Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8886
Karar No: 2018/3973

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/8886 Esas 2018/3973 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/8886 E.  ,  2018/3973 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    İHBAR OLUNAN : ... Başkanlığı

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... ve ihbar olunan ... Başkanlığı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    ...ili, .... ilçesi, Başıbüyük mahallesi 1391 ada 35 ve 36 parsel sayılı sırasıyla 22259,58 m2 ve 19655,64 m2 yüzölçümlü taşınmazlar arsa vasfı ile .... Belediyesi adına tapuda kayıtlıdır.
    Davacı Orman Yönetimi 28/08/2013 harç tarihli dava dilekçesinde, .... ilçesi, Başıbüyük mahallesi 1391 ada 35 ve 36 parsel sayılı taşınmazların kesinleşen orman tahdidi içinde kaldığı iddiasıyla, tahdit içinde kalan bölümlerinin tapu kaydının iptaline, orman niteliğiyle Hazine adına tesciline ve taşınmazların tapu kayıtları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, dava konusu edilen 1391 ada 35 ve 36 parsel sayılı taşınmazların kesinleşmiş orman sınırları içinde kalmadığının belirlenmesine rağmen bilirkişi heyeti raporunda da açıklandığı üzere 23/12/2015 tarihinde mahalle muhtarlığı, ilgili belediye ve kadastro biriminde askıya çıkarılarak ilan edilen orman sınırlarının sayısallaştırılması çalışmalarında, bilirkişi heyeti raporunda 35 ve 36 nolu parsellerin (A) harfi ile gösterilen ve 35 nolu parseldeki 2881,95 m2, 36 nolu parseldeki 787,71 m2 büyüklüğündeki yerlerin Başıbüyük Devlet Ormanı içinde kaldığı, orman niteliğinde yerlerin hiç bir nedene dayalı olarak kazanımının mümkün bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulü ile dava konusu 1391 ada 35 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi kurulunun 04/01/2016 tarihli raporun ekinde yer alan krokide (A) harfi ile gösterilen 2.881,95 m2, aynı ada 36 parsel sayılı taşınmazın krokide (A) harfi ile gösterilen 787,71 m2"lik bölümünün tapu kaydının iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... ve ihbar olunan Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 6831 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastrosu ve 1744 sayılı Kanuna göre yapılan 2. madde uygulaması 12/08/1981 tarihinde, evvelce sınırlama dışı kalmış ormanların kadastrosu ve bu ormanlarla evvelce sınırlandırması yapılmış ormanların tümünde 6831 sayılı Orman Kanununun 2896 sayılı Kanunla değişik 2/B maddesi gereğince yapılan uygulama çalışmaları 21/11/1985 tarihinde, 3302 sayılı Kanuna göre 2/B madde uygulaması ise 1989 yılında ilan edilip kesinleşmiştir. Yargılama esnasında 6292 sayılı Kanunun 11. maddesinin 10. fıkrası gereğince yapılan ve 22/12/2015 ila 11/01/2016 tarihleri arasında ilan edilen düzeltme işlemi bulunmaktadır.

    -2- 2016/8886-2018/3973

    1) İhbar edilen Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığının temyiz istemi bakımından; Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığının harcını vererek 3402 sayılı Kanunun 26/D maddesi uyarınca davaya katılımı bulunmamaktadır. Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup; davalı taşınmazlar, arsa niteliği ile davalı ... adına tapuda kayıtlı bulunduğundan adı geçen başkanlığın davada kanuni hasım olması da söz konusu değildir. Bu durumda, ihbar edilen Toplu Konut İdaresi Başkanlığının davada taraf olmadığı, davada taraf olmayanın da hükmü temyiz edemeyeceği usul hükümlerinden olduğundan, Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığının temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir.
    2) Davalı ... Başkanlığının temyiz itirazları bakımından;
    Mahkemece, verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; davacı Orman Yönetimi dava dilekçesinde; 6831 sayılı Orman Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik hükümlere göre 1981 yılında ilan edilerek kesinleşen orman kadastro çalışması yapıldığını, 165 pafta 1391 ada 13 parsel sayılı taşınmazın 129 nolu poligon taşı ile 181 pafta 1340 ada 18 parsel sayılı taşınmazın güneybatı köşesini birleştiren hattın doğu tarafı Hazine arazisi, batı tarafı ise orman sayılmayan yer olarak sınırlandırıldığını, fakat kadastro haritalarının tanzimi sırasında orman sınır hattının 1340 ada 18 parsel sayılı taşınmazın güneybatı köşesi yerine güneydoğu köşesine birleştirilmek suretiyle çizildiğini, bunun sonucunda tutanak, pafta ve zemin uyuşmazlığının meydana geldiğini, bu sebeple orman sınırlarında daralma meydana geldiğini, .... Belediyesi tarafından açılan ve ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin hakem sıfatı ile verdiği 1997/2 Esas 1997/7 Karar sayılı ilamı sonrasında tescil edilmiş ise de dava konusu parsellere ilişkin orman kadastro sınırları dikkate alınmadan kurulan hükmün hatalı tesis edildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazların dava dilekçesine ekli krokide gösterilen kısımlarının tapu kayıtlarının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Hükme esas fen ve orman bilirkişiler tarafından ortak düzenlenen raporun incelenmesinde; yörede 1981 yılında yapılan çalışmada OS 1"den OS 11"e doğru hat çizildiği, sağının Devlet ormanı olarak belirlendiği çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerde kaldığı, 1985 yılında yapılan çalışmada 1981 hattının iptal edildiği OS 1"den OS13/A nolu hattın belirlendiği, yapılan düzeltmeye rağmen çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerde kaldığı, yörede 23/12/2015 tarihinde mahalle muhtarlığı, ilgili belediye ve kadastro biriminde askıya çıkarılan orman sınırlarının sayısallaştırılması çalışmalarında ise taşınmazların (A) ile gösterilen kısımları başıbüyük Devlet ormanında kaldığı bildirilmişse de, orman sınır noktalarının nereye tesis edildiğini anlatan orman kadastrosuna ilişkin çalışma tutanakları ve orman sınır noktalarını içerir orman tahdit haritaları eksiksiz olarak getirtilmediği gibi keşifte yerel bilirkişi dinlenerek orman sınır noktalarının yerlerinin tarifine ilişkin beyanları da alınmamıştır.
    Davacı, taşınmalara ilişkin orman tahdit haritasının yanlış çizildiğini, çalışma tutanaklarına göre taşınmazların orman sınırları içinde kaldığını ileri sürerek ekli krokide gösterilen kısımlarının tapu kayıtlarının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmesi istemiyle dava açtığına göre taşınmazların orman tahdidine göre konumunun belirlenmesi gerekli olup dosya içinde yörede yapılıp kesinleşen orman kadastrosuna ilişkin (çekişmeli taşınmazlarla ilgili OTS"lere ait) çalışma tutanak ve haritalarının tamamı eksiksiz olarak bulunmadığından bilirkişi heyeti raporu denetlenememektedir. Denetime elverişsiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulamaz.
    Bu nedenle; mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede yapılıp kesinleşen tüm orman kadastro, aplikasyon ve orman rejimi dışına çıkartma haritaları, işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarını askı ilân tutanakları ile taşınmazların bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örnekleri, kadastro paftaları ve yörede yapılan orman tahdidinde kullanılan hava fotoğraflarının orijinal renkli onaylı örnekleri ile temin edilerek dosya arasına konulduktan sonra, önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir harita mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu ve yöreyi iyi bilen, dava sonucunda yararı olmayan elverdiğince

    -3- 2016/8886-2018/3973


    yaşlı, yansız, yerel bilirkişiler marifetiyle yeniden yapılacak keşifte 05/03/2007 tarihinde yürürlüğe giren Orman Kadastro Teknik İzahnamesinin 36. maddesinde yazılı “Orman sınır nokta ve hatlarının arza uygulanmasında; tutanaklardan, orman kadastro haritalarından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon ve röper nokta ve krokilerinden yararlanılır. Sınırlama tutanakları, ölçü değerleri ve orman kadastro haritaları ile zemindeki durum arasında çelişki olduğunda, tutanaktaki kararlar ile orman sınır noktası ve hatlarının yazılı tarifleri esas alınmak suretiyle ölçü, harita ve zemin kontrolü yapılarak gerçek duruma uygun olanı uygulanır” hükmü ile 20.11.2012 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliğinin “Teknik İşler” başlıklı Sekizinci Bölümünde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması işlemi ile ilgili sınır noktaları bilgisayar ortamında aynı ölçeğe çevrilerek (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) çekişmeli taşınmazların orman kadastrosu, aplikasyon, 2/B madde uygulaması haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı yönetmelikler ile teknik izahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülmeli, yukarıda belirtilen usule uygun olarak yapılacak inceleme sonucunda oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve denetime elverişsiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığının temyiz dilekçesinin REDDİNE,
    2) İki numaralı bentde gösterilen nedenlerle davalı ... Başkanlığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA temyiz harçlarının istek halinde iadesine 28/05/2018 günü oy birliği ile karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi