldırılan bilirkişi raporuyla sebepsiz zenginleşmenin gerçekleştiği 03/11/2011 tarihi itibariyle dava konusu muhtesat bedelinin 347.700 TL, tüm taşınmaz bedelinin 482.265,43 TL, muhtesatların tüm taşınmaz bedeline katkı oranının % 69,54 olduğunun tespit edildiği, resen yapılan hesaplamada taşınmazın üçüncü kişiye satış bedeli olan 500.000 TL"ye bilirkişinin tespit ettiği muhtesat katkı payı olan % 69,54 oranının tatbiki ile taşınmazın üçüncü kişiye satış tarihindeki dava konusu muhtesat bedelinin 347.700 TL olduğu, tüm mirasçıların taşınmazdaki hisselerini satmış olması ve toplam 5 mirasçının bulunması dikkate alındığında davalıların dava konusu muhtesatların satışı nedeniyle sebepsiz zenginleştikleri tutarın ise 69.540"ar TL olduğunun belirlendiği, ancak davacının talebinin her bir davalıdan 64.676"ar TL olması nedeniyle taleple bağlı kalınarak karar verilmesi gerektiğinden bahisle, davanın kabulü ile 64.676"şar TL"nin davalılardan ayrı ayrı tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- Davacı, taşınmazın kendisi tarafından yapılan muhdesatlar nedeniyle fazla bedelle satıldığını, bu fazla bedel kadar davalıların zenginleştiğini öne sürerek, bunun ödetilmesini istemiştir.
    Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için bir tarafın mal varlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tesbit edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme borçlusunun, muhdesatın yapıldığı anda ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği ileri sürülmez. Zira, vücuda getiren tarafından kullanılan muhdesatın, taşınmaz malikine herhangi bir katkısı bulunmamaktadır. Bu nedenle, ekonomik yönden zenginleşme ve fakirleşmenin, satış suretiyle taşınmazdaki ortaklığın giderildiği anda gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Daha açık deyişle, sebepsiz zenginleşme, satışın yapılıp bedelinin ödendiği tarihte gerçekleşir.
    Bu durumda, sebepsiz zenginleşme sebebiyle hükmedilecek miktar, muhdesatların satış tarihinde taşınmazın değerinde meydana getirdiği artış oranında olmalıdır. Diğer bir anlatımla, taşınmazın davacılara ait muhdesatlar yapılmamış olsa idi kaç liraya satılabileceği, muhdesatlar ile birlikte kaç liraya satılabileceği bilirkişiye tesbit ettirilmeli, taşınmazın muhdesatlar hariç belirlenen satış değeriyle muhdesatlar dahil belirlenen satış değeri birbirine oranlanmalı, bu oranın taşınmazın üçüncü kişiye satış bedeline uygulanması suretiyle elde edilecek fark bedel kadar davalıların muhdesatlar nedeniyle zenginleştiği kabul edilmelidir. Başka bir deyişle, davacıya ait muhdesatların satış bedelinden davalılara ödenmiş olan paradan yukarıda açıklanan orantı ile bulunacak kısım kadar davalılar sebepsiz zenginleşmiş sayılır. Aynı şekilde, satış sonucu davacının yaptırdığı muhdesatların elinden çıkması ile mamelekinde bir azalma olacağı da kesindir
    O halde, mahkemece; yukarıda açıklanan ilke ve esaslar doğrultusunda uzman bilirkişiden rapor aldırılması ve her bir davalının zenginleştiği tutar tespit edilerek tahsiline karar verilmesi gerekirken, sadece dava konusu taşınmaz ile davaya konu olmayan 1574 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yer alan muhdesatların toplam bedelini (482.265,43 TL olarak) belirleyen bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428 inci maddesi gereğince davalı taraf yararına BOZULMASINA, 2.037 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacı taraftan alınıp davalı tarafa verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi