Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4217
Karar No: 2019/769
Karar Tarihi: 06.02.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/4217 Esas 2019/769 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, davalı kurumdan taşınmaz kiralayarak hafriyat döküm sahası olarak kullanmak istemiş, ancak uzun süre cevap alamadığı için izin için belediyeye başvurmuş ve izin alarak yer teslimi talebinde bulunmuş. İdarenin bu talebi yerine getirmemesi üzerine sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini belirterek 1.870.000 TL para iadesinde bulunmuştur. Davacı, 10.000 TL alacağı olduğunu ve tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkeme, dava içeriğinin özel hukuka ilişkin olmadığını belirterek davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay, davacının alacağı ve tazminat talebinin yer teslimi sonrası taraflar arasında ortaya çıkan hukuki bir ihtilafa dayandığını, bu sebeple Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülmesi gerektiğini belirtmiştir. HUMK'nun 1086 sayılı kanuna göre ise Asliye Hukuk Mahkemesi'nin müdeabihin değerine göre belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri: HUMK'nun 1086 sayılı kanuna göre Asliye Hukuk Mahkemesi'nin müdeabihin değerine göre belirlendiği belirtilmiştir. HUMK'nun 8/2 maddesi ise kira alacağının, kira sözleşmesine dayanan tahliye, fesih veya tesbit davaları ile birlikte açılması halinde münhasırdır.
3. Hukuk Dairesi         2017/4217 E.  ,  2019/769 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı; davaya konu taşınmaz hafriyat döküm sahası olarak kullanılmak üzere, davalı kurum tarafından düzenlenen 13/11/2007 ve 14/11/2007 başlangıç tarihli kira sözleşmeleri ile kiraladığını, peşin olarak davalıya 2.206.600 TL ödeme yaptığını, kira süresinin mahallinde yer tesliminden itibaren başlayacağı, yer tesliminin ise, hafriyat toprağı döküm izni alınınca yapılacağının kararlaştırıldığını, zemin etüdü ve ağaçlandırma projeleri yaptırarak izin için belediyeye müracaat ettiğini ancak uzun süre sebepsiz olarak cevap alamadığını, daha sonra ilgili izni alarak yer teslimi talebinde bulunduğunu ancak idarenin bu talebi yerine getirmeyerek sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini ve 1.870.000 TL para iadesinde bulunduğunu, sözleşmelerin hüküm ifade edileceğine ve ifa edileceğine güvenerek yapmış olduğu masraflar karşılığı olarak şimdilik 10.000,00 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, tazminat talebini de; ödenen kira bedelleri, KDV bedeli, ruhsat harcı, noter ücretleri, proje giderleri ve bir kısım bankadan kredi olarak temin edilen kira bedeli finansmanı için ödenen faiz karşılığı olarak açıklamıştır.
    Davalı; ilgili Bakanlık kararına istinaden sözleşmelerin feshedildiğini, kendisine atfedilecek kusur bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davacının kiraladığı taşınmaz için idareye ödediği kira bedellerini idari bir genelge sebebiyle geri aldığını ancak eksik ödenen kısmın tahsilini talep ettiğini, bu nedenle özel hukuka ilişkin bir uyuşmazlık türü söz konusu olmadığını, Milli Emlak Genelgesinin idarece gereği gibi uygulanmadığı iddiası ile idareye karşı açılan bu davada mahkemenin yargı yolu sebebiyle görevli olmadığını, idari yargının görevli olduğunu belirterek davanın yargı yolu sebebiyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar arasındaki dava 6100 Sayılı HMK"nun yürürlüğe girmesinden önce 08.02.2011 tarihinde açılmış olup. 6100 Sayılı HMK"nun Geçici 1. maddesi “ Bu Kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmaz. “ hükmünü içermektedir. Bu nedenle 6100 Sayılı HMK"nun yürürlüğünden önceki davalarda davanın açıldığı tarihteki 1086 sayılı HUMK hükümlerine göre görevli mahkemenin belirlenmesi gerekir. Dava, 6100 Sayılı HMK"nun yürürlüğe girmesinden önce açıldığından mahkemenin görevi 1086 Sayılı HUMK"na göre belirlenmelidir. 1086 Sayılı HUMK"nun göreve ilişkin hükümlerine göre de; görev, müdeabihin değerine göre belirlenmelidir.
    Somut olayda dava; kiracı tarafından kiraya veren aleyhine açılan ve geçerli olarak imzalanan sözleşmelerin haksız ve erken feshi nedeniyle uğranılan zararların tazmini istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki hukuki ihtilaf, gerçekleşen ihale boyutuyla ilgili olmayıp ihale gerçekleştirildikten sonra düzenlenen sözleşmelerin feshinin haklı olup olmadığına yöneliktir. Uyuşmazlığın bu niteliğine göre dava tarihi ile alacak miktarı nazara alındığında davaya bakmakla görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Kira alacağının değere bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi durumu HUMK"nun 8/2 maddesi gereğince, kira alacağının, kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, aktin feshi yahut tesbit davaları ile birlikte açılmış olması haline münhasırdır. Bu nedenle mahkemece işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 06.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi